Ersoy İrşi, Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı
Amerikancılığın İzini Hiçbir Boya Kapatmaz
Yağlı boya resimde, ressam bir resmi yaparken değiştirirse ve son halinin altında eski halinin izleri bulunuyorsa buna pentimenti denir. Özellikle İngiliz sanatçı William Hogard’ın yağlı boya resimlerinde oldukça fazla bulunur.
Pentimenti kavramına bugünlerde siyasette de tanık olmaktayız. Her ne kadar süslü cümlelerle, insanlığın ilerlemesinin sembolü olan kavramlarla kendilerini kamufle etmeye kalksalar da, emperyalizmin izleri belirgin bir halde görülmektedir.
Afrin operasyonun başlamasıyla tavır değiştirenlerin ilk izleri de hala kendini belli ediyor. HDP ve çevresine biriktirdiği sahte solcu grupçuklar bir anda ”Savaşa Hayır” korosu olarak faaliyete geçtiler. Daha düne kadar Suriye’de ve Türkiye’de savaş kışkırtıcılığı yapanlar, bugün Türk Ordusu Amerika’nın PKK/PYD’den kurduğu hainler ordusuna karşı operasyona girişince bir anda savaşa hayırcı oldular. PKK/PYD Mehmetçiğimize, polisimize alçakça kurşunlar sıkarken, meydanlarda canlı bombalarla yurttaşlarımızı katlederken sesini çıkarmayanlar, birden Türk Ordusu Afrin’e girince hep birlikte savaş karşıtı söylemlerde bulunmaya başladılar. Öyle ki sabah akşam Atatürk düşmanlığı yapan PKK’nın siyasal uzantısı HDP sözcüsü Atatürk’ün ”Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sözünü bile kendilerine kalkan yapmaya çalışıyor. Amerika’dan 4900 tır silah alan ve bölgede Amerikan taşeronluğunu yapan örgütü savunmak için, Amerika’yla savaşan Vietnam’ı örnek verip, ”Afrin Türkiye’nin Vietnamı olacak” diye savurabiliyorlar. PYD’yi IŞİD’e karşı savaşıyor maskesiyle savunanlar, bugün IŞİD ve PYD arasında ortaklık gözler önüne serilince üç maymunu oynamaya başlıyorlar. Hiç boşuna uğraşmayın, hangi kavramı kullansanız da; emperyalizme olan biadınız, Amerikancılığınız, halk düşmanlığınız gün gibi ortadadır.
Pentimenti kavramına uygun olan bir diğer kesim ise Kılıçdaroğlu CHP’si, daha kısık sesle bu işi yapıyor. PKK’nın siyasal uzantısı HDP’nin Eş Genel Başkanı Demirtaş’a özgürlük için yürüyen, bu partiyle ile her ortamda birlikte hareket eden, basına özgürlük maskesi altında FETÖ’yü kurtarmak için yaygara koparan, Amerikan elçileriye gizli gizli görüşen,İstanbul il başkanın Mustafa Kemal’in Askerleriyiz sloganına karşı çıktığı, emperyalist planı Ermeni soykırımı yalanı pankartının arkasında yürüyen , genel başkanı İngiliz ve Amerikan basını üzerinden yazdığı yazılarla, ABD’ye karşı direnen İran, Türkiye, Suriye, Irak’ı hedef gösterip müdahaleye çağıran Kılıçdaroğlu’nun Y-CHP’si sıkışınca da Atatürk örtüsünü hemen üstüne geçiriyor. Amerikancılıkları, genel başkan yardımcıları Öztürk Yılmaz’ın çıktığı programda Doğu Perinçek tarafından teşhir edilince, ”biz Atatürk’ün partisiyiz, biz anti- emperyalistiz” demekten de hiç hicap duymuyorlar. Y-CHP istediği kadar Atatürk kalkanını kullansın Amerikancı politikalarının üstünü örtemezler. Milletimiz her alanda Y-CHP’nin Amerikancı politikalarını yüzlerine vuracaktır.
Meral Akşener ve ekibi de Atatürk ve milliyetçilik boyasıyla, milletimize Amerikancılığı yedirmeye çalışıyor. Akşener önce Afrin operasyonuna karşı çıkıyor, bakıyor ki millet bütünüyle Mehmetçiğin arkasında, hemen üstüne ”operasyona giden askerin yanındayım” diye yeni tweet atıyor. PKK ve FETÖ’yü besleyen NATO’yu ” Savunma politikasındaki en üst şemsiye” diye nitelendiriyor. NATO toplantısında Atatürk ve Türkiye hedef alınınca da ”NATO’da milli stratejiler mümkün” diyerek NATO’ya karşı olan tepkiye perdeleme yapıyor. Türk Ordusu PKK’nın belini kırarken Akşener ise ” Baskıcı, dayatmacı ve geleneksel güvenlikçi uygulamalar çözüm değil. Sivil siyasetle konuşalım” talebiyle PKK’nın siyasal uzantısı HDP’ye özgürlük istiyor. İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Ümit Özdağ, partinin politikasını 13 Ağustos 2017’de ”Türkiye Batı blokunda kalmalı” diye ilan ediyordu. Meral Akşener ve ekibi istedikleri kadar milliyetçi/Atatürkçü söylemlerde bulunsalar da, Natoseverliklerini, Amerikancılıklarını gizleyemezler.
Ne HDP ve şürekası, Amerikan bayrağındaki mavinin üstünü beyaza boyayarak barış bayrağı gibi gösterebilir ne de Y-CHP ve İyi Parti, Amerikan bayrağındaki maviyi kırmızıya boyayarak Türk bayrağına benzetebilir. Zira Amerikan mavisini gizlemenin imkanı yoktur. İşte buna da siyasette ortaya çıkan pentimenti denir.
Tutarsızlıktan Çözüm Çıkmaz
Resim sanatında simetri kavramı da oldukça önemlidir. Resmin üzerindeki figürlerin simetrik olarak birbirine karşılık gelmesi demektir. Özellikle Rönesans resimlerinde denge, sadelik ve ölçüler önemli olduğu için simetri uygulanmıştır. Rönesans resminin ustalarından Rafaello Sanzio simetriyi resimlerinde oldukça güçlü kullananlardandır. Barok dönemde bireyci fikirlerin güç kazanmasıyla simetri terk edilmiş ve yerini anti- simetriye bırakmıştır. Anti-simetri resim de figürler arasında tutarsızlığı getirir.
Siyasette de anti-simetrik uygulamalar görmekteyiz. Türkiye, Vatan Savaşı sürecinden geçerken, Türk Milletinin yüreği cephedeki Mehmetçik’le atarken, hükümetin tutarsız olduğunu ve kendi bireysel hırslarına yenik düştüğünü görüyoruz. Bir yandan Afrin’e girerek Amerika’nın koridor planına müdahale ederken, diğer yandan Esad düşmanlığıyla Vatan Savaşının başarısının önüne geçiyor. 2011’den beri Amerika’ya karşı direnen Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı Beşar Esad’la el sıkışıp Amerika’yı ve taşeronu terör örgütleri PKK/PYD ve IŞİD’i bölgeden kovmak varken, Amerika’nın ”katil Esad” söylemi hükümetin dilinde dolaşmaya devam ediyor. Bir yandan Amerika’nın Türk devleti içine yerleştirdiği Amerikancı gladyo yapılanması FETÖ’ye operasyon yaparken, öte yandan 15 Temmuz ‘da FETÖ’nün uçaklarına yakıt veren İncirlik Üssü’nü ABD’ye kapatmaya girişmiyor. NATO toplantısında Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan hedef alındığı halde NATO’da çıkmak için adım atmıyor. Cumhurbaşkanlığı görevini, Türkiye’nin Vatan Savaşında başarılı olması için gerekli olan bölge ülkeleriyle işbirliğini inşa etmek için kullanacağına, cami avlusunda imamlığa soyunuyor. İç politikada Vatan Savaşının başarısı için milletin birliğini yaratmak varken, suni gündemlerle ayrıştırma korolarının önünü açıyor. Tayyip Erdoğan ve AKP’si bu tutarsız politikalarla vatan savaşımızı yönetemez.
Sorunları Çözen İktidar Olur
Türkiye’nin sorunlarını ancak ve ancak tutarlı, dengeli ve çözüm odaklı bir iktidar çözebilir. Bugün, ABD’nin Türkiye’yi ve bölge ülkelerini bölme planlarına karşı her zaman direnen, altından başka bir iz çıkmayan parti Vatan Parti’sidir. Vatan Partisi tutarlıdır; taktik ve siyasetlerini girdiği Vatan Savaşına göre belirler. Ortak düşman Amerikan emperyalizmine karşı direnen kim varsa onunla dost olur, kim Amerikan emperyalizminden yanaysa onunla düşmandır. 1968’in anti- emperyalist ,vatansever, devrimci gençlik hareketinden doğan Vatan Partisi, o günden bugüne bir santim kaymadan emperyalizmin karşısına dikiliyor.
Vatan Partisi diğer partiler gibi Amerikan sermayesinin finansıyla, sistem medyasının parlatmasıyla tanıtılmamıştır. Emperyalizme karşı mücadelesiyle, yaptığı işlerle, kazandığı başarılarla tanınır. FETÖ’ye karşı yıllarca mücadele eden, Ergenekon kumpasında girdiği zindanlardan dahi mücadelesini sürdürüp, mahkeme salonlarında Gladyoyu yargılayan partidir Vatan Partisi. PKK ilk ortaya çıktığında onunla mücadeleye girişen, Doğu ve Gündeydoğu’daki yöneticilerini şehit veren partidir Vatan Partisi. Açılım döneminde HDP severlik moda olduğunda, PKK’nın siyasal uzantısının maskesini indiren partidir Vatan Partisi. 1968’den beri ”Amerikan Üslerine el konsun” diyen partidir Vatan Partisi. Türkiye’yi katliamcı ilan etmek isteyen Batı emperyalizminin ”Ermeni Soykırım Yalanı’na” karşı AİHM’de Türk milleti adına zafer kazanan partidir Vatan Partisi. Serbest piyasa ekonomisiyle birlikte Türkiye ekonomisi ABD ve AB kapılarına bağlanırken, buna direnen, özelleştirmelere karşı Atatürk’ten aldığı ”Her fabrika bir kaledir” şiarıyla fabrika kapılarında işçiyle omuz omuza nöbet tutan partidir Vatan Partisi. Ergenekon zindanlarını yıkarak, Türk ordusunun elindeki prangayı söken ve bugün PKK’nın, FETÖ’nün belinin kırılmasını, Amerikan’ın sözde Kürt özde İsrail koridorunu parçalamaya girişmesini sağlayan partidir Vatan Partisi. Türkiye’nin ve Batı Asya’nın güvenliği için; Rusya, Suriye, İran’la ilişki kurup ABD emperyalizmine, İsrail siyonizmine karşı ortak direnme mevzisinin adımlarını atan partidir. Hükümetin eline yüzüne bulaştırdığı Rus uçağının düşürülme krizini çözen partidir Vatan Partisi.
Vatan Partisi yaptıklarıyla rüştünü ispatlamıştır. Emperyalizmin Türkiye’yi ve Batı Asya devletlerini bölme planlarına karşı; Batı Asya’da ABD’ye karşı birliği yaratacak, Türkiye’yi ABD ve AB kapılarına bağlayan serbest piyasa ekonomisinden çıkarıp, emekçiyi baş tacı ilan eden üretim ekonomisini kuracak, her türlü ortaçağ kalıntısı, gerici uygulamalara son verip, milleti birleştirecek tek parti Vatan Partisidir. Türkiye emperyalizme karşı bir varoluş mücadelesi verirken; 15 Temmuz’da FETÖ’nün üzerine yürüyen, PKK/PYD’ye terörüne karşı savaşmak için askerlik büroları önüne koşup gönüllü askerlik başvurusu yapan Türk milleti sorunlarını net görmektedir. Artık ne tescilli Amerikancıları hükümet yapacaktır, ne de tutarsız politikalarla Türkiye’nin vatan savaşında başarılar kazanmasını erteleyenleri iktidar yapacaktır. Emperyalizme karşı ayağa kalkan büyük Türk milleti; bir asır önce nasıl Atatürk’te birleşerek zaferler kazandıysa, bugün de Atatürk devrimcilerinin karargahı Vatan Partisi’nde birleşerek Türkiye’yi zaferlere götürecektir. Türkiye’nin geleceğinde Vatan Partisi vardır.
27 Ocak’ta toplanacak olan ”Cumhurbaşkanlığı Karar Kurultayı” Vatan Partisi’nin hükümet görevi için geri sayımı başlatacaktır.
oncugenclik.org.tr , 26.1.2018
