Sistemin en bilindik yöntemidir: Demiri demirle dövmek, insanı insana kırdırmak. Şimdilerde bir de Cumhuriyeti Cumhuriyet’e vurduruyorlar. Türkiye’de insanların cebinde ya da kolunun altında taşımayı bir gurur olarak gördüğü Cumhuriyet Gazetesi geçmişine ve geleneğine ters düşen haberlerle dikkat çekiyor.
Bir de Vatan Partisi ve Doğu Perinçek düşmanlığı var. Vatan Partisi’nin yaptıklarına karşı sayfalarını kilitleyen Cumhuriyet, “her hıyarım var diyene tuzla koşmak” misali, nerede bir Vatan Partisi ve Doğu Perinçek düşmanlığı varsa -yalan, yanlış, gerçek dışı- onlara sayfalarını sonsuzlukla sunuyor. Geçtiğimiz günlerde Doğu Perinçek’in söylemediği bir şey üzerinden yapılan ve doğru olmayan “Doğu Perinçek AKP’yle İşbirliğini İtiraf Etti” haberi bunun son örneğiydi.
oncugenclik.org olarak Cumhuriyet Gazetesi’nin karşı devrimcilere tur bindiren manşetlerinden oluşan bu derlemeyi vatansever ve devrimci bir sorumlulukla yayınlıyoruz. Cumhuriyet Gazetesi bu noktaya birden bire gelmedi. Uğur Mumcular kırıla kırıla, İlhan Selçuklar tutuklana tutuklana, Mustafa Balbaylar kovula kovula Cumhuriyet Gazetesi bugünlere getirildi. Yayın politikasının PKK&HDP aklayıcılığına odaklanmasıyla tirajı günden güne düşen ve naylon tiraj gösterdiği iddia edilen Cumhuriyet’in yeniden cumhuriyetin ve Türkiye’nin gazetesi olması dileğiyle iyi okumalar.
1- “BODRUMA BASKIN: ONLARCA ÖLÜ” (6 Şubat 2016)
Normal insanlar tünellerle birbirine bağlı apartmanlarda yaşarlar. O apartmanların bodrumlarında kışlık mühimmatları vardır. Sokaklarını hendeklerle estetikleştirir, evlerinin önünü tuzaklarlar.
Güvenlik güçleri bölücü terör örgütü PKK’ya karşı asayiş operasyonları yapıyor. Cumhuriyet ise teröristleri masumlaştırmak, olayları olağanlaştırmak çabasında. PKK’ya “terör örgütü” bile diyemiyor.
2- “TANK, HELİKOPTER VE AĞIR SİLAHLARLA BÜYÜK OPERASYON BAŞLATILDI: SİLVAN ATEŞİ” (12 Kasım 2015)
HDP’nin meclise parti olarak girmesiyle -zafer sarhoşluğundan olsa gerek- saldırılara başlayan PKK, 7 Haziran’dan itibaren yüzün üzerinde askerimizi ve polisimizi şehit etti. AKP’nin açılım politikalarının yarattığı zaafiyetlerden faydalanarak şehirleri silah depolarına çevirdi. Türkiye’nin altını dinamitleyen PKK’nın etkisizleştirilmesi için verilen mücadelenin Cumhuriyet’te yarattığı rahatsızlık.
3- “SEÇİM ÖNCESİNDE KANDİL’DEN KORKUTAN İDDİA” (1 Haziran 2015)
Cumhuriyet Gazetesi 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin meclise girmesi için çok çalıştı. HDP’yi cici göstermek yetmiyordu. Ne de olsa HDP demek PKK demekti. PKK da sevimlileştirilmeliydi. Cumhuriyet’in 7 Haziran öncesinde Kandil’de PKK liderlerinden Cemil Bayık’la yaptığı röportaj çok ses getirdi. Röportajda PKK kılıktan kılığa sokuldu: Çevreciydi, barışçıydı, insancıldı vs. Anadolu’da bir laf vardır: Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu. Nitekim öyle de oldu.
4- “MECLİSTE TABULAR YIKILIYOR: BUYRUN SAYIN ÖCALAN” (23 Haziran 2015)
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan herkes anayasanın bireye bahşettiği haklardan faydalanabilir tabi ki. Bunun için kimin bilmem nesi olduğun değil, anayasaya uygunluk önemlidir. Fakat Cumhuriyet için “kimin bilmemnesi” olduğun daha önemliydi. Sıradan bir olayı manşete taşıyarak “Tabular Yıkılıyor” diye vermek ancak bazı niyetlerle olabilir.
5- “SUSTURMA BASKINI” (15 Aralık 2014)
PKK manşetlerinden sıkıldığınızı anlayarak konuyu değiştiriyoruz. Daha onlarca benzer PKK güzellemesi haberi sunabilirdik fakat bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyoruz. Cumhuriyeti vuranlar sadece bölücüler değil ki, gericiler de var. Cumhuriyet vurulurken Yeni Cumhuriyet arkada kalır mı? Onları da masumlaştırmalı. Bakmayın siz “gazeteciler”, “senaristler” yazıldığına. Ergenekon kumpaslarıyla İlhan Selçuk’un, Türkan Saylan’ın ölümlerine neden olan, onlarca aydını zorbalıkla tutsak eden, Hrant Dink’i katleden F tipi örgütün (nam-ı diğer cemaatin) üzerine gidilmeye başlandığı dönemlerde işte bu manşeti attı Cumhuriyet. Onlara göre iftiracılar ve yalancılar da gazeteciydi. Komplocular da senaristti…
6- “ESAD’IN SURİYESİ RUSYA’NIN MANDASI” (5 Şubat 2016)
Güya “AKP ve Erdoğan karşıtı” olan Cumhuriyet 5 Şubat 2016 günü öyle bir manşet attı ki, Suriye ve Beşar Esad düşmanlığında Erdoğan’ı solladı. Suriye’yi Rusya’nın mandası ilan etti.
7- “ACİL DEMOKRASİ” (23 Ocak 2016)
Emperyalizmin taşeronu bölücü terör örgütü PKK’dan “barış güvercini” çıkartmaya çalışırsan, doğal olarak dünyanın en büyük teröristi ABD’nin başkan yardımcısından da “beyaz atlı prens” yaratmaya çalışırsın. Uğur Mumcu’nun, Yunus Nadi’nin, Cumhuriyet’in gazetesine bakın: Türkiye’nin ve Dünya’nın bu çıkmazlara girmesinin baş sorumlusu emperyalizmden “demokrasi” dileniyor.
Sanıyoruz bu son küpür kendisinden öncekileri de açıklıyor. “Körle yatan şaşı kalkar” derler. Amerika’yla yatan Cumhuriyet bu manşetleri atıyor.
8- KARANLIKTAN BİR AYDINLIK’LA ÇIKARIZ! (SON SÖZ YERİNE)
Neyse ki bu ülkenin Aydınlık’ı, Aydınlıkçıları var. Büyük Kaptan Attila İlhan “Aydınlık neyin oluyor senin?” diye sorarken bugünleri düşünmüş olmalı.
Tüm Atatürkçüleri, ilericileri, vatanseverleri ve devrimcileri Aydınlık okumaya, okutmaya çağırıyoruz. Aydınlık, ekmeğimizdir bizim…
oncugenclik.org, 10.02.2016
