Ülkemiz açısından hayatiliği tartışma götürmeyen dönemlerdeyiz.
Türkiye’de çok parti ama iki program var. Nereden mi anlıyoruz?
Vatan Partisi’nin programı ve bildirgesi dışındaki tüm programlar ve bildirgeler birbirlerinin iyi süslenmiş birer taklidi.
Hepsi emperyalizm güdümlü (ABD ve AB güdümlü) etnik ve mezhepsel bölünmeleri hedefliyor ya da bu politikaya zemin yaratıyor.
Hepsi Türkiye’yi her geçen gün borç batağında daha da dibe saplayan, üreticinin ve emekçinin karşısındaki üretimden kopuk bağımlılık ekonomisine dayanıyor.
Hepsi kadınlara ve gençlere dair genel geçer ifadeler etrafında dönüyor. Kadınların ve gençlerin hayatlarını yalnızca ekonomik koşullara indirgiyor.
Vatan Partisi’nin programı ise üretim ekonomisine, milletin birliğine, cumhuriyet ve aydınlanma değerlerine, komşularla ve mazlum uluslarla barış esasına dayanıyor.
Her şeyden önemlisi Vatan Partisi’nin programı üreticilerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin, kültür sanat işçilerinin iradesine dayanıyor. Gerçeklere dayanıyor.
Gençliğin iradesini yok sayıp kaygılarını gerçeklerden kopartanlara baş kaldırıyoruz!
Gençliğin iradesini kirli siyasi çıkarlarında boğanlara meydan okuyoruz!
Kindar değil; neşe ve umut doluyuz!
Korkak değil; cesur ve kararlıyız!
Türkiye’ye yeniden Atatürk’ün damgasını vuran bir gençlik hareketini örgütleyen özgür ve cesur ruhlu gençlerin partisi olarak arkadaşlarımızdan ve milletimizden yetki istiyoruz.
#GelecekEllerimizde diyoruz.
“Gelecek Vatan Partisi’yle Güzelleşecek” diyoruz.
Vatan Partisi Öncü Gençlik olarak hazırladığımız partimizin on maddelik gençlik bildirgesini, bilgilerinize sunuyoruz.
1- Parasız Eğitim
Her genç yurttaşın maddi durumu ne olursa olsun ücretsiz eğitim alması ve eğitimi sırasında barınma, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması devletin sorumluluğunda olacaktır. Ülkemizin kalkınması nitelikli işgücünün gelişimiyle paralel gidecektir. Her türlü eğitim ve öğretim kamu güvencesi altında yürütülmelidir. Eğitim hakkının kamu güvencesi altında olmadığı bir ülkede gençlerin özgürlüğünden ve eşitlikten bahsedilemez.
Anaokulundan üniversitelere kadar tüm özel okullar aşamalı olarak kamulaştırılarak eğitimde fırsat eşitliği sağlanacak; isteğe, bilgiye ve yeteneğe dayanmayan yerleştirmelere son verilecektir.
Maddi imkansızlıklar içindeki gençlerimizin yurt bulabilmek için cemaatlerin-tarikatların ağlarına düşmesi kabul edilemez. Gençliğin bilimsel ve özgür bir ortamda yetişmesi için gerekli tüm maddi ortam devlet tarafından sağlanacaktır.
Bu ortamı yaratmaya var olan öğrenim ve harç kredisi borçlarının silinmesiyle ve katkı payı adı altında, ilkokullarda ve liselerde para toplama uygulamasının sonlandırılmasıyla başlanacaktır. Üniversite harçları ayrım yapmaksızın kaldırılacaktır.
2- Özerk Üniversite
Özgür bilim ortamını sağlamak için yapılacak ilk şey üniversiteleri iktidarların arka bahçesi olmaktan çıkarmaktır. Bunun için idari ve akademik olarak özerk ve demokratik bir üniversite yapılanmasını kuracağız. Üniversiteler anayasal çerçeve içerisinde; öğretim üyeleri, üniversite çalışanları ve üniversite öğrencilerinin bileşimi olan yapılarla tam bir özerklik içerisinde kendi kendisini yönetecektir. Hükümetle üniversitelerin ilişkisi anayasal çerçevede yeniden tanımlanacak ve bu ilişkinin boyutu akademik-idari özerkliği zedelemeyecek boyutlara indirilecektir. YÖK kaldırılacaktır.
Üniversitelerimizi bilimsel araştırma ve bilim eğitiminin yanında, halka sundukları hizmetlerle, Türkiye’nin geleceğinin kurulmasına katkıda bulunan Cumhuriyet kurumları olarak yeniden düzenleyeceğiz.
3- Mezuna İş
Ülkemizde yüzde yirmi beşe (% 25) dayanan gençlik içindeki işsizlik oranı mevcut ekonomik ve toplumsal düzenin iflasının en önemli işaretlerinden biridir. Türkiye üretici ekonomik faaliyetlerden, bilimsel-teknolojik-sosyal araştırma ve geliştirmeden kopartıldıkça, genç bilim insanlarımız işsizliğe ya da eğitimiyle alakasız işler yapmaya itilmektedir. Vatan Partisi gençliğin yeteneklerini seferber ederek eğitimli-nitelikli işgücünün tam bir verimle istihdam edilmesini sağlayacak üretim odaklı bir Türkiye için mücadele etmektedir.
Üreten Türkiye’de yeni teknolojiler için araştırma-geliştirmenin önü açılacak, üniversitelerin eğitim kalitesini arttırmak için gerekli kamu kaynakları birinci öncelik kabul edilerek gençlerimizin mesleki bir özgüvenle mezun olması sağlanacaktır. Bunun dışında sosyal bilimler başta olmak üzere diğer alanlarda eğitim gören gençlerimizin geleceği bir plan dahilinde kurgulanacaktır. Türkiye’nin aklı ve vicdanı hür genç bilim insanlarına, mühendislere, avukatlara ve araştırmacılara ihtiyacı vardır. Tüm bu koşullarda gençlerin iş bulma alanları piyasanın vicdanına terkedilmeyecek, kamusal istihdam alanları genişletilecektir.
4- Üreten Gençlik
Emperyalist sistemin günümüzde aşıladığı yaşam tarzı sınırsız tüketimi ve bireyciliği kutsayan; gençleri toplumsal meselelere, hayata ve emeğe yabancılaştıran, yalnızlaştıran bir kültüre dayanıyor.
Genç bireylerin yeteneklerinin açığa çıkmasını sağlayacak şekilde eğitim sistemi düzenlenecektir. Yeteneklerini keşfeden gençlik, onlar doğrultusunda bilimsel, sanatsal ya da sportif faaliyetlerle üretken kapasitelerini açığa çıkartacak ve kendisini gerçekleştirecektir. Potansiyel yetenekler eyleme dönüşecek. Sağlıklı bir ruhsal ve bedensel gelişim için gençliği özne haline getirecek, kendilerini tanımalarını sağlayacak faaliyetlerle buluşturacağız.
Köy Enstitüleri mirasını geçmiş bir hatıra olmaktan çıkarıp, eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasında başat model olarak değerlendireceğiz. Üretim içinde eğitim, eğitim içinde üretim ana felsefe olacaktır.
5- Öğrenci Meclisleri
Anti demokratik yöntemlerle şekillendirilen, işlevini büyük oranda yitiren ve itibarsızlaşan Öğrenci Temsilciler Kurulu kapatılarak yerine Üniversite Öğrenci Meclisleri kurulacaktır. Üniversite Öğrenci Meclisleri sınıflardan bölümlere kadar tüm öğrencilerin katılımıyla demokratik bir şekilde inşa edilecektir. Her üniversitede düşünce ve bölüm topluluklarıyla ve Öğrenci Meclisleriyle gençliğin örgütlenme özgürlüğünün önü açılacak, sorunlar ortak tartışma kültürüyle tespit edilip çözümler birlikte geliştirilecektir.
Gençlik eğitim ortamından başlayan bu uygulamalarla gerçek ve devrimci bir demokrasiyi yaşam içerisinde öğrenecek ve içselleştirecektir.
6- Çağdaş Yaşam
Toplumsal yaşama yeni ortaçağ zihniyetinin dizginleriyle yön vermeye çalışan Mafya-Tarikat rejimi bütün kurum ve ilişkileriyle tasfiye edilecektir.
Türkiye şeyhler, müritler, dervişler, mensuplar ve tecavüzcüler ülkesi olmayacaktır. Gençliğin geleceği etnik bölücülüğe, mezhepsel ayrımcılığa, cemaat ve tarikat sultasına yem edilmeyecektir. Laiklik çağdaş bir yaşamın başat kanunu, özgür bir toplumun teminatıdır. Devlet işleri ve toplum hayatı, din kurallarına göre düzenlenemez.
Vatan Partisi’nin önderliğinde kurulacak Millî Hükümet erkekle kadın arasındaki yasal ve fiili eşitsizliği, kadına karşı ayrımcılığı, her tür şiddeti ve cinsel tacizi bütün temelleriyle ortadan kaldırmak için, toplumun her kesiminde seferberlik yürütecektir.
Vatan Partisi iktidarıyla “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşaklar yetişecektir.
7- Cumhuriyet Kültürü
Başta eğitim sistemi içerisinde olmak üzere neoliberal politikalar gençliği milli kimliğinden koparıyor. Gençliği etnik, dini, mezhepsel, cinsel kimlikler üzerinden saflaştırarak bölmeye çalışıyor. Gençlik vatansızlaştırılıyor, bireycileştiriliyor ve kindarlaştırılıyor. Bu politikalarla gençliğin ve milletin, bu ilişki üzerinden bütün insanlığın aslında bir olan özlemleri arasına duvar çekilmeye çalışılıyor.
Vatan Partisi, vatansızlaştırmaya karşı gençliği; milli kültürü ve tarihiyle ve insanlığın gerçek değerleriyle buluşturacak. Vatan Partisi bireycileşmeye karşı toplumculuğun; kindarlaşmaya karşı, neşeyi ve umudu egemen kılan Cumhuriyet kültürünün temsilcisidir. Gençliğin bütün dünyanın gençleriyle, emperyalist kültüre karşı ve insanlığın yararına; eşit, özgür ve kardeşçe bir gelecek tasarımı için zeminler yaratılacaktır.
8- Uyuşturucuya Son
Uyuşturucu gençliğin ruhsal ve bedensel sağlığını tahrip ettiği gibi yeteneklerini köreltmekte, yabancılaşmayı ve suça eğilimi arttırmaktadır. Ancak uyuşturucuyla mücadeleyi adli-polisiye yöntemlere indirgemeyeceğiz. Uyuşturucu kullanımını toplumsal bir sorun olarak ele alacak ve bu sorunu meydana getiren toplumsal unsurların üzerine zor gücünün yanında eğitimle, kültürel ve sanatsal faaliyetlerle gideceğiz.
Uyuşturucunun her türlüsüyle savaşacağız. Her türlü madde bağımlılığını bir “deneyim” olarak sunan bu sistemle uzlaşılamaz.
9- Prangasız Bilim
AKP’nin iktidar olduğu karanlık dönemde üniversitelerden bilim insanları tasfiye edildi. TÜBİTAK, TÜBA gibi kurumlar hükümete bağlandı. Evrim gibi bilimsel kuramları derslerde okutmak suç sayıldı. Toplumumuza dayatılan dogmalarla savaşmaya aydınlanma merkezleri olan üniversitelerden başlayacağız. Bilimsel çalışmalara tam ve kesin bir özgürlük alanı sağlayacağız. Özgür bilim ortamı olmayan toplumlar emperyalizm güdümlü gerici-neoliberal atmosferin etkisine açık hale gelir ve sonunda bağımsızlıklarını yitirir. Özgür bilim ortamına dayatılan baskıları yenmek için laik eğitim ortamını yeniden inşa edeceğiz.
Bilimsel ve nitelikli bir eğitim sistemi için bilim prangalarından kurtarılmalıdır. Vatan Partisi “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” amacıyla bilimi özgürleştirecek, hayatla kucaklaştıracak ve emekçi halkın yararına konuşlandıracaktır.
10- Özgür Sanat
Zincirlenen sanat, “ucube” görülen sanat eseri, küçünsenmeye çalışılan sanatçı Türkiye’nin geçmişinde kalacak. Sanatsal yaratıcılığın gücünden korkan iktidarlar devri kapanacak. Mizahın sivri dilinden ödü kopanlar koltuklarında kalamayacak. Vatan Partisi iktidarında sanat ve sanatçı özgür olacak!
Güzel Sanatlar günlük hayatın bir parçası haline getirilecek ve geliştirilecektir. Gençlerin en az bir sanat dalında yeteneklerini geliştirmeleri sağlanacaktır.
Sanat ve sanatçıyla halk arasına örülen duvarlar kaldırılacak. Sanat, “lüks tüketim maddesi” olmaktan çıkarılacaktır. Sergi salonları, tiyatrolar, operalar emekçilerin ve gençlerin uğrak yeri haline gelecektir.
Magazin-Paparazzi kültürü bitirilecektir. Hiç bir gazeteci uyuşturucudan ölen genç yıldız, milyonlarca para saçan star, çöp evde yaşayan eski popçu haberleri yapmak durumunda kalmayacak. Sanatçıya uygulanacak ayrımcılık, sınırsız yaratma özgürlüğü ve sanatını icra edebileceği maddi olanakların sağlanması olacaktır.
Sanatın, halklar ve ülkelerarası bir dostluk köprüsü olması sağlanacaktır.