Ana Sayfa Yazılar KILIÇDAROĞLU’NUN ÖZGÜRLÜK YANILSAMASI

KILIÇDAROĞLU’NUN ÖZGÜRLÜK YANILSAMASI

1763

Saniyeler, saatler, günler geçiyor her şey eskiyor veya değişiyor ama bazı şeyler değişmiyor. Hatta bu değişime ayak diriyor; karşısında konumlanıyor.

 Dün, bu direnişe bir yenisi daha eklendi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısındaki konuşmasında bizim hayrete düşmediğimiz bir açıklamada bulundu: “…Biz bizim gibi düşünmeyenlerinde özgürce konuşmalarını isteriz, yazmalarını isteriz. Sen(Recep Tayyip Erdoğan) Said-i Nursi’nin kitaplarını yasakladın biz o yasağa karşı Anayasa Mahkemesine gittik, ‘kitaplar yasaklanmamalıdır’ diye…”

 Şimdi bu açıklamayı hem tercüme edelim hem de kaynağına inelim.

       Kimler, Kimlerle Beraber…

 Yukarıdaki açıklamayı Silivri’de tutuklu bir Fetöcü ya da PKK’lının yapmasını bekleyebilirsiniz ama bu açıklamayı kuruluş ideolojisi; emperyalizme karşı vatanını savunan, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve devrimlerini korumak için Altı Ok’u tüzüğünün en başına yerleştiren CHP’nin, hali hazırdaki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı.

 Kılıçdaroğlu’nun sahip çıkmayı görev edindiği Said-i Nursi kimdir?

 Kısaca açıklayalım: Cumhuriyet’in kurulduğu dönemde Atatürk’e ve Devrimlere saldırının başını çeken bir mezcup. FETÖ’nün yıllarca ışık evlerinde kitaplarını okuttuğu, pek sevdikleri pek saydıkları bir ‘düşünür’. Atatürk hakkında “Halkın nefretine layık adam… İslam dinini yıkmaya çalışan kişilerin en büyüğü…(deccal)” gibi tonla hareket bulunan kitapların yazarı. Kemal Bey’in dün özgürleştireceğini vaat ettiği kitaplar…

       CHP’nin Değişen Dünyadaki Rolü ve Konumu

Peki, biz neden bu açıklamayı hayretle ve ibretle izlemedik? Çünkü zaten uzunca bir süredir Cumhuriyet’le hesaplaşma içine giren CHP’nin geçirdiği dönüşümünü gösteriyoruz.

 CHP, ABD’nin tek kutuplu dünya yaratmak için terör estirmeye başladığı dönemden beri bu dönüşümün içindedir. İktidar hedefinden kopmuş, belli görevleri yerine getirebilmek için muhalefetin parlayan ve değişmeyen yıldızı olmuştur. Bütün siyasetleri ve söylemlerini bunun üzerine kurmuştur.

Cumhuriyet düşmanlarıyla aynı mevzide konumlandığı durum bugün daha da belirginleşmiş, kendini açığa çıkarmıştır. Özgürlük, barış, kardeşlik gibi söylemleri kılıf edinerek düşman saflarından yer beğenmiştir. Ulusalcıların tasfiyesi, Dersim söylemleri, Seyit Rıza güzellemeleri ve ardından gelen Said-i Nursi savunuculuğu yerlerin en güzeline CHP’yi hazırlamaktadır.    

 24 Temmuz 2015’ten itibaren emperyalizme ve onun beslemelerine karşı Türk Milleti ve Mehmetçik olarak omuz omuza girmiş olduğumuz savaşta herkes tarafını seçti. Hükümetlerin Washington’da belirlendiği dönemde kalanlar ya da o döneme dönmeyi arzulayanlar AKP ve ABD arasındaki çelişkiyi fırsat bilerek ileri atıldılar. Emperyalizmin sancağını en önde taşımaya aday oldular.

       Özgürlüğü Bulmanın Doğru Formülü

Özgürlüğü bulmak isteyenler bugün Fırat’ın Doğusunda canını ortaya koyarak savaşan Mehmetçiğe bakmalıdır. Özgürlük oradadır. Özgürlük emperyalizme karşı verilen mücadelede aranmalıdır. Özgürlük Türk milletini ABD’ye tutsak etmek isteyen FETÖ’ye, PKK’ya karşı verilen mücadelede serpilir, büyür ve hayat bulur. Bugün bunu anlayamayanlar düşman saflarına girmekle kalmayacak Mehmetçiğe kurşun sıkan, tetiği çeken el olacaktır.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na önerimizdir, Said-i Nursi kitaplarında ancak tutsaklığın, bağımlılığın, teslimiyetin açıklaması olabilir. Toplumun bugün içine girdiği mücadeleye sırt dönüp kavramlara takla attırarak özgürlükçü olamazsınız.

 Özgürlüğü savunmak ancak Vatan Partisi gibi Atatürk saflarında Said-i Nursilere karşı savaşarak verilir. Partimize, milletimize ve ordumuza güveniyoruz. Bu savaştan Atatürk Türkiye’sini kurarak çıkacağız.

oncugenclik.org.tr, 27.12.2018