İkinci Dünya Savaşının sonunda dünyanın süper gücü olarak tanınan iki devlet vardı. Bunlar ABD ve SSCB idi. Dünya bu iki devlet arasındaki mücadeleyi yakından takip edecek, hatta oyunlar devletler üzerinde oynanacak, oyunların baş senaristi ABD olacaktı. ABD’nin ilk oyunu bir yalan senaryo ile SSCB’yi zayıflatmak, ortadan kaldırmaktı. Yükselen komünizm tehdidi ve Sovyet yayılmacılığı bu yalan senaryoyu oluşturmaktaydı. ABD’nin esas amacı ise ülkeleri denetim altına alarak Amerikan denetimini sağlamak, dünyaya hakim olmaktır. Bu amaç doğrultusunda 1947 yılında Truman Doktrini ve Marshall planları devreye sokuldu. Truman doktrini, devletleri denetim altında tutmak için; Marshall planı ise savaştan zarar görmüş ve ekonomisi kötü olan devletlere ekonomik yardım amacıyla ortaya çıkarılmıştır. Marshall planının esas amacı ise denetim altına alınacak ülkelere ekonomik altyapı oluşturmaktı. Truman doktrini doğrultusunda 1949 yılında NATO kurulmuştur.
Türkiye’nin NATO’ya Girişi
NATO’nun kuruluş amacı Sovyet yayılmacılığı ve komünizm ile mücadeledir. Fakat o dönemde Sovyetler Birliği’nin yayılmacı bir politikası yoktur. Burada esas amaç Sovyet yayılmacılığı ile mücadele adı altında ülkeleri denetim altına alacak bir mekanizma kurmaktır. Türkiye 1949 yılında NATO’ya girmek istemiş fakat kabul edilmemiştir. Türkiye Amerika’nın isteği üzerine 1949 yılında başlayan Kore Savaşına asker göndererek
NATO üyeliğine alınmıştır. Bu olayla birlikte Türkiye’de 1945’lerde başlayan Atatürk devrimlerinden kopuş hız kazanmış, CHP’li Nihat Erim’in “Küçük Amerika olacağız” dediği süreç başlamıştır. Emperyalizme karşı büyük savaş vererek kurulan Türkiye, Japon emperyalizmine karşı savaş verenKore’ye asker göndererek NATO’ya girmiştir.(1)
NATO ve GLADYO
NATO, Amerika’nın milli devletlere giriş anahtarıdır. NATO üyesi olan devletlerin içinde devlet bünyesinde bulunan ama Amerika’ya bağlı yapılar kuruldu. Bu yapıların sözde amacı yükselen komünizm tehdidine önceden müdahale etmek gerilla savaşı yürütmektir. Bu yapıların dolaylı tehditlere karşı da müdahale yetkisi bulunmaktadır. Bu tehditler kontrgerilla eğitim kitaplarına göre bağımsızlık hareketleri, hatta Amerika’nın hoşuna gitmeyecek her türlü faaliyet olabilir. İşte bu yapılanma Amerika’nın ülkelerin içine yerleştirdiği GLADYO’dur. NATO içerisinde SüperNATO olarak adlandırılmıştır(2)
GLADYO’nun Türkiye’de Örgütlenmesi
Türkiye’de GLADYO ilk olarak 1952 yılında kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu olarak örgütlenmeye başladı. Yapılanma seferberlik anına bir hazırlık gibi gösterildi. Kontrgerilla eğitimleri komünizm saldırısına savunma adı altında maskelendi. Genelkurmay 2. başkanlığına bağlı gibi gözüken bu yapılanma NATO’nun Paris’teki ve Brüksel’deki MKK’ya (Müttefik Kuvvetler Komutanlığı) bağlıydı. CIA Tüm ülkelerdeki GLADYO birimlerini bu merkezden denetleniyordu. NATO üyesi ülkelerde oluşturulan bu birimlerin personel, silah, sığınak, eğitim gibi ihtiyaçları Amerika tarafından karşılandı. STK’nın binası dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu’nun ortak kararı ile Amerikan yardım kuruluşu JUSMMAT ile aynı binadaydı. İlk başkanı Albay Daniş Karabelen’di. JUSMMAT Amerika’nın Türkiye’deki askerleri yetiştirmek amacıyla kurduğu bir yapılanmadır. Kore savaşına giden bütün askerler daha sonra bu yapılanma içerisinde alınarak kontrgerilla eğitimi vermesi sağlanmıştır. STK ve JUSMMAT’ın bu binada olması GLADYO’nun örgütlenmesini oldukça kolaylaştırmıştır. Amerika burada ki personellerin maaşlarını da ödüyordu.(3)
STK ve MAH
Seferberlik Tetkik Kurulu NATO’nun Türkiye’deki özel harp birimini oluşturuyordu. Bu yapılanmayı Amerika çok fazla önemsiyor daha sonra Özel Harp Dairesi adını alacak olan bu yapılanma Amerika’nın operasyon merkezinin kalbini oluşturuyordu. Bu yapılanmaya bir yenisini eklemek isteyen Amerika Türkiye’nin en önemli istihbarat kuruluşu olan Milli Amele Hizmet Örgütüne el attı. Dönemin başkanı Naci Peker görevinden Menderes ile uyumlu çalışmadı gerekçesi ile alındı ve yerine Tümgeneral Behçet Türkmen atandı.(4) Behçet Türkmen’in ekibinde en rütbeli isim Yüzbaşı Fuat Doğuydu. Behçet Türkmen dönemi MAH’ın tamamen ele geçirilme dönemi olmuş CIA’dan doğrudan para alma dönemi Behçet Türkmen döneminde başlamıştır. Bu sayede Amerika hem orduda hem de istihbaratta müdahale araçları kazanmış oldu.
6-7 Eylül Olayları Kontrgerillanın ilk Faaliyeti
1954 yılında Birleşmiş Milletlerde Kıbrıs sorunu ele alınmakta, Rum lider Makarios’un kendi kaderini tayin hakkı talebi tartışılmaktaydı. Rum kesimi İngiliz kuvvetleriyle mücadele etmek için 1955 yılında EOKA kuruldu. Yükselen mücadeleye kayıtsız kalamayan İngiltere başbakanı Anthony Eden Kıbrıs politikasını açıkladı.
- Taraf ülkelerin katılacağı 3’lü konferans (İngiltere, Türkiye, Yunanistan)
- Kıbrıs için anayasa yapılması
- Kıbrıs’a ekonomik atılım planı
İngiltere’nin Kıbrıs politikası bu üç maddeden ibaretti. 1955 yılında Londra konferansına giden çözüm önerileri şu şekildeydi.
Yunanistan’ın talebi Rum devleti kurulsun (kendi kaderini tayin hakkı) ve İngiliz kuvvetleri adada bulunmaya devam etsin.
Türkiye’nin talebi mevcut durum korunsun ada Türkiye’ye aittir.
İngiltere’nin önerisi Kendini yönetme önerisi idi.(5)
Ancak konferans Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldı gerekçesi ile yarıda kalmış bir çözüme ulaşılamamış ve mevcut durum korunmaya devam etmiştir. Bu haberin Türkiye’de duyulmasıyla İstanbul İzmir ve Ankara’da halk sokağa döküldü ve büyük bir arbede yaşandı. Öfkeli halk gayrimüslim esnafın dükkanlarına, evlerine büyük zararlar vermişlerdir.(6) Bu dönemde STK’nın başındaki isim Daniş Karabelen istifa etmiş olaylar esnasında STK başıboş olarak gözükmektedir. Olay daha sonraki yıllarda ÖHD başkanlığı yapan Sabri Yirmibeşoğlu tarafından (1991 yılında Fatih Güllapoğlu’na) 6-7 Eylül olaylarının tamamen kontrgerilla örgütlenmesi olduğunu ve amacına ulaştığını söylemiştir.(7)
Londra konferansının yarıda kesilmesiyle kendi kaderini tayin hakkı istemi rafa kalkmış ve İngiltere’ye karşı olan Rum mücadelesi 6-7 Eylül olayları neticesiyle Türk-Rum düşmanlığına dönüştürülmüş ve körüklenmiştir. Ayrıca bu olaylardan sonra ÖHD’nin başına 1956’da tekrar Daniş Karabelen atandı.
6-7 Eylül olaylarından STK büyüyerek çıkmış Özel Harp Dairesi adını alarak etki alanı ve birlik sayısı arttırılmıştır.
GLADYO’ya İlk Darbe 27 Mayıs
Demokrat Parti iktidarının Atatürk devrimlerine karşı yürüttüğü politikalar, ekonomik istikrarsızlık sıkı ve baskıcı yönetim halkın iktidara gelirken desteklediği DP’ye karşı artık bir nefret oluşturmaya başlamıştır. Ordu içinde genç subaylar tarafından örgütlenen bir cunta ile 27 Mayıs 1960’ta yönetime el konulmuştur. Milli Birlik Komitesinin ilk işi ise 235’i general ve amiral olmak üzere 400 Subayı emekli etmek oldu. Bu sayede ordu içindeki CIA bağlantılı subaylar ve komutanlardan bir kısmı emekli edilerek bir kısmı da ülke dışına gönderilerek ÖHD’ ye ilk ve büyük bir darbe indirilmiştir. Kore’ye gönderilen Türk askerleri geri getirilmiş, MAH’ın CIA’nın eline geçmesi 27 Mayıs’tan sonra yapılan sorgulamalarda öğrenilmiş Milli Birlik Komitesi tarafından ÖHD’ye verilen ödenek kesilmiştir. Bu sayede Türkiye 1951 yılında NATO’ya üye olarak girdiği Amerikancı yönelişe dur diyebilmiştir.
SONUÇ
1950’li yıllar uzun süren çetin bir savaşın başlangıcıdır. 50’li yıllarda Türk topraklarına ekilen bir tohumu temsil eder, bu tohumun filizlenip gelişmesine göz yumulur. GLADYO her güç kazandığında Türkiye ekonomik, toplumsal, vd. alanlarda çok büyük kayıplar yaşamış, GLADYO’ya ne kadar mesafe koyduğunda büyük kazanımlar elde etmiştir. Bunun en net örneği Marshall yardımları ile hızlı bir refaha kavuşan ülkemizde yardımlar kesildikten sonra büyük yokluklar yaşanması, 27 Mayıs’tan sonra yapılan planlı ekonomi ile ülkede büyük bir ekonomik kalkınma atağı başlaması gösterilebilir. Bu açıdan 1950’li yıllar büyük dersler içermekte doğru incelenip aynı hatalar tekrar edilmemelidir.
KAYNAKÇA
1) Ferit İlsever, ‘’Kontrgerilla II- Örgütlenmesi’’, Kaynak Yayınları 2.Basım, syf:15
2) Doğu Perinçek, ”GLADYO VE ERGENEKON”, Kaynak Yayınları 14.Basım, syf:15
3) Ferit İlsever, ‘’Kontrgerilla II- Örgütlenmesi’’, Kaynak Yayınları 2.Basım, syf:19
4) age, syf:20
5) age, syf:25
6) http://oncugenclik.org.tr/emperyalizm-ve-ozel-savas/
7) Ferit İlsever, ‘’Kontrgerilla II- Örgütlenmesi’’, Kaynak Yayınları 2.Basım, syf:31
Özer Çelik
Türk-Amerikan Savaşı Çalışma Grubu Üyesi