Ana Sayfa Yazılar Doğu Perinçek “Gökyüzü Hastalığı”nı yazdı

Doğu Perinçek “Gökyüzü Hastalığı”nı yazdı

1726

Bir grup yazarımız ve şairimiz, geçende “Diz dize” baş- lığıyla ortak bir şiir yayımladı. Türkiye Yazarlar Sendikası, bu şiiri, “Yeryüzünün bütün savaşlarına karşı bir barış dileği, barış eylemi” diye sunuyor.

 

YERYÜZÜ SAVAŞLARI 

“Yeryüzünün bütün savaşlarına karşı olmak” nasıl bir şeydir?

Yeryüzünde, Türkiye’nin İstiklâl Savaşı var.

İngiliz ve Fransız emperyalistlerine karşı Çanakkale Savaşı, Rus Çarlığına karşı Kafkas Savaşı var.

Hintlilerin, İngiliz emperyalizmine karşı kurtuluş savaşı var.

Dünya halklarının Hitler Nazizmine ve Mussolini Faşizmine karşı İkinci Dünya Savaşı var.

Çin’in Japon emperyalizmine karşı savaşı var.

Vietnam’ın ABD emperyalizmine karşı savaşı var.

Cezayir’in Fransız emperyalizmine karşı savaşı var.

Kore’nin ABD emperyalizmine karşı savaşı var.

Afrikalıların sömürgeciliğe karşı savaşları var.

Bugün Suriye’nin ve Irak’ın ABD emperyalizmi ile Terör Örgütlerine karşı savaşı var.

Türkiye’nin Bölücü Terör Örgütü’ne ve arkasındaki ABD emperyalizmine karşı savaşı sürüyor.

Bunların hepsi “Yeryüzünün savaşları” içinde.

Emperyalizme karşı vatan savaşı, en büyük haktır.

Emperyalistlerin ve piyonlarının savaşı ise insanlık tarihinin en büyük haksızlığıdır.

Emperyalizm çağında bütün devrimler vatan savaşında oldu.

Emperyalizme karşı vatan savaşı, çağımızda ilerlemenin itici gücüdür.

 

PAX AMERICANA VE PAX TURCA

Yeryüzünün bütün savaşlarına karşı çıkmak, eskiden beri gökyüzü hastalığıdır.

Bir yandan “insanlık tarihi sınıf savaşları tarihidir” denir. Bir yandan da soyut bir savaş karşıtlığı yapılır. Ayaklar yeryüzüne bastıkça yapılamayacak iştir bu. “Olmayacak duaya amin” diye buna denir. Çünkü insanlık tarihinde barış çağrılarıyla ulaşılan bir barış bulunmuyor.

Çağımızda savaşın nedeni, emperyalist devletlerin tahakküm eğilimidir.

Çağımızda barışı getiren de her zaman vatan savaşlarıdır.

Bugün Türkiye’nin önünde 2 barış seçeneği vardır: Pax Americana (Amerikan barışı) ya da Pax Turca (Türk Barışı). Bu 2 seçeneğin dışında meleklerden dilenecek bir barış bulunmuyor.

Amerikan barışı, işte Irak’ta, Libya’da yaşananlardır.

Türk barışı ise Mustafa Kemallerin Lozan’da mühürledikleri barıştır.

 

VATANIN BAĞRINA DÖŞENEN MAYIN

Vatan savaşlarına karşı çıkanlar, bunu “barış dileği” gibi pek sevecen bir örtünün altına saklamışlardır. Marx, Lenin, Mao gibi emek savaşçıları, bunlardan “barış budalaları” diye söz ederler. İşte o “barış budalaları”, Atatürk, Ho Şi Minh, Kim İl Sung, Nasır, Bin Bella, Castro, Lumumba, Mugabe, Nkrumah gibi Kurtuluş Savaşçılarının ayağına dolaşmışlardır.

Emperyalizmin silahlandırdığı bir Terör Örgütü var. Mehmetçiğe kurşun sıkıyor. Ülkenin altına mayın döşüyor. Çarşıları yakıyor. Haraç topluyor ve yol kesiyor. Bu Terör Örgütü ya silahını bırakacaktır ya da Örgüte silah bıraktırılacaktır. Barışı ancak Türk Ordusu getirebilir. Tıpkı İstiklâl Savaşımızda olduğu gibi.

Bunun dışındaki barış dilekleri, ne kadar iyi niyet taşırsa taşısın, aldatıcıdır. Şairin kendisini aldatmasında kaygılanılacak bir şey yok, ama milleti aldatmasına sessiz kalınamaz.

Bugün sahte barış teraneleri, milletin bilincine aşılanan gaflettir, vatanın bağrına döşenen mayındır.

 

BİN YILIN MEYDAN OKUMASINA SANATÇININ YANITI

Türkiye, bugün dolaylı olarak ABD emperyalizmine karşı savaşa girmiştir. ABD yöneticileri, Bölücü Terör Örgütü’nden “Bizim bölgedeki kara gücümüz” diye söz ediyor. PKK ve PYD’yi ABD Hava Kuvvetleri koruyor. NATO, PKK’nın arkasındadır. Bölücüler, efendilerini biliyor, “Biji Obama” diye bağırıyor. Mehmetçiğe hiç kimse “Yaşasın Obama” diye bağırttıramaz, fark buradadır.

Bugün Mehmetçik, mazlum dünya devletleri ve halklarının ön cephesinde büyük bir mücadeleye girmiştir. Her şey çok açık: ABD emperyalizmi “Türkiye’yi hizaya getireceğim” diye meydan okuyor. Pentagon komutanları, “Millenium Challenge” (Bin yılın meydan okuması) adıyla 2002 yılı 24 Temmuz günü, Lozan’ın yıldönümünde Türkiye’yi işgal tatbikatına başladı.

Bin yılın meydan okumasına yazarın yanıtı nedir? Bu milletin o yanıtı veren büyük yazarları da vardır.

 

ISMARLANAN ŞAİR VE VATAN ŞAİRLERİ

Bu ortamda güvercin, serçe, zeytin dalı gibi sözcükleri yan yana getirerek Türkiye’nin vatan savaşına karşı cephe tutanlar, niyetleri ne kadar insancıl olursa olsun, ABD emperyalizmi adına, Türkiye’nin cephe gerisini bozmaya hizmet ediyor. Onları yalnız ABD ve PKK alkışlıyor. Onlar Türk milletinden kopmuşlardır.

Devrimci sanatçı kimdir, vatansever şair ne iş yapar?

Şair, dünyanın zulüm merkezlerinden ısmarlanan dizeyi yazan mıdır?

Halkına güvercin kanadının altından kurşun sıkan mıdır şair?

Serçenin arkasına saklanan korkak mıdır sanatçı, kimdir?

Evet bu millet, Namık Kemallerden, Tevfik Fikretlerden, Mehmet Akiflerden, Nâzım Hikmetlerden vatanı, hürriyeti ve istiklâli öğrendi. Onların dizeleriyle vatan savaşı mevzisine girdi.

Yine bu millet, Cenap Şehabettinlerin bozgunculuğuna da tanık oldu.

Cenap Şehabettin, İstiklâl Savaşı yıllarında diz dizelerini şöyle yazıyordu:

“Niçin müteessir oluyorsunuz efendiler! Memnun olmalısınız. Çünkü Yunanlılar bizim menfaatımıza çalışıyor.”

 

Doğu Perinçek / 29 Eylül 2015, Aydınlık