MARAŞ KATLİAMI’NA GİDEN SÜREÇ
Maraş Katliamı’nın üzerinden 46 yıl geçti ancak bu süre içinde Gladyo, Türkiye’de faaliyet yürütmeye devam etti. Alevi-Sünni mezhepsel çatışmasını kullanarak ortaya çıkarılan bu tertip, 111 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bir katliama dönüştü. Gladyo, Türkiye içinde kaos faaliyetinin baş elemanı olarak hareket etti. 19-26 Aralık 1978’de yaşanan olaylar Türkiye’de 1980 Amerikancı darbesinin zeminin hazırlayan olaylardan birisiydi.
Maraş Katliamı bir günde yaşanmadı. Bu süreci yaratan olaylar, bir kontrgerilla kışkırtmasının adım adım ayak seslerinin duyulduğunu gösteriyordu. Vatan Partisi, o dönemdeki ismi ile Türkiye İşçi Köylü Partisi ve Aydınlık gazetesi tüm kuvvetiyle ABD’nin araçları olan Gladyo’nun, kontrgerillanın Türkiye’de yaratmak istediği kaos ortamını, mezhepsel ve etnik kışkırtmaların farkındaydı. Vatan Partisi ve Aydınlık gazetesi o dönemde yaptığı yayınlarla kamuoyunu bu tehdide karşı uyardı.
Ne yazık ki Gladyo, Maraş’ta durmadı. 1980 Çorum Katliamı ve 1980 Amerikancı darbe, 1993 Madımak ve Başbağlar katliamları ile Türkiye’de kaos yaratmaya, mezhepsel çatışmalarla Türk milletini bölme çalışmalarına devam etti.
HER TAŞIN ALTINDA GLADYO MU VAR?
Gladyo’nun NATO örgütünün üye ülkeleri içeriden yönetme, kontrol etme, kaos yaratma gibi çeşitli amaçlar için kullanıldığını biliyoruz.
NATO, İkinci Dünya Savaşı sonrasında iki kutba ayrılan dünyada Amerika Birleşik Devletleri tarafından kuruldu. Savaşın şekil değiştirerek soğuk savaş biçimini alması, ABD için yeni yöntemler ihtiyacını doğurdu. Bundan sonraki süreç, ABD’nin kendisine bir kontrol mekanizması yaratması ve kontrolünde olacak ülkeleri bir fare gibi içten içe kemirmekten geçiyordu.
Bu durum Amerika’nın NATO eliyle çeşitli Avrupa ülkelerinde gizli askeri ve istihbarat örgütlenmelerine gitmesine yol açtı. Manipülasyon ve kontrol maksatlı yürütülen bu örgütler milli devletlerin altına bir dinamit döşeyerek onu içten patlatma görevi görüyordu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan ve gizli faaliyetler yürüten bu örgütler zamanla kamuoyu nezdinde bilinecek duruma geldi. Aşağıda Gladyo’nun varlığını itiraf eden bir belgeyi göreceksiniz: İngiliz diplomat Jeremy Cresswell’in imzasını taşıyan bu belge, Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Karargahı’nın (SHAPE) gayri nizamı harp birimleriyle olan işbirliğini de ortaya koyuyor. SHAPE, NATO içerisindeki orduları kontrol eden karargâh. Belge’ye göre, NATO’nun yedinci Genel Sekreteri Manfred Wörner, o dönem SHAPE’in başındaki ABD’li General John Galvin’e SHAPE’in Gladyo örgütlenmesindeki rolünü soruyor. Belge’de, SHAPE ile ilgili NATO’nun Daimi Temsilciliklerinde kullanılmak üzere şu açıklama üzerinde anlaşıldığı belirtiliyor:
“Bazı ülkelerde gayri nizami harp birimleri var. SHAPE’in ikili ve çok uluslu anlaşmalar yoluyla bir işbirliği geçmişi var. Bunun dışındaki her şey son derece hassastır; öyle kalmalıdır ve bilinmesi gerekenler temelinde ele alınmalıdır. Ayrıca bölümlere ayrılmıştır. Ulusal makamlarınız kendi ülkelerinizdeki durum hakkında bilgi sahibidir.” [1]
İşte ABD’nin eliyle yürütülen bu “gizli” savaş, ülkemizde binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, askerimizin, polisimizin şehit edildiği, ülkemizde darbelerin tertip edildiği, Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi çatışmalar yaratarak ülkemizi bölmeye çalıştıkları bir plan.
Kontrgerillanın uyguladığı “Bölgeler Teorisi” ise halkı kendinden olan ve olmayan olarak ayırmaktan geçiyor. Din, mezhep, etnik farklılıklarla ayır ve bölünmeler yarat. İşte Maraş’ta uygulanmak istenen de buydu. Gladyo’nun çeşitli elemanları ile bölgede Alevi-Sünni çatışması olarak gözüken suni bir çatışma yaratarak bölgeler ayrılıklar ve kaos yaratmak.
Kahramanmaraş Türkmenlerin, Alevilerin ve Kürtlerin birlikte yaşadığı bir şehir. Emperyalist Fransızların işgaline kahramanca direnerek Kahraman ünvanını alan bu şehirde yine aynı emperyalizm bu sefer bölgedeki mezhepsel farklılıkları kullanarak saldırdı. 1978 yılın yaz aylarında kimliği bilinmeyen ellerinde silahlarla Maraş’ın köylerinde görüldü. Dağlarda ve köylerde ellerinde silahlarla dolaşan bu yabancılar köylüler tarafından yadırgandı çünkü çevrede insanlara “Alevi misin Sünni misin”, “Neresi Türk köyüdür, neresi Kürt köyüdür” gibi ayrıştırıcı sorular soruyorlardı. Saldırıların artması bu kişilerin dikkatleri üzerine çekmesine sebep oldu. 2 Ağustos 1978’de Gocolar köyüne saldıran bu daha sonra Amerikan destekli Gladyo’nun elemanları olduğu anlaşıldı. [2]
TERTİBİN BAŞLAMASI
Maraş’taki tertip yaşanmadan kısa bir süre önce ABD Büyükelçiliğinde ikinci katip olarak görev yaptığı bilinen CIA ajanı Robert Alexander Pack Kahramanmaraş’a gelmiştir. Pack’in dönemin milletvekillerine bölgeyi tanımak üzere sorular sorması, araştırmalar yapması, bölgedeki Alevi-Sünni oranı nedir, Türk-Kürt oranı nedir, sağcı-solcu oranı nedir gibi sorular sorması ise kesinlikle tesadüf değildir. Daha sonra Çorum ve Erzincan’da da karşımıza çıkan Alexander Pack, katliamlar yaşanmadan önce bölgeyi keşfetme ve kışkırtmak maksadıyla tertiplerin yaşanacağı bölgelerde bulunmuştur.
1970’li yılların Gladyo etkisindeki çatışmaları sürerken ve ABD’nin çatışmaları körüklediği süreçte 70’li yılların sonuna doğru geldiğimizde Maraş Katliamı’nı yaratan zeminin oluştuğunu görüyoruz. Bağıra bağıra gelen bu tertiplerin başlangıcı 19 Aralık 1978 tarihinde Kahramanmaraş’ta bulunan Çiçek Sinemasına saldırılması ile alevlenmiş oldu. Sinemaya saldıranlar ardından sloganlarla hem sinemayı hem de şehirdeki binaları yakıp yıkarak ilerlemişlerdir. 26 Aralık’a kadar süren çatışmalarda özellikle Alevi ve Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı mahalle ve köylere saldırılmıştır. Alevi vatandaşlarımıza ait işyerleri, evler yakılıp yıkıldı. Kadınlar, çocuklara acımasız şekilde saldırıldı. Yüzlerce vatandaşımız katledildi veya yaralandı.
24 Aralık günü “Vali ve İçişleri Bakanının kellesini isteriz” sloganı ile vilayet binasına binlerce insan saldırıya geçmiş ve ancak askeri araçlar üzerindeki uçaksavarlarla ayaklarına ateş edilerek vilayete girmeleri önlenebilmiştir. Dönemin hükümeti ve devlet kuvvetleri de bu saldırıların hedefi haline gelmişti.
“Bunun adına ‘anarşi’ de denmez, ‘sağ sol çatışması’ da… Bu ‘Alevi-Sünni’ düşmanlığı ile de açıklanmaz. Bu planlı ve örgütlü bir saldırıdır. Çevre illerden Kahramanmaraş’a getirilen katil çetelerine belli adresler gösterilmiş, noktası ve virgülüne kadar hesaplanan bir plan yürürlüğe konmuştur.” [3] Uğur Mumcu, 25 Aralık 1978 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde Maraş katliamını bu sözcüklerle anlatmıştır. Maraş’ın faillerinin ABD olduğunu, NATO olduğunu, bu tertibin birkaç öfkeli vatandaşın yürüttüğü bir çete çatışmasından çok daha büyük bir tertip olduğunu bizlere hatırlatmaktadır.
Maraş’ta yaşanan Gladyo tertibinde hayatını kaybedenlerin ailelerine avukatlık yapan Vatan Partili avukatlar, Nusret Senem, Emcet Olcaytu, Barış Yiğit ve Ali Kalan da bu sürecin tanıklarındandır. Maraş’ta geride kalan vatandaşlarımızın hakkını savunmak, failleri ortaya çıkarmak için Vatan Partisi tüm kuvvetiyle yanlarında durdu, savunma hakkını bizzat üstlendi. Yaklaşık bir ay boyunca Maraş’ta kalarak davayı yakından takip eden Vatan Partili avukatlar da saldırganların hedefi olmuşlardır. [4]
“25 Aralık 1978 tarihli Aydınlık gazetesinde TİKP Kahramanmaraş İl Başkanın katliama ilişkin gözlemleri paylaşılmıştır.”
AYDINLIK GLADYO’YU ÖNCEDEN TESPİT ETTİ
Aydınlık gazetesi ise bu tehlikeyi önceden fark etti, Türk milletini ve yetkilileri uyardı. ABD’nin NATO aracılığıyla kontrgerilla aygıtını kullandığını, Türkiye’yi içeriden yönetmek üzere çalıştığını kamuoyuna duyurdu. Yalnızca Maraş Katliamı’nda değil, ABD emperyalizminin Türkiye’ye yönelik her tehdidinde Aydınlık gazetesi, Vatan Partisi Türkiye’yi uyarmış, tehlikeye dikkat çekmiştir. 1 Mayıs 1977’de yaşanan kanlı olaylardan, 2016 Amerikancı darbe girişimine kadar her süreçte Türkiye’ye yönelen okları tespit etmiştir.
Vatan Partisi bu süreçte kamuoyunu aydınlatan haberler ile daha büyük saldırıların yaşanmasını önlemiş, failleri işaret etmiştir. Maraş Valiliği, katliamdan birkaç ay önce yaşanan çeşitli saldırılar noktasında Aydınlık’ın yayınlarından faydalanmış, “Bu olayı açığa çıkarmakla Aydınlık önemli bir iş yaptı. Gerek savcılığı gerek Jandarma Komutanlığını uyardık. Aydınlık’ın ilgili sayıları tekrar gözden geçirilmekte, faillerin yakalanması için önlemler alınmaktadır” diyerek Aydınlık gazetesinin o dönemki tarihi rolüne de vurgu yapmıştır. [5]
Vatan Partisi’nin o dönemki yöneticileri de ABD’nin hedefi olmuş, parti binalarına saldırılmıştır. Gladyo’nun etkili olduğu süreçte onlarca şehit vermiştir. Maraş Katliamını soruşturan Vatan Partili avukatlar da aynı saldırıların odağı olmuştur.
Alevi vatandaşlarımıza yönelik saldırıların odağının Türk milletini bölme hedefli olduğunu unutmamak gerekir. Emperyalizm, Türkiye’ye yönelik tüm çatışmaları Türk milleti içerisinde ayrılıklar yaratma, Türkiye topraklarını bölme gibi hedeflerle çalışmaktadır.
Vatan Partisi’nin tarihi emperyalizmle ve onun her dönem değişen piyonlarıyla mücadele etmekle geçmiştir. Kurulduğu günden bu yana tüm bu piyonlarla göğüs göğse mücadele etmiş, bu yolda kayıplar vermiştir. Aydınlıkçılar 50 yılı aşkın süredir emperyalizmle, onun yarattığı Kontrgerilla, Gladyo, PKK gibi maşalarıyla savaşmaktadır. Bugüne dek mücadelede şehitlerimizi başta Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) Tunceli yöneticisi Adil Turan, TİKP Kahramanmaraş yöneticisi Mehmet Ongan, TİKP Gaziantep İl Başkanı öğretmen Zeki Ön, TİKP Tunceli Nazimiye İlçe Başkanı Hasan Erkılıç, TİKP üyesi İnan Özdemir’i ve bu mücadelede kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
BUGÜNÜN GÖREVİ
Bugün hatırlamamız gereken husus, emperyalizmin Türkiye üzerindeki planlarından vazgeçmediğidir. Türkiye Cumhuriyeti üzerine kurdukları plan, sözde Kürdistan devletini kurmak üzere Türkiye devletinin topraklarını parçalamak, milletimizi birbirinden ayırmak için yürütülmektedir. 2016 15-16 Temmuz gecelerinde Vatan Partisi’nin tarihi rolü sayesinde Amerikancı-Fetullahçı darbe girişimine karşı Türk milleti ve vatansever Türk ordusu Gladyo’yu ezdi. Ancak emperyalizmin tehditleri son bulmuş değildir. Bugün Suriye toprakları ABD ve İsrail’in terör piyonları tarafından parçalanırken de Sünni-Şii ayrılığı yaratılmaktadır. Komşumuz Suriye’de savaş sürerken Türkiye, emperyalizme karşı direnmek için en kararlı duruşunu sergilemek zorundadır. Bu sadece Türkiye için değil, mazlum milletlerin geleceği için alınması gereken tarihi bir görevdir.
Elif Beyza Tekin
Öncü Gençlik Ankara İl Başkanı
Dipnotlar
[1] Belgeye ilişkin haberin detaylarını okumak için: https://www.aydinlik.com.tr/haber/nato-boyle-kurdu-ve-yonetti-gladyo-resmi-belgede-398309
[2] Ferit İlsever’in Kontrgerilla III Belgelerle Olaylar adlı kitabında detaylarıyla bulabilirsiniz. Sayfa 99-105.
[3] https://www.umag.org.tr/yayinlar/64-kahramanmaras-katliami.html
[4] Av. Nusret Senem’in kendi anlatımıyla okumak için: https://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/haberler/Ip-genel-sekreteri-av-nusret-senem-alevi-sunni-catismasi-degil-kontrgerIlla-eylemIydI-9232
[5] Ferit İlsever, Kontrgerilla III Belgelerle Olaylar adlı kitabında Kır Kontrgerillası ETKO adlı bölümde olayların detayları bulunabilir.
Kaynakça
- https://www.aydinlik.com.tr/haber/maras-katliaminin-41-yildonumu-iftiralar-ve-gercekler-198646
- https://www.indyturk.com/node/289021/t
- İlsever, Ferit, Kontrgerilla I Teorisi, Kaynak Yayınları, Aralık 2008, İstanbul
- İlsever, Ferit, Kontrgerilla III Belgelerle Olaylar, Kaynak Yayınları, Aralık 2008, İstanbul
- https://www.tustav.org/sureli-yayinlar-arsivi/aydinlik-1978/ Son Erişim Tarihi 21.12.2024. TÜSTAV Arşivi, Detaylar için bakınız: Aydınlık gazetesi 25 Aralık 1978, 25 Ocak 1978, 26 Ocak 1978.
- https://teoridergisi.com/nato-nedir-ne-degildir
- Hamuroğlu, Alp, Teori dergisi, sayı 334, Kasım 2017, Ankara.
