“Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor – Komünizm hayaleti. Avrupa’nın tüm eski güçleri bu hayalete karşı kutsal bir sürgün avı için ittifak halindeler” diye başlar.
“Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur. Oysa kazanacakları koskoca bir dünya vardır. Bütün ülkelerin işçileri birleşin” sözleriyle sona erer.
Avrupa´nın devrimci ayaklanmalarla çalkalandığı bir dönemde, Londra’da bir basımevinde basıldı. Yayımlandığı günden bu yana en çok okunan ve en çok tartışılan bir siyasal metin olmakla kalmadı, dünyanın değişmesinde belirleyici bir rol oynadı. Bilimsel sosyalizmin temel ilkeleri, ilk kez bu kitapta ortaya koyuldu. Şimdi 168 yaşında.
Komünist Manifesto’nun yazılması kararı, uluslararası işçi örgütü olan illegal “Komünistler Birliği”nin Kasım 1847’de Londra’da yapılan ikinci kongresinde kararlaştırıldı. Karl Marks ve Friedrich Engels tarafından 1847 yılının sonlarına doğru yazımına başlandı, 1848 yılının Ocak sonuna doğru tamamlandı ve metin aynı yıl 24 Şubat’ta yayımlandı. Dünyanın hemen bütün dillerine çevrildi. Türkiye’de ilk defa Dr. Şefik Hüsnü Deymer’in çevirisiyle 1920’de yayımlandı.
BİLİMSEL SOSYALİZMİN İLK PROGRAMI
Marx’ın ölümünden sonra Engels, 1883 Almanca baskısının önsözüne şöyle yazar: “Manifesto’ya egemen olan temel düşünce… yalnızca ve tamamıyla Marx’a aittir.” Komünist Manifesto, bilimsel sosyalizmin ilk programıdır. Manifesto’nun 1848-1851 arasında Avrupa çapındaki devrimlerle çakışması bir tesadüf değildi. Manifesto, bir bilimsel siyasi program olarak bu devrimin hemen öncesinde yayınlanmış ve tüm işçilere ilan edilmişti. “Fransa’da İç Savaş”, “Fransa’da Sınıf Mücadeleleri”, “Louis Bonaparte’ın Onsekizinci Brumaire’i” adlı kitaplar Avrupa’da yaşanan bu devrimci dönemi irdeler. Komünist Manifesto’nun merkezindeki felsefi düşünce, Engels’in birçok kez belirttiği gibi tarihi materyalizmdi. İlk kuşak İtalyan Marksistlerinden Antonio Labriola da Komünist Manifesto’nun anısına yazdığı makalesinde şöyle der:
“Bu eserin (Komünist Manifesto) hayati önemdeki yönü özü ve ayırt edici niteliği -tüm bunlar- bu eşsiz esere nüfuz eden ve bu eserde kısmen açıklanıp geliştirilmiş olan en yeni ‘tarih’ kavramıdır. Bu kavramın yardımıyla komünizm bir umut, arzu, anı, varsayım ve çare olmaktan çıkarak; uygun ifadesini bizzat kendi zorunluluğunun gerçeklik kazanmasında bulur. Başka bir deyişle, bu gerçekleşme var olan sınıfların mücadelelerinin sonucu ve çözümüdür.”
Lenin de şöyle der: “Komünist Manifesto yeni dünya görüşünü etraflıca ve mükemmel bir biçimde tanımlayarak, toplumsal yaşam dâhil materyalizmi tümüyle anlatarak ve diyalektiği -en kapsamlı ve en derin gelişme teorisi- detaylandırarak müthiş bir iş başarmıştır.”
oncugenclik.org