Ana Sayfa Haberler PAZAR İNCELEMESİ: CUMHURİYET “MUTLULUĞUN” RESMİNİ YAPABİLİR Mİ?

PAZAR İNCELEMESİ: CUMHURİYET “MUTLULUĞUN” RESMİNİ YAPABİLİR Mİ?

1334

MUTLULUK MU TESLİMİYET Mİ?

İki gün önce Cumhuriyet Gazetesi’nin Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile ilgili yayınladığı haberi acı acı okuduk. “Cumhuriyet”in gemilerini yakanlar, artık geri dönülmez bir girdabın içerisinde karşıdevrim yayıncılığı yapmaya devam ediyorlar. Haberin başlığı üstün bir öngörüyle(!) başlıyor: “Türkiye kan ağlıyor…”

Ardından görevi ifa başlıkta tamamlanıyor:

“Türkiye Kan Ağlıyor… Perinçek: Hayatımın en mutlu günlerimi yaşıyorum.”

Doğu Perinçek karşıtlığı, vatan ve bağımsızlık karşıtlığında Türkiye’yi ağlatmanın propagandası yapılıyor. Yaratılan bu kaygan ve apolitik siyasi yayıncılık zemini “Cumhuriyet”in köküne kibrit suyu dökmeye devam etmektedir.

Halı saha maçlarında takımlar ayarlanırken genelde son dakikada bir iki kişi eksik kalır. Yana döne, telefonlarla olmadık kişiler aranır. Sonuç olarak, çok da yetenekli olmayan, zayıf halka bir arkadaş ikna edilir ve takım tamamlanır.

Bu örneği neden verdik?

Bir süredir karşıdevrim takımının A takımında yedek soyunan Cumhuriyet Gazetesi, bugünlerde kadroya girmiş gözüküyor. Yalanın ve bozgunculuğun cephesine, içinde takıma en son katılan Cumhuriyet Gazetesi, beklendiği üzere acz içinde bir performans sergiliyor. Herkes kendi “sahasını” seçiyor… Cumhuriyet Gazetesi ise artık, Türkiye’de deplasmandadır…

Cumhuriyet Gazetesi’nin Keşfedilen Yeteneği

Her kavramın tarihsel bir öyküsü vardır. Bu öyküyü yaratan özneler ve koşulları da… Bazen bu kavramlar, onu sırtlayanları tarafından ihanete uğrar. “Cumhuriyet’”i dahi anlamsızlaştırabilme yeteneğini,  bugünkü yayın çizgisi önümüze seriyor. Bu ihanet yeteneğini keşfeden cumhuriyet düşmanı kuvvetler ise, “Cumhuriyet”le cumhuriyete karşı aynı cephede savaşmanın keyfini sürüyor! Cumhuriyet Gazetesi’nin hazin öyküsünü, görünen o ki okumaya devam edeceğiz…

Perinçek’in Mutlu Olduğu Zamanlar…

Hatırlayalım…

Tarih: 5 Ağustos 2013…

Bu tarihten çok kısa bir süre sonra büyük halk hareketiyle, tarihin çöp sepetine atılacak kararları hep birlikte okumuştuk. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, birçok yurtseverle birlikte, Doğu Perinçek için de 117 yıl, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kesmişti(!)

Aynı gün, kararın üzerine Doğu Perinçek’in Aydınlık’a gönderdiği kısa yazıdan bir parça paylaşıyoruz:


Sevinçlerimize en küçük bir gölge düşmedi. Çünkü yarım asırdır emek verdiğimiz özlemlerimiz gerçek oluyor.

Türk milleti 1920’den sonra ilk kez devrim için ayağa kalkmıştır.

Partimiz, milletin bu büyük ayaklanmasının kurmayıdır, öncüsüdür.

Dünyada eşi olmayan bir genç kuşak örgütlü olarak Türkiye’nin geleceğine el koymuştur.

Hayatımızı bugünlere adadık. Özlemlerimizi artık elle tutulacak kadar yakında görüyoruz.

Çok sevinçliyiz.

Çok mutluyuz.

Size dün o tel örgülerin arkasında bir mahkeme olmadığını bildirmiştim.

Halkın hükmü geliyor. Bu satırları çok acele yazıyorum.

Bu savaştan Türk milleti, zincirlerini parçalayarak, Cumhuriyetini yenileyerek, özgür ve çağdaş toplum kurarak çıkacaktır.

Görevlere hazır olun.

Herkes işbaşına!”

Aydınlıkçıların Mutluluk Kavramı

Gelecekteki güzelliğin keşfi, mutluluğu getiriyor. Geleceğe kararlılık ve güvenle bakmanın verdiği özgüven, aynı zamanda bizzat millete olan güvenin de öz kaynağıdır. Aydınlıkçıların mutluluk kaynakları da yaşama enerjileri de, üretimle birleşerek ayağa kalkacak Türkiye’nin ufkunda yeşermektedir. Tarih, Doğu Perinçek’in 5 Ağustos’ta yaşadığı mutluluğun ne kadar anlamlı olduğunu göstermiştir…

Peki, 2 gün önceki haberi yapanlar, 5 Ağustos 2013 günü Cumhuriyet’e ne manşet atardı? Tahmin etmesi çok zor olmasa gerek…

Bu manşet üzerine tahminlerimizi düşününce dahi mantığımız zorlanıyor ancak, Cumhuriyet bugünkü yayın çizgisini izlerken mantığı zorlanmıyor. Çünkü aklını, mantığını teslim etmiş, tarihini ve birikimini yolda bırakmış bir Cumhuriyet Gazetesiyle karşı karşıyayız.

Dünyada hiçbir alt üst oluş, hiçbir devrim, hiçbir başarı karamsarlıkla gelmedi… Tarihin yasası, her zaman militan iyimserleri haklı çıkardı.

Erken Keşfin Mutluluğu

Bugün Türkiye için, iyimserlik, umut her alanda bir seçenekten öte, bir zorunluluk… Mutluluk ve umut, bu topraklarda da 150 yıldır devrimin yasalarındandır.

Silivri Zindanları yurtseverlerle dolduğunda tavır alan militan iyimserler kazandı, karamsarlar kaybetti…

Bölücü Anayasama Girişimleri ilk piyasaya sürüldüğünde militan iyimserler kazandı, karamsarlar kaybetti…

PKK’ya karşı verilen mücadelede bozguncular ve karamsarlar kaybetti kararlı iyimserler kazandı…  Bizzat Selahattin Demirtaş’ın ağzından bu mağlubiyetin satırlarını okuyabiliyoruz.

Bugün Türkiye’ye kan ağlamayı reva gören karamsarlar yine kaybedecek, Türkiye kazanacak.

Mutluluk da sınıfsal ve toplumsal bir kavramdır. Siyasi çaresizlikler ve teslimiyet içerisinde mutluluk yok, kan var, gözyaşı var!

Türkiye’nin mutluluklarına mutluluk katacak bir döneme giriyoruz. Umut ve mutluluk olmadan eylem olmaz.

Tan yeri ağarıyor, güneş doğacak. Bu erken keşfin mutluluğu ile mücadeleye devam edeceğiz…

 

oncugenclik.org, 07.02.2016