Ana Sayfa Yazılar GÖZDENUR MERCAN YAZDI: SAİT FAİK ABASIYANIK – ALEMDAĞ’DA VAR BİR YILAN

GÖZDENUR MERCAN YAZDI: SAİT FAİK ABASIYANIK – ALEMDAĞ’DA VAR BİR YILAN

1358

Gözdenur Mercan, Öncü Gençlik Konya Propaganda Sorumlusu

Sait Faik eserinde bir nevi şiirsel bir dille gündelik hayatın sıradan ayrıntılarını anlatır. Hikayelerini okuduğunuzda sanki bir okuyucuya sunmak için değil de kendiyle konuşmak için yazmış gibidir. Sanki kitap sayfası çevirmiyor, Sait Faik’le bir kıraathanede karşılıklı oturup çay içiyorsunuz gibi bir hava yaratır.
Yazar, çoğunlukla balıkçılarla, bir meyhanede beklediği bir çocukluk hatırasıyla, bir köy yerinde komşusuyla ettiği sohbetleri dile getirse de bu sohbetlerin hayali olup olmadığını anlamak güçtür. Çünkü Alemdağ’da Var Bir Yılan eseriyle yazar artık gerçeküstücü bir dil kullanmaya başlamıştır.
“İşte karşı karşıyasın. Haydi bakalım. Söyle söyleyeceğini. De diyeceğiniz. Dinler de. Tatlı tatlı dinler de. Sevgiden söz aç. Ne çıkar o seni anlarsa değil, sen onu anlarsan bir şeyler olacak.”
Alemdağ’da Var Bir Yılan, Sait Faik’in sanki her öyküsünde kendi yaşamını anlatıyor izlenimi uyandırıyor. Türkiye’de sokaklarda her gün karşılaşacağımız insan tiplerinden kendi iç söylencelerini kitapta hikayeleştiriyor. Heinrich Böll “Yazar, söyleyecek bir şeyi olduğuna inanan kişidir.” der. Sait Faik de tıpkı bu vecizedeki yazar tanımı gibi söyleyeceklerini balıkçıların, Panco’nun, sokakta karşılaştığı isimsiz insanların ağızlarından söylüyor. Yine de konuşturduğu karakterlere karşı devamlı olarak sevgiyi anlatıyor.
Eserde sabit olan tek şey yazarın “büyük yalnızlık” ve “yaşamın kendisinin güzelliği” anlatısıdır. Her öyküsünde sevginin güzelliğini de anlatır. Her şeye rağmen insanların günlük çelişkileriyle arası bozuk olan Sait Faik’in hikayeleri yalnızlaştırdığı dünyasının karamsarlığı, umutsuzluğu ve hatta boş vermişliği ile dolar. Bu umutsuzluğu adeta bir kalkan olarak kullanmaktadır. Gözlemlediği o toplumsal çelişkileri neredeyse garipser, onlara öfkelenir ve onlardan kaçar. Bu nedenle, kendi dünyasında devamlı bir hayıflanma içindedir. Bulunduğu noktayı beğenmez, ancak ona müdahale edip değiştirmez de… Yine o “gündelik insanlara” karşı bir anlayış da barındırır. Hatta Sait Faik, insanlara karşı amansız bir sevgi beslemekte ama insanlığın doğasını bir o kadar sevmemektedir.
Fikret Ürgüplünün Varlık dergisinde Sait Faik ve Alemdağ’da Bir Yılan eseri için “Korkunç bir yalnızlık, huzursuzluk ve barışsızlık içinde sadece sevgi onu ayakta tutuyor.” değerlendirmesi çok doğrudur. Her ne kadar toplumun çelişkilerinden kaçınsa da toplumun her bireyine karşı duyduğu bu garip biçimli sevgi eserlerini bir o kadar da hayat sevinci ile doldurur. Ona göre sevgi şeyin çözümüdür. Hatta yazar şöyle der:
“Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey.”
Sait Faik Abasıyanık vefatından önceki bu son eserini okumamış olanlara tavsiye mutlaka tavsiye ediyorum.

#OkuyanYazsın

oncugenclik.org.tr