Ferdi Tanhan, Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Sekreteri
68’li ve Gazeteci adlı kitabı üzerine Hürriyet Gazetesinde yayınlanan röportajını okuyunca hayatında ‘’en çok Vietnam yüzünden dayak yediğini’’ ve çok iyi bir gazeteci olduğunu her fırsatta dile getiren Çıngıraklı yılan lakaplı Tuğrul Eryılmaz’ a ve onun konumunu paylaşanlara cevap vermek şart oldu.
Üç Farklı 68
Türkiye gençlik hareketi tarihinin en kitlesel eylemlerini kapsayan 1968 Gençlik Hareketi’ nin özü hep çarpıtılmış ve gizlenmiştir. Çünkü mevcut sistem 1968’i anlatırken 68 Gençlik Hareketi’nin ideolojik çizgisini sürdürenleri değil, onun çizgisinden kopanları ve dönekleri öne çıkarmıştır. Bu anlamda Türkiye’de üç farklı 68 imgesi oluşmuştur.
Birincisi; teorileri anason kokan kokteyl sosyalistlerinin 68’idir. Bu yumuşak kokteyl sosyalistlerinin aslında 68’lik ya da devrimcilikle hiçbir ilgisi yoktur.
İkincisi; Bireysel kahramanlık ve acı edebiyatıyla 68’i bir macera romanı seviyesine indiren, aslında 68’i değil 71’in bireysel terör eylemlerini aktaran nostalji sosyalistlerinin çizgisidir. Kokteyl sosyalistleri ile aralarında kader birliği vardır. Ayrıca kokteyl sosyalistleri ve nostalji sosyalistleri sık sık aynı ortamda buluştuğu için anlattıkları hikayeler birbirine benzemektedir.
Üçüncüsü ise gerçek ve hala yaşayan 68’dir. Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye mücadelesidir. Sadakattir, vefadır ve katıksız devrimciliktir.
Bu yazının konusu bu üç 68 arasındaki farkı göstermektir yoksa yalnızca Tuğrul Eryılmaz gibilerin yazdıklarını eleştirmek değildir. Neticede onlar ‘’bu kavgada: bir nokta bile değil,: bir küçük, eğri virgül,: bir zavallı vesiledir.’’
Kokteyl Sosyalizmi
“1968 Ankara’sından 2018 medyasına! Son 50 yılın dedikodulu tarihi’’ adlı röportaj kokteyl sosyalistlerinin ünlü mekanı Cihangir’ de gerçekleşmiş. Cihangir kokteyl sosyalistlerinin vazgeçilmez mekanıdır, çünkü orası ‘’şanlı direnişlerden’’ sonra iki kadeh içerek acıların nasıl pazarlanacağının tartışıldığı yerdir. Çünkü orası sosyalizmin değerlerinden kopanların kendilerini teselli etmek için birbirlerini buldukları yerdir. Dolayısıyla Tuğrul Eryılmaz ve Çınar Oskay’ un Cihangir’de buluşması bir tesadüfün değil alışkanlığın eseridir. Bu anlamda Eryılmaz’ın ropörtaj başlar başlamaz: ‘’Hayatımda ilk kokteylimi Ankara’da içtim.’’ diyerek adeta Türkiye’de yaşayan en eski kokteyl sosyalisti olduğunu açıklaması bizi hiç şaşırtmamıştır. Buluşma yerinde ne içtiklerini bilmiyoruz ama röportajın başından sonuna kadar her yere sinmiş olan anason kokusu okuyucunun burnun direğini kıracak düzeydedir. Bahsettiğimiz gibi kokteyl sosyalistlerinin teorisi anason kokar. Belki bu koku; 68’i anlatırken bir kez olsun tam bağımsızlıktan, demokratik üniversite mücadelesinden bahsetmeyen Eryılmaz’ın Türkiye Gençlik Hareketi’ nin en kitlesel eylemleri gerçekleşirken gittiği diskolardan arda kalan kokudur. Röportajı bu yazıdan sonra okuyacak okuycularımızın pencerelerini açmasını ya da balkona çıkarak okumasını önermek boynumuzun borcudur.
Kokteyl Sosyalisti Olmanın Yasası
Röportajı okumaya dayanabilenler keşfedeceklerdir ki kokteyl sosyalistleri geçmişlerinden pişmandır, bir aşağılık duygusu sarmıştır bütün benliklerini. ‘’Aşırı siyasileştikleri için birey olmanın, genç olmanın havasına giremeden’’ üzerlerine ağırlık çökenlerin kendilerine aynı zamanda 68’li demeleri iki yüzlülük değil midir ? Evet kokteyl sosyalistlerinin bir özelliğini daha keşfediyoruz böylece: İkiyüzlülük. Hem emekçi halkın davasına üstten bakacaksınız hem de kendinizi en devrimci gazeteci göreceksiniz. İki yüzlülük ve kibir cihangir solcularının ayırt edeci özelliğidir. 68 ise vatanın bağımsızlığı ve milletin rahatı için kendi rahatından vazgeçen devrimcilerin fedakarlığıdır. Rahat ve şatafat içinde yaşayanların kendisini 68’li olarak pazarlaması ise kokteyl sosyalisti olmanın yasasıdır.
Avrupa’da ve Türkiye’de ‘68’
Türkiye’de gerçekleşen 68 Gençlik Hareketi’ ni aynı dönemde Avrupa’da gerçekleşen hareketlerle bir tutmak kadar yanlış bir şey yoktur. 68’in tecrübesi emperyalist ülkelerde farklı emperyalizme karşı mücadele eden ülkelerde farklıdır. Türkiye emperyalizme karşı mücadele edenlerin ülkesidir. Avrupa’da aykırı olmakla Türkiye’de emperyalist sisteme baş kaldırmak aynı şey değildir. Burjuva topluma direnmekle Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlıklar seviyesini aşma ülküsü birbirine benzemeyecek kadar uzaktır. Züppelik ve devrimcilik, vatanseverlik ve hippicilik taban tabana zıttır. Kokteyl sosyalistleri Türkiye’deki 68’i Avrupa’daki 68 zannedecek kadar sarhoştur. Tuğrul Eryılmaz ve Çınar Oskay’u ellerindeki kadehleri yere bırakmaya davet ediyoruz.
Önderlerin Önderi
68’i çarpıtan ve özünden koparan kokteyl sosyalistlerin en sonunda Doğu Perinçek’i hedef alması da kimseyi şaşırtmamıştır. Çünkü 68 Milli Demokratik Devrimi savunan doğru devrimci önderliğin üründür. O devrimci önderlik ise vatan toprağından filizlenmiştir ve ayakları vatan toprağından hiç ayrılmamıştır. Doğu Perinçek işte o önderlerin önderidir ve 68 Gençlik Hareketi’ ne önderlik eden FKF’nin Genel Başkanıdır. Bütün yaptıklarından pişman ve millet değerlerine düşman olanların onu hedef alması bu yüzden kaçınılmazdır. Çünkü o yolundan dönmemiştir, bireysel kahramanlık ve kişisel ün peşinde koşmamıştır. Kahramanlığın kitlelerin eseri olacağını belirterek devrimci mücadeleyi bugünün Türk gençliğine taşımıştır. 68’in kültürel ve ahlaki değerlerini çarpıtmak onu yaratan önderliğe saldırmak, Türk gençliğini devrimci mücadeleden saptırmak için uygulanan bir yöntemdir. Başarısızlığı ve yenilgisi ise bu ikiyüzlülüğe karşı verilecek ideolojik mücadele ile mümkündür. Doğu Perinçek bu konuda da Türk gençliğinin önderidir ve kokteyl sosyalistlerinin başının belasıdır.
Kokteyl Sosyalistleri ve Nostalji Sosyalistlerinin Ortak Özellikleri
1968 Gençlik Hareketi’ne bakışları bu iki kesimi birleştiren en temel maddedir. Kokteyl sosyalistleri bireysel yaşam tarzını överken nostalji sosyalistleri bireysel kahramanlığı ve maceracılığı över. Kokteyl sosyalistleri 68’i ahlaki değerlere isyan olarak görürken nostalji sosyalistleri devlete isyan olarak görür. Kokteyli sosyalistleri 68’i anlatırken daha çok kokteyle gidemedikleri için pişmandır, nostalji sosyalistleri daha çok acı ve yenilgi yaşamadıkları için pişmandır. İkiside bu pişmanlıktan dolayı aşağılık duygusuna kapılmıştır. Özetle bu iki kesimin kendi kurguladıkları 68’den çıkarttıkları dersler ortaktır: Yenilgidir, bireyciliktir, pişmanlıktır, liberalizmdir, başıbozukluktur ve lümpenliktir.
İdeolojik ve eylemsel düzelemde ise daha büyük bir ortaklaşma vardır. Bugün 68’i kavramayanlar ve yanlış değerlendirenler vatanseverlikten uzaklaşmıştır. Atatürk’e düşmanlık ve bölücülükle kol kola girmek adetleri olmuştur. Türk devrimcilerinin emperyalizme karşı yürüttükleri mücadele ise en büyük rahatsızlık kaynaklarıdır. Bunun en somut örneği de karşımızdadır: Tuğrul Eryılmaz, PKK’nın yayın organı olan ve kapatılan Özgür Gündem gazetesine destek olmak için bir günlüğüne genel yayın yönetmenliğini yapmıştır. Bu kapsamda aşırı devrimci (!) Tuğrul Eryılmaz’ a ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘örgütün açıklamalarını basmak ve yayınlamak’ sebebiyle 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin TL para cezası verilmiştir.
Kokteyl sosyalistleri ve bölücüler arasındaki ilişki işte bu kadar ortadadır.
Peki 68 nedir ?
1968, Kitlesel Gençlik Hareketi’nin doruğudur. Gençlik kitlelerini bireycilikten toplumculuğa, sorumsuzluktan vatanseverliğe doğru dönüştürmüştür. Bu nedenle 68 Türk devrimcilerini derinden etkilemiştir ve ondan büyük dersler çıkarılmıştır. 71’de kitle hareketinin geri çekilmesiyle devrimcilerin yaptığı hatalar 68’in özünü yansıtmamaktadır.
1968 öğrenci eylemlerinin karakteri anti emperyalizmdir, bağımsızlıkçılıktır ve vatanseverliktir. Ya istiklal ya ölüm şiarıyla emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı verilen mücadele ile sahte solcuların hiçbir ilgisi yoktur . Hippiler ve sistemin güdümündeki solcuların 68’i anlaması mümkün değildir. O Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği Türk Gençliği’ nin eseridir. Doğruluktur, çalışkanlıktır ve fedakarlıktır. Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye için mücadele edenlerin bayrağıdır. O bayrak ellerimizde yükselmeye devam etmektedir.
oncugenclik.org.tr, 20.11.2018