Ana Sayfa Haberler VATAN PARTİSİ NİÇİN “HDP KAPATILSIN” DİYOR?

VATAN PARTİSİ NİÇİN “HDP KAPATILSIN” DİYOR?

1032
Vatan Partisi, Genel Başkan Yardımcısı Turgut Okyay aracılığıyla, bölücü terör örgütü PKK’nın yasal partisi Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP)kapatılması için Yargıtay’a başvurdu. Okyay sunduğu dilekçede HDP’nin neden kapatılması gerektiğini madde madde açıkladı. İşte o dilekçe:
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na
Konu: Devletin bağımsızlığı, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne 
aykırı faaliyetlerin odağı haline gelen HDP’nin kapatılması için
resen dava açılması istemidir.Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin de içinde bulunduğu Demokratik Toplum Kongresi (DTK)’nin “Olağanüstü Genel Kurulu”, 26-27 Aralık 2015 günleri Diyarbakır’da toplandı. HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ve diğer HDP yöneticilerinin de katıldığı bu toplantıda 14 maddelik “Özerklik Bildirgesi” kabul edilerek açıklandı (Ek-1).Buna göre;-Ülke genelinde “özerk bölgeler” oluşturulacak.
-Bu “özerk bölgeler”, “seçilmiş meclisler ve meclisler içinden seçilmiş özyönetim organları” tarafından yönetilecek.
-Merkezi yönetimin bu “özerk bölgeler” üzerindeki “her türlü vesayetine son verilecek”.
-“Her kademede eğitim, özyönetimlere bırakılacak”, “bütün anadiller eğitim ve öğretim dili olacak”, yerelin “ihtiyaçları temelinde müfredata eklemeler yapılacak” ve “Türkçenin yanında yerel diller de resmi dil olarak kabul edilecek”.
-“İnanç ve ibadet hizmetleri sunan kurumların, özerk kurumlar olarak örgütlenmesi sağlanacak”.
-“Bütün düzeylerdeki sağlık ve tedavi hizmetleri özerk yönetimlerce sağlanacak”.-“Yargı sistemi ve adalet hizmetleri özerk bölge modeline göre yeniden düzenlenecek”.-“Toprak, su ve enerji kaynaklarının işletilmesi, denetlenmesi ve üretimden pay alma yetkisi özerk bölge yönetimine verilecek”. Özyönetimler, “tarım hayvancılık, sanayi ve ticaret dahil her alanda üretim ve işletme birimleri oluşturma yetkisine sahip olacak”.

-“Özerk bölgenin yönetim alanında ve kent içinde, her türlü kara, hava, deniz ulaşım hizmetleri” ile “trafik hizmetleri” yerel yönetim organlarınca yürütülecek.

-Bu hizmetlerin sunulabilmesi için “yerelde bütçeleme, özerk bölge yönetimine devredilecek”; “bazı vergiler özyönetim birimleri tarafından toplanacak” ve yerelden toplanan diğer “bütün vergi gelirlerinden yerele pay verilecek”.

-Özerk bölge yönetiminin denetiminde, yereldeki asayişin tümünü sağlayacak resmi yerel güvenlik birimleri kurulacak”.
Bu kararların alınıp ilan edildiği toplantının açılışında konuşan HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş; “Bu direniş zaferle sonuçlanacak, herkes halkın iradesine saygı duyacak. Kürtler artık kendi coğrafyasında siyasi irade olacak. Belki Kürtlerin bağımsız devleti de olacak, federal devleti de, kantonları da, özerk bölgeleri de” demiştir (Ek-2).
Görüldüğü gibi, ülke çapında yaygınlaşan dış destekli terör faaliyetleri ile de desteklenen bu program, doğrudan Cumhuriyetimizi, Anayasa’nın 3. maddesinde tanımlanan ve 4. maddeye göre değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek olan Türkiye Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü hedef almaktadır.
Anayasa’nın 68/4. maddesine göre; “Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne … aykırı olamaz”. 80. maddeye göre; “Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı Devletin tekliği ilkesini değiştirmek amacını güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar”.
Yargıtay C. Başsavcılığı, siyasi partilerin kapatılması için dava açmaya, Siyasi Partiler Kanunu’nun 100. maddesine göre resen yetkili ve görevlidir.
Yasanın 101. maddesine göre; “Bir siyasi partinin Anayasa’nın 68/4. maddesine aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin” tespiti halinde, o siyasi parti temelli kapatılır.
Siyasi Partiler Kanunu’nun 103. maddesi’ne göre:
“Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar ve yönetim organları veya TBMM’deki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır”.

“Özerk Kürdistan” ilanı, Türkiye’ye savaş ilanıdır.
“Özerk Kürdistan” ilanı, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde sözümona devletçik kurma girişimidir.

Yaşanan olayda, devlet bütünlüğünü ve milletin birliğini cebren ortadan kaldırma suçunun bütün unsurları mevcuttur. Cumhuriyetimize, vatan bütünlüğümüze ve milli birliğimize karşı en ağır suç işlenmiştir.
Silahlı Bölücü Örgütün cebir ve şiddetine dayanan bu özerklik ilanı ve bu yöndeki faaliyetler, hem bir program açıklaması, hem de suç eylemidir. Bu faaliyeti, doğrudan doğruya HDP genel merkez yöneticileri yürütmektedirler.

HDP, Türkiye topraklarının bir bölümü üzerinde bir başka devletin kurulmasını amaçladığını, genel başkanının ve genel merkez yöneticilerinin ağzından ilan etmiştir ve bu yöndeki faaliyetin odağı haline gelmiştir.

Başsavcılığınız, Anayasa’nın emri gereği, HDP hakkında Anayasa Mahkemesi nezdinde kapatma davası açma sorumluluğu ve göreviyle karşı karşıyadır. Hukukun emri de budur. Türkiye’nin vatan bütünlüğünün gereği de budur.

Sonuç ve İstem:Açıklanan sebeplerle ve Başsavcılığınızca saptanacak
sair nedenlerle; devletin bağımsızlığı, ülkenin ve milletin
bölünmez bütünlüğüne aykırı faaliyetlerin odağı haline
gelen HDP’nin kapatılması için, Anayasa Mahkemesi
nezdinde resen dava açılmasını talep ediyoruz,

Saygılarımızla.”

oncugenclik.org

18 Ocak 2016