Ana Sayfa Manşet Batı Asya Bir Olacak Filistin Özgür Olacak

Batı Asya Bir Olacak Filistin Özgür Olacak

1106

            Tüm İslam dünyası için derin bir öneme sahip olan Ramazan ayının sonlarına yaklaştığımız şu günlerde geçtiğimiz gece hepimiz bir haber aldık: Siyonist İsrail polisi, Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’daki Kıble Mescidi’nde yatsı namazı kılan cemaate karşı ses bombaları ve plastik mermi kullandı. Öte yandan Mescid-i Aksa’nın içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesinin Şam Kapısı ile Sahire Kapısında da İsrail polisi Filistinli gençlere saldırdı. Kullanılan plastik mermiler sonucu mescitte bulunan 205 Filistinli yaralandı. [1]

            Ancak Siyonistlerin Filistinlilere karşı planladıkları büyük saldırı geçen gece yaşadığımız olay değil. İsrailli siyonist gruplar günler önce Kudüs’ün batısında bulunan bir otelde Aksa’ya yapacakları baskına yönelik toplantı yaptılar. Asıl büyük saldırı 10 Mayıs günü yani Ramazan’ın 28. günü olarak planlanıyor. Mescid-i Aksa’yı Ramazan ayında işgal girişiminin işaretini ‘Tapınak Dağına Dönüş Örgütü’nden Siyonist Eliezer Broyar 23 Nisan Cuma günü Twitter’da yaptığı paylaşım ile verdi. Aksa’da namaz kılan Müslümanların fotoğrafını paylaşan Broyar “Şimdi onları [Müslümanları] oradan (Mescid-i Aksa) çıkartıp oranın tam kontrol altına alınmasının zamanı gelmiştir” şeklinde tehdit mesajı yayınladı. Ardından sosyal medyada “Kalabalık ne kadar çoksa, Mescid-i Aksa’daki hakimiyet o kadar fazla olur” çağrıları yapılmaya başlandı. Fanatik gruplar, 2019 yılında Aksa’ya yapılan baskınlarda neler yaptıklarını hatırlatıp, Ramazan ayının 28’inde yapacakları provokasyona üyelerinin aileleriyle katılmaları çağrısında bulundu. [2]

Siyonizm ve Emperyalizmin Birbirinden Güç Alması

            İsrail’in özellikle Ramazan aylarında Filistin’e yönelik baskıyı arttırdığı yıllardan beri aşina olduğumuz bir gerçek. Her Ramazan başladığında kitle iletişim araçları aracılığıyla Filistin’e yönelik baskıların arttığı haberlerini görmekteyiz. Fakat Biden’ın seçilmesi ile saldırganlaşan ABD’ye Batı Asya’daki biricik dostu İsrail de en az onun kadar saldırganlaşarak eşlik ediyor. İsrail’in ve İsrail’in içindeki Siyonist grupların artan baskısı yalnızca radikal partilerin Knesset’de (İsrail Meclisi) daha fazla koltuk alması ile ifade edilemez. Bunu yaparsak meseleye dar bir bakış açısı sunmaktan öte gidemeyiz. Burada Amerikan emperyalizminin “America is Back” (Amerika geri dönüyor) stratejisini de yerli yerine oturtmak zorundayız. Bu strateji ile ABD, biricik dostunu cesaretlendiriyor adeta sırtını sıvazlayıp, “Haydi. Ben arkandayım. Yap yapacağını.” diyor. Emperyalizmin sırtını sıvazladığı siyonizm güçlendikçe Knesset’de kuvvetleniyor. Aslında bir sebep olarak gördüğümüz olgu pek demokrat Biden’ın yeni stratejisinin faşist bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. İşte bugünlerde görüyoruz İsrail’in siyonist partilerinin destekçileri Filistinlilerin evlerini işgal ediyor. Kendisine itiraz eden kişiye de pişkin bir şekilde “Evinizi ben işgal etmesem, başkası işgal edecek.” diyebiliyor. [3] Siyonist gruplar açık açık Mescid-i Aksa’dan Müslümanları topluca kovma çağrıları yapıyor. Aslında Filistin’in bir parçası olan Batı Şeria’da içinde yalnızca Yahudilerin olduğu yeni yerleşim yerleri kuruluyor. İsrail içinde Siyonist partiler oy oranlarını artırırken meseleye en azından çözümcü bakan partilerin oyları ise eriyor. [4]

            Saldırganlaşan siyonizm de ABD emperyalizminin Batı Asya’daki en öncü üssü olan İsrail’i yönetiyor. Bu iktidarı ile Batı Asya’daki devletlerin çıkarlarına düşmanlık yapıyor. Onların arasını bozmak için emperyalizmin kendisine verdiği sözde kuvvetle ülkelerin arasına nifak tohumlarını saçıyor.

Batı Asya Ülkelerinin Ortak Düşmanı: İsrail

            İsrail’in sadece Filistin’in değil Batı Asya ülkelerinin de büyük bir düşmanı olduğunu bir üstteki paragrafta vurguladım. İsrail, Batı Asya’da bir ülke olmaktan öte emperyalizmin ilerideki bir üssüdür. İsrail Suriye’nin, Irak’ın, İran’ın ve Türkiye’nin düşmanıdır. Bugün Türkiye’de milliyetçilik kisvesi ile tarihteki birtakım olayları referans olarak alıp “İsrail ile dost olalım” diye özetlenebilecek NATOTürkçü çizginin temsilcileri canhıraş bir şekilde yukarıda yazdığım cümlenin tersini savunsa da durum bundan ibarettir.

            İsrail, ABD ile birlikte Suriye’yi, Irak’ı, İran’ı ve Türkiye’yi bölme planlarını uygulamaya koymaya çalışan ülkedir. Parasıyla, silahıyla ve eğitimleriyle Batı Asya’da PKK’yı beslemektedir. PKK da İsrail’in bu desteğine karşın elebaşı Murat Karayılan üzerinden “İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in anlaşması pek güzeldir.” diyerek İsrail’e teşekkürlerini sunmaktadır. [5] İsrail, Suriye’nin resmi toprağı olan Golan Tepelerini işgal edip oradaki 490 bin Golanlıyı kademeli olarak göçe zorlamıştır. Golan’da yer alan verimli su kaynaklarını da hiçbir resmiyet gözetmeksizin kendisi için kullanmaktadır.

            Ayrıca büyük ağabey ABD, İsrail, Yunanistan, GKRY birleşerek Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin, Mısır’ın, Libya’nın ve KKTC’nin hakkını gasp etmeye çalışmaktadır. ABD’nin kanatları altında bu saydığım devletler bir cephe oluşturmuştur. Ortak hava ve deniz tatbikatları düzenleyerek sözde Batı Asya’nın onurlu devletlerine gözdağı vermek istemektedirler. Ancak Batı Asya’daki devletler çok iyi biliyor ki, ABD’nin koruyucu kanatları artık kimseyi koruyamaz. O kanatların sahibi olan ABD bugün kendi içinde bile tam olarak iktidar sahibi değildir. ABD, Batı Asya’daki devletlerin onurlu mücadelesi ile durmaksızın bir çöküşe (bir devrime) ilerlemektedir. Bu kanatlar altında kendine korunaklı yer bulduklarını sananların da sonların pek açıktır. Tarihin tekeri onlar için çöküşe (büyük bir değişime) doğru çok hızlı şekilde dönmektedir.

Filistin İçin Çözüm Birlikten Geçer

            Filistin’in İsrail’in zulmünden kurtulması yalnızca Filistin’in bir meselesi değildir. Yukarıda çeşitli örneklerle ifade ettiğim gibi İsrail tüm Batı Asya’nın düşmanıdır. Bu sebeple bu zulmün son bulması Batı Asya’nın ortak bir hedefi olmalıdır. Ancak bu zulmü diplomatik sözcüklerle, şiddetli kınamalarla bitiremeyiz. Sözcüklerimiz bir eylemi işaret etmezse bizler sadece konuşmuş oluruz. Filistin’e dair söylediklerimiz bir eylemi belirtmelidir ki, söylememizin bir anlamı olsun.

İsrail’in bu zulümleri gerçekleştirirken kuvvet aldığı tek şey Batı Asya’daki devletlerin bir şekilde hareket edip caydırıcı bir etmen olarak silahlarını ona doğru yöneltmeyişidir. Bu olduğu zaman İsrail’in bu zulmü ortadan kalkacaktır. Çünkü İsrail, Batı Asya İttifakı karşısında duramayacaktır. Türkiye’nin öncülüğünde Suriye, Irak, İran, Lübnan, Mısır ve İsrail’in koruyucu ağabeyi ABD’nin çevrelemeye çalıştığı Rusya’nın silah arkadaşlığı bu meseleyi çözecektir. ABD ve İsrail’in esasında bütün Batı Asya’ya karşı oluşturduğu bu cepheye karşı Batı Asya’nın ittifak potansiyelini gerçekleştirerek cevap verebiliriz. Öteki türlü ise şiddetli kınamalardan, derin üzülmekten öteye geçemeyiz. Vakit şiddetli kınama vakti değil vakit Filistin için eyleme geçme vaktidir.  

            Filistinliler yıllardır İsrail’in siyonist ordularına karşı onurlu bir şekilde direniyor. Şimdi vakit geldi çattı. Batı Asya’da atılan her adım işte ve fikirde birliğe gidiyor. Filistin için ufukta bağımsızlık var. Kahraman Filistinlilere selam olsun.

Batı Asya bir olacak.

Filistin özgür olacak.

Başkenti Kudüs olacak.

عاشت فلسطين

Yaşasın Filistin

Emre Kaya
Öncü Gençlik Ankara İl Sekreteri

Dipnotlar:

[1] https://tr.sputniknews.com/ortadogu/202105071044449975-mescid-i-aksaya-giren-israil-polisi-namaz-kilan-cemaate-ses-bombalariyla-saldirdi/

[2] https://www.yenisafak.com/dunya/fanatik-yahudiler-mescid-i-aksayi-ramazanda-isgal-etmeye-hazirlaniyor-3621964

[3] https://www.trthaber.com/haber/dunya/filistindeki-isgal-teroru-suruyor-evinizi-ben-calmazsam-baskasi-calacak-577809.html

[4] https://en.wikipedia.org/wiki/2021_Israeli_legislative_election

[5] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-gazetesine-konusan-pkk-elebasi-karayilan-ak-parti-bati-ve-laiklik-karsiti/2057614