Ana Sayfa Yazılar RABİA NUR AĞAR YAZDI: GLADYO’NUN KORECESİ: MOON TARİKATI

RABİA NUR AĞAR YAZDI: GLADYO’NUN KORECESİ: MOON TARİKATI

4010

Rabia Nur Ağar, Öncü Gençlik İzmir İl Yöneticisi

1945 yılında hala Japonya’nın işgali altında olan bir Kore yarımadası vardı. Bu işgali sonlandırmak isteyen ABD, güneyden yarımadaya girmiş ve Korelilerle birlikte Japon işgalini geri püskürtecekti. Ardından Kore halkının kendi geleceklerini kendilerinin tayin edeceğine dair bir karar verilince Sovyetler de Kuzey’den Kore yarımadasına girmiş ve Japonya’ya karşı savaş ilan etmişti.

Ancak ABD’nin hesapları bambaşkaydı. Komünizmle mücadele etmek açısından Kore yarımadasının tamamına hâkim olmak istiyordu. Bu sebeple Postdam Deklarasyonu’nda işgal ettiği topraklardan çıkmak istemeyen Japonya, önce Hiroşima’da sonra Nagazaki’de atom bombalarıyla karşı karşıya geldi. Bu bombaların esas sebebi ise ABD’nin, yeni dünya düzeninde Sovyetlere meydan okuma isteğiydi. Bombaların ardından Japonya’nın işgal ettiği topraklar paylaşıldı. Kore’nin 38. enleminden kuzeydeki topraklar Sovyet, güneydeki topraklar ABD denetimi altında olacaktı.

8 Eylül 1945 tarihinde Kore yarımadasının güneyinde ABD destekli Japon sömürgeciler iktidara getirilmeye çalışılmış ancak halkın protestoları sonucunda iktidar kurulamamıştır. Bu girişimin ardından halk hareketi dalga dalga büyümüş ve 12 Eylül’de Kore Halk Cumhuriyeti var olan hükümetin görevini icra edememesinden dolayı bir seçenek olarak kurulmuştur. Ancak Kore’de ABD’nin de bir askeri hükümeti vardı ve kurulan Kore Halk Cumhuriyeti’ni reddetmişti.

Yeni kurulan Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, topraklarını ABD postallarından temizlemek zorundaydı. Bu sebeple 38. enlemde 4 Ağustos 1949’da Kore DHC Birlikleri, Kore Cumhuriyeti Ordularına saldırdı ve bozguna uğrattı. Yarımadada devlet ikiye bölünmüş ve büyük bir iç savaş çıkmıştı.

Kore’de var olan iç savaşın Kore DHC’nin lehinde olması Amerika’yı oldukça rahatsız etmişti. Çünkü Pasifik’te olan gücünü kaybetmek üzereydi. Bu sebeple Amerika, savaşa destek vermek açısından Birleşmiş Milletler’e bir önerge sundu ve Kore DHC kuvvetlerinin saldırganca bir tavır aldığını iddia ederek savaşa dahil olunması gerektiğini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden geçirdi. Amerika’nın sözde barış götüreceği Kore’de BM kuvvetleri tarafından Kore DHC de işgal edilmeye başlanmıştı. Bu işgal ABD kuvvetlerinin Çin’e komşu olduğunun habercisiydi ve bu Çin için de büyük bir tehdit oluşturuyordu. Bu tehdidi geri püskürtmek amacıyla Çin de Kore DHC’yi desteklemek için savaşa katılmıştı. Savaşın sonunda 38. enleme kadar BM güçleri püskürtülmüştür.

GÜNEY KORE’DE KÜÇÜK AMERİKA SÜRECİ

Güney Kore’de olaylar Türkiye’deki ile benzer ilerledi. Türkiye’nin 1952 yılında NATO’ya girmesiyle başlayan küçük Amerika süreci, Güney Kore’de de savaşın bitmesiyle başladı. Güney Kore tamamen Amerika’nın boyunduruğu altına girdi. Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ise bağımsızlığını kazanmış, resmen küllerinden tekrar doğmuştu. KDHC, tam bağımsız bir ülke olarak yoluna devam ederken, Güney Kore artık Amerika’nın Asya’daki bir üssü olmuştu. Güney Kore’yi küçük bir Amerika haline getirmek, orayı milli kimliğinden tamamen uzaklaştırmak için sadece silah yetmezdi.

Bir milleti milli kimliğinden koparmanın en kolay yolu kültürünü bozmak ve kültürel yaşamını değiştirmektir. Bu sebepten dolayı CIA tarafından, ABD’nin denetimiyle Güney Kore halkını Hıristiyanlaştırmak için bir Gladyo örgütü kuruldu. Tıpkı Türkiye’de CIA tarafından kurulan FETÖ’nün ılımlı İslam çatısı altında ülkesine ve milletine namlu çevirecek, genç neslin beynine girecek bir örgüttü. Adı: Moon Tarikatı…

Peki Moon Tarikatı’nın başındaki Sun Myong Moon kimdir?

Güney Kore’yi kendi kültüründen koparmak için görevlendirilen isim, Sun Myong Moon oldu. Sun Myong Moon KDHC’de doğmuştur. Önceleri Budist olan Moon sonra Presbiteryen kilisesine girmiş daha sonra da Yehova Şahitleri dinini benimsemiştir. İsa’nın kendisine göründüğünü iddia ederek kendisini Hz. İsa’nın yeryüzündeki temsilcisi ilan etmiştir. Bu tavrından dolayı Yehova Şahitleri dininden kovulmuştur. 20 yıl boyunca Kore’de Budha’yla ve Musa’yla konuştuğunu iddia etmiştir. Bu iddialarının ünü Kore’yi aşmış Japonya’yı da sarmıştır.

Yukarıda da anlattığımız gibi Amerika’nın bir ülkeyi hegemonyası altında tutabilmesi için önceliklerinden biri de o ülkeyi kültürel değerlerinden koparmak, milli benliğini tamamen yok etmektir. Bu yüzden de ABD, Güney Kore halkını benliklerinden koparmak için Moon’u aracı olarak kullanmıştır. CIA, Moon’a bir örgüt kurdurarak Güney Kore’yi Hıristiyanlaştırmak için teşvik etti.

ABD’den aldığı icazetle Moon; Seul merkezli adına daha sonraları dinler arası diyalog da denilen ve bize hiç de yabancı olmayan bir amaçla, bütün dinleri birleştirmek maksadıyla Birleştirici Kilise’yi (Unification Church) kurdu.

Bir Gladyo örgütünün daha da büyüyüp gelişmesi için ticari kaynağa da ihtiyacı vardı. CIA aracılığıyla hızla etki alanını büyüten Moon Tarikatı, Japonya’da ve Güney Kore’de olan birçok fabrikanın hissedarı oldu. Böylelikle sürekli finanse edilmek durumundan kurtulmuş, kendi kaynağını kendini yaratması için de rahat bir ortam sağlamıştır. Ticaretle ilgilenmelerinin yanı sıra Moon Tarikatı, kültür emperyalizminin araçlarını yaratmak ve kendilerine eleman toplamak amacıyla yüksek tahsil araştırmaları yapan ilahiyat okulları da kurmuştur. Başta Güney Kore olmak üzere çeşitli ülkelerde gazete, dergi çıkarıp fikirlerinin propagandasını yapmışlardır.

ASIL HEDEF GENÇLER

Moon Tarikatı’nın asıl amacı gelecek nesillerin beynini işgal etmek olduğu için tarikat önceliğini 20 yaşını doldurmuş gençleri örgütlemeye verdi. Üye olan gençler oldukça katı kurallarla eğitiliyor, kendi özel hayatlarını dahi kendileri inşa edemiyorlar. Üye olduktan sonraki üç yıl boyunca kimseyle duygusal bir ilişki yaşayamazlar, üç sene dolduktan sonra da tarikatın uygun gördüğü, çoğunlukla da hiç tanımadıkları insanlarla evlendirilirler. Yüzlerce çift toplu bir şekilde Moon tarafından takdis töreni adı altında evlendirilir. Ayrıca bu evlilik törenleri Mooncular için kutsal bir gün olarak sayılır.

Ayrıca Moon Tarikatı’nın Latin Amerika’daki askeri diktatörlüklere destek verme ve İsrail üzerinden uyuşturucu ağını yönetme gibi faaliyetleri olduğuna dair iddialar da vardır.

CIA’nın tarikatın büyümesi için Moon’a tahsis ettiği görevliler tarikatı yönetmeye başladılar ve büyük bir büyüme gösterdiler. Tarikat, Güney Kore nüfusunun yüzde 40’ını Budistlikten Hıristiyanlığa devşirdi. Dünya’da toplam tarikat üyesi 6 milyonu aştı. Tarikatın büyük çoğunluğu ABD, Güney Kore ve Japonya’dadır. Aynı zamanda Orta ve Güney Amerika’da varlığını sürdürmektedirler. Türkiye’de de 2000 civarında üyesinin olduğu söylenmektedir.

 K-POP GRUPLARI MOON’CU MU?

Güney Kore nezdinde Moon Tarikatı’nın faaliyetlerine göz gezdirirsek eğer Moon’cuların başarılı olduğunu görebiliriz.  Güney Kore halkı milli benliklerinden, kültürel miraslarından tamamen uzaklaşmıştır. Hükümette sık sık yolsuzluğun ortaya çıkması Asya devletlerinin milletine olan sadık karakterinin Güney Kore’de artık olmadığını gösteren durumlardan biridir. Ayrıca Amerika’nın, Güney Kore’de hem KDHC için hem de Çin için ciddi bir tehdit olan 40 bin civarı askeri üssünün olması aynı zamanda Güney Kore’nin bağımsızlığına da engeldir.

Kültürel anlamda ise gençlik yozlaşmaya mahkûm edilmektedir. Güney Kore’de eğitim anlamında gençleri ciddi bir zorlama durumu vardır. Hatta bu sebepten dolayı 11-15 yaş arasındaki çocukların intihar oranı oldukça yüksektir. Daha çocuk yaşta gençlere her zaman en iyisi olma ve arkadaşları arasında rekabet duygusu yaratma gibi davranışlar aşılanmaktadır. Hafif kilolu mu? Arkadaşları tarafından dışlanır. Derslerinde küçük bir başarısızlık mı söz konusu? Ailesi tarafından aşağılanır. Lisede ama hala makyaj yapmıyor mu? Bir arkadaş çevresi olamaz. Daha bunlar gibi niceleri ile çocuklar karşı karşıya gelmektedir.

Bir de Güney Kore’de K-Pop adı altında müzik yapıp, dans eden müzik grupları vardır. Örnek olarak bizlerin de yakından tanıdığı BTS müzik grubu… Bu grubun bütün üyeleri erkek ancak tamamen bir cinsiyetsizleştirme hakimdir. Makyaj yapıp, ışıltılı kıyafetler giyen bu grubun üyelerinin hepsi fabrikadan çıkmış aynı sürüm gibiler. Müzik şirketleri tarafından daha küçük yaşta eğitilmeye başlayan BTS gibi müzik gruplarının üyelerinin bir özel hayatı dahi yok. Sevgililerine şirket karar verir. Makyaj yapması gerektiğini şirket baskılar. Ve asla o şirketlerden ayrılamazlar. Ayrıldıkları anda kendi istekleri doğrultusunda müzik yaparlarsa kariyerleri bir yıldız gibi kayar. Güney Kore gençlerini her zaman K-POP gruplarına özendirme onlar gibi sözde en iyisi olma, en ışıltılısı olma gibi teşvik etmişlerdir. Ünü her yanı saran, K-POP müzik endüstrisinin de arkasında Moon Tarikatı olduğu iddia edilmektedir. Şu an için Moon Tarikatı, bu devasa müzik endüstrisinin arkasında var mı yok mu bilemiyoruz. Ancak şurası kesin; ABD desteğiyle Güney Kore’de hakimiyet kuran Moon Tarikatı’nın ülkede yarattığı iklim, K-POP müzik endüstrisinin ve kültürünün oluşumuna zemin hazırladı.   

MOON TARİKATI’NIN FETÖ İLE ORGANİK İLİŞKİSİ

Yazıyı okurken akıllarda bir soru canlanmıştır diye düşünüyoruz. Moon Tarikatı, Türkiye’de FETÖ’ye benzemiyor mu? Evet büyük benzerlikleri var örgütlenme yapısından tutun da var oldukları ülkeye verdikleri zarara kadar. En büyük benzerlikleri de iki gladyo yapılanmasının da ABD’ye bağlı olmasıdır.

Bu benzerliklerin dışında Moon Tarikatı’nın Türkiye temsilcisi olduğu söylenen CHP’nin eski Genel Sekreteri Kasım Gülek’in Fethullah Gülen’le büyük bir bağı vardır. O bağ o kadar büyüktür ki Kasım Gülek öldüğünde cenazesini Fethullah Gülen kıldırmıştır.

Gülek, Fethullah Gülen’i Morton Abramowitz’le tanıştıran kişidir. Abramowitz, 1. Körfez Savaşı sırasında ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi ve ABD’nin önde gelen düşünce üretim kuruluşu Carnegie Vakfı’nın eski başkanıdır. Aynı zamanda kendisi 1996 yılında CIA Başkanlığına aday gösterilmiştir.

Moon Tarikatı ile belli benzerlikler gösteren FETÖ tarikatla organik ilişkiler de kurmaya başlamıştır. Örneğin Moon Tarikatı’na ait olan Washington Times Gazetesi ile FETÖ’nün Türkiye’de çıkardığı Zaman Gazetesi arasında sıkı bir ilişki vardı. Bu organik ilişki Kasım Gülek’in ölümünden sonra Moon Tarikatı’nın Türkiye temsilciliğini Fethullah Gülen’in devralmasıyla daha da güçlendi. İki örgütlenmenin arasındaki en önemli benzerliklerden biri de Moon’un da Fethullah Gülen’in de kendisini Mesih ilan etmesiydi.

CIA’nın kurguladığı dinler arası diyaloğun uygulanmasında iki tarikatın da ortak amaçları vardı. Yapılandıkları ülkede her ne olursa olsun Amerika’ya hizmet edeceklerdi. FETÖ, Türkiye’de 2008 yılında vatanseverleri Ergenekon’a mahkûm ederken, Moon Tarikatı Güney Kore’de devleti yolsuzluk yapmaya ve genç nesli milli benliğinden koparıp Amerikan rüyasında kaybetmeye mahkum etmiştir.

Ayrıca Moon Tarikatı’nın Türkiye üzerinde de birçok faaliyeti bulunmaktadır. BTS gibi müzik grupları Türkiye’de de oldukça ünlüdür. Ülkemizde açılan Kore Dil Kursları’nda misyonerlik faaliyetlerinin yürütüldüğü iddia edilmektedir.

UMUDU DİRİ TUTALIM, DEVRİM YAKINDIR!

CIA tarafından görevlendirilen Moon Tarikatı şimdilik başarılı oldu. Tarikatın yarattığı Güney Kore toplumu, artık hem geçmişine hem de geleceğine büyük zararlar vermektedir. Güney Kore’de bir erkeğin makyaj yapması artık olağan bir davranıştır. Hatta olağan dışı olan bakımsız erkeklerdir. Güney Kore’de çocuklar ağır eğitimden dolayı ve sıkıştırılmış görünüş kalıplarına girmekte başarısız olduğu için intihar etmeye başlamıştır.

Toplumun gencinden yaşlısına milli benliğiyle oynayan bu tarikat Güney Kore’de hala faaliyetlerine devam etmektedir. Ancak tek kutuplu dünya düzeninin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Artık dünya Amerika’nın at koşturduğu bir yaşam alanı değildir. Amerika’nın tek kutuplu bir dünya yaratmasına, başta ülkemizi ve bütün mazlum devletleri çeşitli Gladyo faaliyetleriyle bölmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Daha 11-15 yaşlarında bozuk toplumsal yapıdan dolayı darağacına yürüyen çocukları o darağacından kurtaracağız. Milli benliğimizden bizleri koparmaya çalışan maşa kuvvetler 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün yenildiği gibi her zaman yenilecektir.

Kendi iç karışıklıklarına son veremeyen ABD’nin dünya efendiliği iddiası son bulmuştur. Bizler bu çıkarımları hayallere dayanarak değil dünyanın gerçekliklerine dayanarak yapıyoruz. FETÖ Türkiye’de nasıl mahkûm olduysa Mooncular da Güney Kore’de yakın zamanda mahkum olacaktır. Tam bağımsız ulus devletler için tüm dünyanın devrimci gençlik yapılanmalarına çağrımızdır: Umudu Diri Tutalım, Devrim Yakındır!

KAYNAKÇA:

1-Teori Dergisi, 2018, Mart, Hakkı Erman Ergincan, Uslanmayan Emperyalizme Kötek Hakkı

2-https://www.aydinlik.com.tr/kuzey-kore-ve-jeopolitik-soner-polat-kose-yazilari-agustos-2017

3-https://www.aydinlik.com.tr/devlet-zaaf-kaldirmaz-ozgurluk-meydani-subat-2019-1

4-https://www.aydinlik.com.tr/samda-moon-ankarada-gulen

5-http://www.gercekhayat.com.tr/kapak/kizlara-kore-tuzagi/

6-https://talebe.org/talebe-dergisi/dna-mizi-bozmaya-calisan-idol-ler-28562

7-https://tr.sputniknews.com/asya/202101181043596952-guney-korede-cumhurbaskani-tarikat-yolsuzluk-skandalinda-samsung-genel-mudur-yardimcisina-bu-kez-25/

8-https://islamansiklopedisi.org.tr/moonculuk

9-http://www.enfal.de/dinlertarihi/dinler%20tarihi/dinler2/Moon%20Tarikati/1.htm

10-https://www.gunes.com/gundem/kemal-kilicdaroglu-nun-kasim-gulekin-kizi-tayyibenin-evinde-aksener-ile-gorusmesi-chpde-krize-yol-acti-869369

11- https://www.yenisafak.com/gundem/o-kurye-gulek-mi-3256982