Geçtiğimiz günlerde Afrika’nın uzun süre Fransız sömürgesi altında kalan ülkelerinden biri olan Çad’da meydana gelen bir olay Afrika’da ulusal, milliyetçi hareketlerin önemli bir boyut kazandığını tekrar gösterdi. Çad Ordusu, Sudan sınırındaki askeri üsse zırhlı araçlarıyla izinsiz şekilde girmeye çalışan Fransız askerlerini durdurup, silahlarını alarak diz çöktürdü ve tutukladı. [1]
Çad’ın Son Yıllardaki Bağımsızlık Mücadelesi
Çad, birçok Afrika ülkesi gibi uzun yıllar Fransa ve ABD tarafından sömürge olan bir ülkeydi ve Çad ordusunun Fransız askerlerini tutuklama olayını buradan bakarak değerlendirmemiz gerekiyor. Son 2-3 yıldır Çad’da bağımsızlık kavgası artarak büyüyor. Çad Cumhurbaşkanı İdris Deby, bundan 2 yıl önce bizzat kendisinin en ön cephede savaştığı, işbirlikçi isyancılarla çıkan çatışmada hayatını kaybetti. İdris Deby’den sonra ülkenin yönetimi için kurulan Askeri Geçiş Konseyinin başına oğlu Mahamat İdris Deby geldi.[2] Bundan sonraki süreçte Çad’da meydana gelen ulusal hareketler hep sömürge karşıtlığı ve bağımsızlıktan taraf oldu. Bundan belki de çok uzun olmayan bir süre önce, Çad’da veya benzer koşulları olan bir ülkede Fransız askeri tutuklamak zor yaşanacak bir olaydı. Afrika’nın her ülkesinde büyüyen bağımsızlıkçı dalga bunu getirdi.
Afrika Emperyalizmi Mağlup Ediyor
Afrika’nın son yüzyılı bağımsızlık mücadelelerinin en üst perdeden yaşandığı yıllar oldu. Gana, Cezayir gibi ülkeler bağımsızlıklarını büyük mücadeleler vererek elde etti. Bu mücadeleler diğer mazlum Afrika ülkelerinde örnek oluyor ve buralardaki bağımsızlık hareketleri güçleniyor. 1957 yılından beri Afrika’da 36 ülke bağımsızlığını kazandı. [3] Bu süreç şimdi daha hızla ve emperyalizmin sürgülerinden tamamen kurtulmak amacıyla devam ediyor.
Sadece Çad değil. Afrika’nın sömürülen tüm ülkelerinde bu tür eylemler görüyoruz ve görmeye devam edeceğiz. Libya, Sudan ve diğer pek çok ülkede emperyalizm, atını artık rahat koşturamıyor. Bu ülkelerin insanları zenginliklerinin sömürülmesine izin vermeyecek. Bütün mazlum milletler sömürgecileri ülkelerinden kovmak için harekete geçiyor. Yükselen değerler ulusçuluk ve milliyetçilik.
Son yüzyılda emperyalizmin acısını en çok yaşayan milletlerin Afrika milletleri olduğunu söylemek isabetli olacaktır. Ülkelerinin tüm zenginliklerini ellerinden alan, onlara açlık ve yoksulluk dışında hiçbir şey bırakmayan emperyalistler şimdi o topraklardan defediliyor. Afrika özgürleşiyor.
Afrika ülkeleri, Batı’nın gözünde “Muz Cumhuriyetleri” benzetmesiyle uzun yıllar küçümsendi. Şimdi o ülkeler bağımsızlıklarını kazandıkça nasıl bir birikime yaslandıkları da ortaya çıkıyor. Afrika, az bilinse de büyük veya küçük birçok imparatorluğunda üzerinde yaşamış olduğu bir toprak. Mali, Gana, Zimbabve, Aksum İmparatorlukları bunlara örnek olarak verilebilir.[4] Şüphesiz ki bugün verilen bağımsızlık mücadeleleri o imparatorluk birikimlerine de yaslanıyor.
Emperyalistlerle Her Alanda Mücadele
Afrika ülkeleri, emperyalizmle her alanda mücadele ediyor. Yakın dönemde yaşadığımız bir diğer önemli olay ise Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen “Yeni Küresel Finansal Pakt Zirvesi”nde yaşandı. Zirveye katılan Kenya Devlet Başkanı William Ruto, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yüzüne karşı “Artık IMF ve Dünya Bankası istemiyoruz. Yönetimin ve gücün birkaç kişinin elinde olmadığı yeni bir finansal mimariye ihtiyacımız var. Yeni bir eşitler örgütü. İşler ileriye değil, geriye doğru gidiyor. Bizi duymuyorsun.” İfadelerini kullandı ve emperyalistlere soğuk duş aldırdı. Ruto, aynı zirvede “Afrika ülkeleri neden kendi aralarında yaptığı ticarette dolar kullanmak zorunda? Yerel para birimleriyle ticaret yapabilmeliyiz” diyerek IMF ve Dünya Bankası’na da meydan okudu. Afrika ülkeleri kendilerini sömürenlerden hesap soruyor ve meydan okuyor![5]
Yükselen Asya’nın Ülkeleri Afrika Ülkelerinin Mücadelesine Omuz Veriyor
Afrika ülkelerinin bağımsızlık mücadelelerine Asya’nın gelişmekte olan ülkeleri de büyük anlamda destek veriyor. Çin başta olmak üzere Rusya ve Türkiye’nin de Afrika’da yaptığı ticari ve askeri iş birlikleri Afrika ülkeleri açısından çok önemli. Amerika’nın ekonomik ve siyasi baskılarına karşı Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya ve Hindistan’ın bir araya gelerek oluşturduğu ekonomik platform olan BRIC’e 2011 yılında Afrika’nın en büyük ekonomilerinden birisi olan Güney Afrika’da katıldı. [6]Bu dayanışma bölge ülkelerinin dünya ekonomisine yön verme, ekonomik bağımsızlıklarını da kazanma açısından çok önemli. BRİCS ülkeleri dünya ekonomisinin çok büyük bir kısmını yönetiyor. Çinli firmaların Afrika’da yaptığı yatırımlar 600 milyar doları buluyor. Ülkelerle ikili ticaret hacimleri 300 milyar doları aşıyor. Bu iş birliği ve yatırımlar bağımsızlığın ön adımları oluyor.
21. yüzyıl, emperyalizmin her alanda mağlup olacağı gelişmeleri getiriyor. Askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel çelişkiler derinleştikçe mazlum milletlerin bağımsızlık mücadeleleri hız kazanıyor. Afrika ülkelerinin bağımsızlık mücadelesinde onlarla beraberiz, emperyalizmi beraber defedeceğiz!
İbrahim Çağrı Yıldız
Vatan Partisi Öncü Gençlik
Ankara İl Sekreteri
[1] https://www.aydinlik.com.tr/haber/cad-ordusu-fransiz-askerlerinin-silahlarini-aldi-tek-tek-siraya-dizdi-397832
[2] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/cadda-31-yillik-idris-deby-itno-donemi-isyancilarla-girdigi-catismada-oldurulmesiyle-sona-erdi/2216171
[3]https://tr.wikipedia.org/wiki/Birle%C5%9Fik_Krall%C4%B1k%27tan_ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1_kazanan_%C3%BClkeler_listesi
[4] https://www.aydinlik.com.tr/fotogaleri/ezilen-kitanin-imparatorluklari-iste-afrikada-kurulan-8-imparatorluk-imparatorluk-tarih-haberleri-afrikada-kurulan-imparatorluklar-tarih-haberleri-387800
[5] https://www.turkiyegazetesi.com.tr/dunya/macronun-suratina-haykirdi-kenya-lideri-rutodan-dolar-ve-imf-cikisi-973733
[6] https://tr.wikipedia.org/wiki/BRICS