Öncü Gençlik Eskişehir İl Başkanı Emre Karakocaoğlu yazdı:
ABD İkinci Dünya Savaşı sonrasında Stay-Behind (Geride Kal) olarak adlandırdığı çerçevedeki örgütlerle NATO ülkeleri üzerindeki hegemonyasını diri tutmayı amaçlamıştır. Bu amaçla NATO ülkeleri içinde örgütler kurmuş CIA aracılığıyla denetlemiştir. Operasyonların hedefi NATO bünyesinde olan ülkelerde kendi çizgilerindeki hükümetleri başa getirmek ve ABD emperyalizminin karşısındakileri baskı ve şiddet yoluyla ortadan kaldırmaktır.
Her NATO ülkesinde ismi ve operasyonları değişiklik gösterebilir.
-Türkiye: Önce Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) daha sonra Özel Harp Dairesi (ÖHD)
– İtalya: Gladio
– Yunanistan: Lochos Oreinon Katadromon (LOK)
– İspanya’da Grupos Antiterroristas de Liberación (GAL)
– İsveç: Informationsbyrån (IB)
– Almanya: Bund Deutscher Jugend (BDJ)
Şeklinde birçok NATO ülkesinde “komünizm tehdidine” ve Amerikan emperyalizmine zarar verebilecek her yapıya karşı harekete geçen örgütler faaliyetler göstermiştir.
Peter Paret ve John W. Shy’in Guerillas in the 1960 kitabında Kontrgerilla’nın amacı “Amerika’nın desteklediği hükümetin otoritesini sağlayarak düzeni kuvvetlendirmek” olarak belirtilmiştir.
Rockefeller Vakfı raporunda ise “Değişimlerin ihtilalci, reformcu hareketlerin ABD’ye yönelecek açık saldırılardan daha tehlikeli” olduğu değerlendirilmiştir. Bahsedilen değişimin aslında Milli devletlerin bağımsızlıklarına ve devlet egemenliklerine sahip çıkması olduğunu görebiliyoruz. ABD sadece komünizmle değil kendiyle dost olmayan ve hoşlarına gitmeyen tüm iktidarlarla mücadeleyi hedeflemiştir.
Kontrgerilla veya Gladyo nedir sorusunun cevabını 8 maddeyle sıralayabiliriz:
1. ABD’nin NATO ülkelerini denetleme örgütüdür; Mafya-Gladyo-Tarikat sisteminin küresel hükümetidir.
2. Küresel merkezi, NATO ülkelerinin devlet aygıtları içinde kendine bağlı kumanda merkezleri oluşturmuştur.
3. Yasadışıdır. NATO’nun yeraltı aygıtının Gizli Hukuku’na göre çalışır; ancak Türkiye Cumhuriyeti hukukuna göre yasadışı bir örgüttür.
4. Basit bir operasyon merkezi değildir. Ülkenin ekonomisinden güvenliğine, eğitim ve kültüründen dış politikasına kadar yön veren hükümet merkezidir.
5. Aynı zamanda NATO üyesi ülkelerin ordularını denetleme ve hizaya getirme veya başka ülkelerin üzerine sürme aracıdır.
6. Hükümetin çekirdeğinden, MİT içindeki CIA-MOSSAD kliğinden, güvenlik kuvvetleri içindeki ABD güdümlü bazı üst düzey görevlilerden, ülke ekonomisini elinde tutan holding sahiplerinden ve bazı etkin medya patronlarından oluşur. Kadrosu işlevseldir. Yürütülen işin gereklerine göre, kilit konumlardaki kimseler görevlere alınmaktadır.
7. Gladyo’ya karşı mücadele, bir iktidar mücadelesidir. Çünkü Gladyo ya da Kontrgerilla, bir mafya kuruluşu veya çete değildir. Ülkenin gerçek hükümetidir. O sebeple ona karşı başarı, Gladyo iktidarına son vererek kazanılır.
8. Gladyo’ya karşı mücadele, Atlantik Sistemine karşı mücadeledir. Gladyo’nun kökünü kazımak için, ABD ve NATO’ya olan bağlardan kurtulmak gerekir.
Türkiye’deki hedefi ise açıktır: Kemalist Devrim’i yıkmak ve tasfiye etmek.
Özellikle sol örgütlenmeleri ciddi bir tehdit olarak algılayan Kontrgerilla’nın işlediği suçlar saymakla bitmiyor: Darbeler, cinayetler, kaçakçılık, uyuşturucu ticareti, ekonomiye müdahale, iç karışıklık yaratma, ırk-dil-din çatışmasını körükleme, irticai faaliyetleri destekleme, seçimlere müdahale, sabotaj, kara para, fuhuş, işkence, mafya ve tarikatlarla iş birliği ve daha fazlası Kontrgerilla’nın işlemekten sakınmadığı suçlardı.
ABD’nin tek kutuplu dünya ve o dünyanın efendisi olma arzusunun karşılanması için ne gerekiyorsa yapılmıştır.
NATO ülkeleri, ABD için birer karakoldan ibaretti ve bu karakolları denetlemek, “yoldan çıkanları” hizaya getirmek şarttı. Sovyetler Birliği yıllarca bir öcü gibi gösterilmişti. Ardından SSCB yıkıldıktan sonra ise faaliyetlerinin devamı için bir “Radikal İslam” tehdidi ortaya çıkarılmıştır.
Ülkemizde 6-7 Eylül olayları, 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül Darbesi, Ergenekon ve Balyoz Kumpasları, 15 Temmuz Darbe Girişimi gibi Türkiye’yi geriye atan ve bağımlılığa mahkûm eden tüm olaylar ABD’nin ülkemizdeki Kontrgerilla ve Gladyo ayağı tarafından tertiplenmiştir. Birçok politikacı, asker, gazeteci, emniyet mensubu, istihbaratçı ABD işbirlikçisi olarak kullanılmıştır.
Ayrılıkçılıktan büyük fayda sağlayan Kontrgerilla, ülkemizde bölücü ve gerici tüm cepheleşmeleri körüklemiştir. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Sağ-Sol, Laik-Muhafazakâr hatta Türk-Yunan ve Türk-Ermeni çatışmalarında da her zaman ABD’nin kontrgerilla faaliyetlerinin parmağı olduğunu görebiliyoruz.
PKK özellikle 90’lardan sonra ABD’nin hizmetkarı haline geldi ve Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağının hayata geçmesi adına binlerce şehit vermemize ve ülkemizdeki Türk-Kürt ayrımının ateşlenmesine neden oldu. ABD, BOP’un gerçekleşebilmesi adına sadece Türkiye’de PKK’yı değil, İran’da PJAK, Suriye’de PYD/YPG, Irak’ta PÇDK örgütlerini besledi ve amaçları doğrultusunda kullandı.
Fethullahçı Terör Örgütü’nün ülkemizde örgütlenmesi, devlet kurumlarına sızması, emniyet, ordu, yargı içinde yapılanması, devlet içinde bir devlet oluşturma girişimi, Ergenekon kumpasında Atatürk Devrimleri’ne bağlı ilerici askerleri, politikacıları, aydınları hapse mahkûm etmesi yine ABD’ye bağlı Gladyo yapılanmasının sonucuydu.
ABD’nin operasyonları bölgemizle sınırlı değildir. Çin’e karşı Türkistan İslam Partisi’nin, Rusya’ya karşı ayrılıkçı Çeçenlerin ve Ukraynalı Neo-Nazilerin terör eylemlerini desteklemiş bu ülkelerin istikrarını ve toprak bütünlüğünü bozmayı hedeflemiştir. ABD desteğini alan her örgüt istisnasız şekilde onun kuklası haline gelerek, kendi hedefleri için değil ABD emperyalizminin hedefleri doğrultusunda savaşmaya başlamıştır.
ABD’nin dış istihbarat servisi CIA, renkli devrimler tertipleme konusunda da uzmandır. Yugoslavya’da, Ukrayna’da, Gürcistan’da yapılan karşıdevrimlerin altına baktığınızda CIA kalıntılarını görmemiz mümkündür. NED (Ulusal Demokrasi Vakfı) adını verdikleri ikinci CIA görevi gören yapı hedef ülkelerde, STK’ları, Partileri, medyayı fonlamakta ve yıkmak istedikleri iktidara karşı örgütlenmelere katkı sunmaktadır.
Kontrgerilla bütün yönleri ve yöntemleriyle oldukça tehlikeli bir Amerikan yapılanmasıdır. Türkiye ise Kontrgerilla’nın 70 yıllık süreçteki yapılanmasının en aktif olduğu ülkelerden biri olmuştur.
KAYNAKÇA:
Kontrgerilla 1 Teorisi – Ferit İlsever, Kaynak Yayınları.
Kontrgerilla 2 Örgütlenmesi – Ferit İlsever, Kaynak Yayınları.
