Ana Sayfa Haberler Marmara Üniversitesi’nde Doğu Perinçek’e Soru Yağmuru

Marmara Üniversitesi’nde Doğu Perinçek’e Soru Yağmuru

861

Genel Başkanımız Doğu Perinçek Marmara Üniversitesi’nde konuştu. Türkiye’nin Ermeni soykırımı iddiaları ile mücadele stratejisi ve atılması gereken adımlar konusunda önemli açıklamalar yapan Perinçek’i öğrenciler soru yağmuruna tuttu.

Marmara Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü, önceki gün Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in konuşmacı olduğu “Ermeni Soykırımı Yalanı ve AİHM Zaferi” konulu bir konferans düzenledi. Öğrencilerin yoğun ilgisi sebebiyle ayrı bir salon daha açılan etkinliğin dinleyicileri arasında akademisyenler de yer aldı. Türkiye’nin soykırım yalanı ile mücadele stratejisi ve atılması gereken adımlar konusunda önemli vurgular yapan Perinçek’e, konuşmasının ardından öğrenciler tarafından çok sayıda soru yöneltildi.

‘YETKİLİ MAHKEME KARAR VEREBİLİR’

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, konuşmasına ‘Ermeni Soykırımı’ iddialarının uluslararası, tarihsel ve emperyalist bir yalan olduğunu vurgulayarak başladı. Soykırımın hukuki bir kavram olduğunu belirten Perinçek, yalnızca yetkili mahkemelerin soykırım kararı verebileceğine değinerek, “Herhangi bir mahkeme soykırım suçuna karar veremiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM); Perinçek-İsviçre ve Ali Mercan ve arkadaşları-İsviçre davalarında bunu söyledi. Herhangi bir tüzel kişilik, birey, kurum ve kuruluşun soykırım kararı verme yetkisi yoktur. Yetkili mahkeme haricinde kimse bu konuda karar mercii değildir, yalnızca bilgisizlikten kaynaklı olarak ortaya böyle şeyler söyleyebilirler. Türkiye hakkında soykırım suçu işlendiğinin söylenmesinin hiçbir hukuki geçerliliği yoktur.” dedi.

‘PERİNÇEK-İSVİÇRE DAVASI DERS OLARAK OKUTULUYOR’

Lozan’da verilen mücadeleyi anlatan Perinçek, “Arkadaşlarımız İsviçre’de basını çağırarak Ermeni soykırımının yalan olduğunu açıkladılar. Bunun ardından görülen üç ayrı dava sonucunda, AİHM, ‘soykırım yalandır’ demeyi ifade özgürlüğü olarak kabul etti. Yalnız bu özgürlüğü kazanmadık; AİHM, 1915 olaylarının Yahudi soykırıma benzemediğine karar verdi. Tarih komisyonu kurarak 1915 olayları hakkında soykırım veya soykırım değil hükmü vermek mümkün değil. Çünkü komisyonun karar verebilecek bir yetkisi yok. Komisyon soykırım suçu işlenip işlenmediğini tartışamaz, yalnızca yaşanan olayları tartışabilir. Hüküm verecek olan yetkili mahkemedir. Mahkeme hükmü kesin hükümdür ve uygulanmak zorundadır. Kazanılan üç AİHM zaferinin ardından, 1915 olaylarının yeniden tartışmaya açılması, hukuki tespit ve hüküm açısından bir değer taşımıyor.  Avrupa’nın birçok üniversitesinde Perinçek-İsviçre davası ders olarak okutuluyor. Hukuk doktrini ve siyaset alanında yeni bir içtihat oluşuyor. Perinçek-İsviçre davasından sonra, mahkeme kararı olmadan soykırımdan söz edilemeyeceği ortak görüştür. Yargı organları da bu doğrultuda karar vermeye başladılar. Fransa Anayasa Komisyonu, Ermeni soykırımı davaları önüne gittiği zaman AİHM kararını esas alarak, soykırım kararı veremeyeceğini açıklamıştır.” dedi.

‘ÖNÜMÜZDEKİ GÖREV BU KARARLARI KALDIRTMAK

Garo Paylan’ın TBMM’ye sunduğu teklifle ilgili de konuşan Perinçek, vatanın birliği ve milletin bütünlüğünü zedelemeye yönelik, bilinçli bir adım olduğunu belirtti: “Garo Paylan birkaç gün önce TBMM’ye bir dilekçe verdi. Bu önergede, TBMM’nin 1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğini kabul etmesini istedi. AİHM kararları, uluslararası bir karardır ve içtihatları bağlayıcıdır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri dahi böyle kabul ediyor. Bu, Türkiye’nin kazandığı bir mevzidir. Şimdi önümüzdeki görev, soykırımı tanıma kararı alan meclislere, AİHM kararlarını götürerek bu kararlarını kaldırmalarını istemektir. Meclis olarak bir yetkiye sahip olmadıkları ve hukuki açıdan geçersiz kararlar aldıkları için, soykırım olmadığını kabul etmek zorundalar. Gerçekler ve hukuk bizden yana.”

‘KEMİK SAYMA TAVRI DOĞRU DEĞİL’

AİHM sürecinde tarihsel gerçekleri anlatarak soykırım yapılmadığını, vatan savunması için bir savaş yaşandığını ve savaşlarda devletlerin karşılıklı olarak kayıplar verebileceğini anlattıklarına değinen Perinçek, “Biz 2005’te İngilizce, Fransızca, Almanca olarak bildiri yayımladık. Bildirinin özeti: Ermeni soykırımı yoktur. Olan savaştır, karşılıklı öldürenler olmuştur. Bunlar da arşivlerde var. 1923 yılında Ermenistan’ın Başbakanı olan Ovannes Kaçaznuni diyor ki; ‘Biz maalesef İngilizlerin kışkırtmasına geldik. Biz Türkleri kuyulara attık, üstlerine taşlar koyduk. Onlar da kendilerini savundular.’ Taşnak Partisi’nin kongresinde bizzat kendisi konuşuyor. Biz o raporu bulduk . İlginçtir Amerika’daki Rusya’daki tüm kütüphanelerde bu rapor silinmiş. Biz bunların hepsini İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Arapça yayımladık. Türkiye’de de iki tez çarpıştı mahkeme öncesinde. Birincisi Batılılara, “Gelin kemikleri sayalım, toprağa bakalım” diyenler… Bu çok yanlış. İstedikleri kadar toprağa baksınlar. Soykırımı kanıtlamaz. Savaşı öldürenler kazanıyor. Ölenler kazanmıyor. Onun için biz çok öldük onlar ölmedi tezleriyle kemik sayma tavrı doğru olmaz. Bu aynı zamanda soykırım suçunun tanımını da bilmemektir.

‘BU TEZLER İKİNCİ İSRAİL PLANI İLE HORTLADI’

Savaşlarda karşılıklı olarak öldürmeler oldu ve savaşın sonucunda kazanan Türkiye oldu. Biz bunu savunduk. Soykırım yapmadığımızı, vatan savunduğumuzu söyledik. Soykırım tezleri 1970’lerden sonra hortlatılmaya başladı. Amerika bu iddiaları, Türkler katliamcı algısı yaratabilmek için ortaya attı. Türk ordusu önce Ermenileri katletti, şimdi Kürtleri öldürüyor diyerek TSK’nın gücünü zayıflatmaya çalıştılar. Bu tezler, ikinci bir İsrail devleti kurma sürecinin başında hortlatıldı. Ermeni soykırımı iddiaları, Amerika’nın; Türkiye, İran, Irak’ı bölme planları içinde sunuldu” dedi.

‘ABD’NİN BASKISI İLE DAVA TEKRAR AÇILDI’

Lozan’da binlerce kişinin tek bir ağızdan söylediği yeminin ardından Perinçek-İsviçre davası sürecinin başladığını aktaran Perinçek, “Bu yeminde; ‘Ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır. Ermeni soykırımı tarihsel bir yalandır. Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır. Soykırım yapmadık, vatan savunduk.’ dedik. Bunun suç olduğunu ve bizi gözaltına almak istediklerini söylediler. Biz de bizi göz altına almamalarını, istedikleri tarihte gelip ifade verebileceğimizi söyledik. Geldiğimiz duruşmada sorgulandık ve dosyamıza takipsizlik kararı verildi. Ancak Amerika’nın baskısı üzerine takipsizlik kararı kaldırıldı ve yeniden dava açıldı. İşviçre mahkemelerinde mahkum edildim, temyize götürdüğümde dava yine onaylandı. İsviçre’deki süreç tamamlandığında davayı AİHM’e götürme hakkımız doğdu. Biz bu davayı kazanacağımızı bilerek gittik ve kazandık. 10’a karşı 7 oyla kazandık. Karşıya oy veren Yunanistan, Güney Kıbrıs, Lüksemburg bunlar hep ufak tefek ülkeler. İsviçre, Almanya, Fransa, İtalya hakimlerinin hepsi bizden yana oy kullandılar. Çok esaslı savunmalar yaptık. Bunun üzerine İsviçre devleti temyiz etti. Büyük Daireye gitti. Orada da kazandık.” diye konuştu.

‘DERS KİTAPLARINDAN DA KALDIRTACAĞIZ.’

Ermeni soykırımı yalanının ders kitaplarından kaldırılması için başta Marmara Üniversitesi olmak üzere tüm akademisyenlere çağrıda bulunan Perinçek, “Yalnız İsviçre’de değil Paris’te Berlin’de dava öncesinde büyük yürüyüşler yaptık. 15 Mart, Talat Paşa’nın şehit edildiği tarihte Berlin’de çok büyük bir yürüyüş yaptık. Gazetelerde Ermenilerin yürüyüşü basacağı yazıldı. Almanya’da da 48 saatlik mücadelelerle yürüyüş hakkını elde ettik. İzin vermeseler de o yürüyüşü yaptık. Hem yargı hem kitle mücadelesiyle bu süreci tamamladık ve zaferimizi Mehmetçiğe armağan ettik. Bütün siyasetçilerimize, akademisyenlere çağrımızdır. Bu meselenin okutulması ve üzerine derin incelemeler yapılmasını öneriyorum. Bu incelemeler Avrupa üniversitelerinde yapılıyor ama Türkiye’de yapılmıyor. Ders kitaplarından bu hukuk dışı yalanı da iptal edeceğiz.

Genel Başkanımız, etkinlik sonrası kitaplarını imzaladı.

‘BAŞARIYLA ÇIKACAĞIMIZI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ İÇİN GİRİŞİMDE BULUNDUK’

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi öğrencilerinin sorularını yanıtladı. AİHM, soykırım olduğuna yönelik bir karar alsaydı Türkiye’nin bu karardan nasıl etkileneceği sorusunu yanıtlayan Perinçek, “Başka türlü karar alınsaydı savaş devam edecekti. Biz zaten bu işe başlarken değerlendirmeleri yaptık. Eğer aleyhimizde karar ihtimalini görseydik bu işe girmezdik. Biz bu davalardan siyasi ve hukuki olarak başarıyla çıkacağımızı düşündüğümüz için girişimde bulunduk.” dedi.

‘TÜRK KAHRAMANI TALAT PAŞA’

Talat Paşa’nın savaştan sonra kaçtığı söylentilerine dair yorumu sorulan Doğu Perinçek, “Paşayı saygıyla anıyoruz. Atatürk’ten sonra en önemli Türk kahramanlarımızdan, liderlerimizden biridir. Bir posta memuruydu. Mütevazi bir ailenin çocuğu. Savaşta o da halk gibi kara ekmek yiyordu. Hiçbir zaman sadrazam konağında kalmadı.  Savaşın sonrasında yurdu terk etmek zorunda kaldılar. Ona kaçtılar demek doğru değil. Talat Paşa’nın şehit edilmeden önce Mustafa Kemal ile mektuplaşmasını okumanızı öneririm. O mektuplarda ülkeye geri dönüp İstiklal Savaşına katkı sunmasından bahsedilir.  Sonra Talat Paşa Berlin’de, bir Ermeni terörist tarafından şehit edildi. Cebinden de iki buçuk mark çıktı. Devrimci ve mütevaziydi.” şeklinde cevap verdi.

‘BU KONUDA DİPLOMASİMİZ DOĞRU DEĞİL’

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye diplomasisine dair düşüncelerini, “Maalesef Dışişleri Bakanlığımızın diplomasisi sağlam değil. Üç sene önce İletişim Başkanlığı “Ermeni soykırımı iddiaları geçersizdir ve Perinçek-İsviçre davası geçerlidir” demişti.. 10 gün kadar önce ise o konumun terk edildiğini gördük. Burada Türkiye’nin diplomasisi doğru değil. Maalesef bu olaylar Türkiye’nin gündeminde yok.” sözleriyle değerlendirdi.

‘HALK İÇİNDE DÜŞMANLIK YOK’

Ermenistan halkının Türkiye’ye bakışının nasıl olduğu ile ilgili soruya Perinçek şöyle yanıt verdi: “Ermenistan, Ermeni soykırımı tezleriyle ayakta duruyor. Bizim Türk milli ruhu, kültürü, özgüvenimiz var. Ermenilerin milli ruhunu ise Ermeni soykırımı ezikliği oluşturuyor. Diasporası da bu temelde. Ermeni halkı içinde maalesef o fikirler yukarıdan aşağı veriliyor. Ben Kemaliyeliyim. Oradaki Ermeni kardeşlerimizle, çocukluğumuzdan beri beraber pikniklere gider halaylar çekeriz. Türkiye’de halkın içinde düşmanlıklar yok.”

‘AVRUPA TÜRKİYE’NİN İÇ İŞLERİNE KARIŞAMAZ

AİHM’nin Osman Kavala kararı sorusu üzerine Perinçek, “Avrupa’nın Türkiye’nin iç işlerine karışmasını kabul etmeyiz. Türkiye’nin egemenliğine bağımsızlığına aykırı.” dedi. Perinçek sözlerine, “Siyasi ayrılıklarla dava süreçlerini birbirine karıştırmamak lazım. Kavala siyasi olarak tam karşımızda tavır alıyor ama devleti devirme gibi hiçbir elle tutulur kanıtı yok. Kanıt olarak Henry Barkey ile görüştü deniyor. Bu devleti çökertme kanıtı olamaz. Gezi olaylarına karıştı dediler. 15 milyon insan geziye karıştı. Osman Kavala’nın tam karşısındayım ama hukukçuyum ve göreceksiniz o karar bozulacak” cümleleriyle devam etti.

‘ATATÜRK SAVAŞ CİNAYETTİR, DEDİ AMA HAYATI SAVAŞLA GEÇTİ’

Rusya’nın Ukrayna işgali ve Atatürk’ün “savaş cinayettir” sözü arasındaki ilişki sorulan Perinçek şu yanıtı verdi; “Atatürk savaş cinayettir, dedi ama hayatı savaşla geçti. Savaşı ayırmak lazım. Haklı savaş, haksız savaş. Rusya bize ders olacak bir hamle yaptı; Ukrayna’nın NATO’ya girme ihtimaline karşı hemen harekete geçti. Türkiye ye yönelik tehditlerin zayıflamasını da sağladı. Bu savaşın sonunda Ukrayna’nın NATO’ya girmesi önlenmiş olacak. Amerika desteğiyle, turuncu darbelerle yönetime gelenler, Ukrayna halkının kendi yönetimini seçeceği ortam şimdi oluşmuş olacak” dedi.

‘TÜRK GENÇLİĞİ ÇOK BÜYÜK İŞLER YAPACAK’

Perinçek sözlerini, “Aranızda olmaktan çok mutluluk duyuyorum. Siz Türkiye’nin sigoratasısınız. Türkiye’nin geleceğinde çok büyük işler yapacaksınız. Z Kuşağı bir palavra, Türk gençliği çok büyük işler yapacak.” diyerek tamamladı. Etkinlik, Marmara Üniversitesi ADK öğrencilerinin, Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’e teşekkür plaketini takdim etmesi ile sona erdi.

‘EĞLENCELİ BİR KİTAP OLACAK’

Öğrencilerin “Bilimsel çalışmalarınızı yakından takip ediyoruz. Yakında çıkacak bir kitabınız var mı?” sorusu üzerine Perinçek “Ben bilimsel çalışmadan sevinç duyan bir insanım. Şimdi Türkçe’deki kökleri inceliyorum. Bu konuda bir kitap yazıyorum. Eğlenceli bir kitap olacak. Bilimsel olmakla beraber içinde şakalar olan, gençliğimize Türkçemizi de sevdirmek için yazdığım bir kitap.” dedi.

HEP BİR AĞIZDAN YEMİN EDİLDİ

Konferansın ardından öğrenciler Perinçek’ten, Lozan’daki yeminin üniversitelerinde de tekrar edilmesi ricasında bulundu. O sırada salondaki herkes ayağa kalktı ve duygu dolu o yemini hep bir ağızdan tekrar etti. İşte o yemin; “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır. Ermeni soykırımı tarihsel bir yalandır. Biz Türk milleti olarak soykırım yapmadık, vatanımızı savunduk. Yalanlarınızı Marmara Üniversitesinden yüzlerinize çarpıyoruz.”