Ana Sayfa Yazılar Karabağ’da 2. Aşama: KAFKAS SEDDİNE KARŞI KAFKAS PAKTI – 1

Karabağ’da 2. Aşama: KAFKAS SEDDİNE KARŞI KAFKAS PAKTI – 1

847

Azerbaycan’ın Karabağ’da yaklaşık 24 saat süren terörle mücadele harekatı başarıyla tamamlandı. Şehitlerimizin hatırası önünde saygıyla eğiliyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 44 günlük 2. Karabağ Savaşından sonra Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri harekat gücü ve becerisini yeniden kanıtladı. Azerbaycan, Ermeni topluluğu ve Rus Barış Gücü temsilcileri bir araya gelerek silahsızlandırma ve yerel nüfusun Azerbaycan’la entegrasyonu konularını görüştü. Böylece Ermeni devletinin desteklediği Azerbaycan topraklarındaki haydut milis yapının tekrar eden terör ve provokasyonları berhava edildi. Şimdi 2. Karabağ Savaşı’yla biz ve bölge lehine değişmekte olan jeopolitik statüyü güvenceye almak zorundayız. Artık kaybedecek zaman yok. Karabağ’da 2. Aşamaya geçmek için önce 4’lü, ardından 6’lı bölgesel mekanizma devreye sokulmalı ve Güney Kafkasya’da geciken istikrar bütünlükle sağlanmalı.

BİRKAÇ ADIM GERİDEN

Son askeri harekata neden olan Ermeni mayınları patlamadan bir hafta önce 8. Vladivostok Ekonomi Forumunda Karabağ hakkında bir soruyu yanıtlayan Rusya Devlet Başkanı Putin, Ermenistan Devlet Başkanı Nikol Paşiyan’ın Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu esasen kabul ettiğini hatırlattı.1 Kasım 2020’deki Üçlü Ateşkes Anlaşmasına dikkat çeken Putin, iddia edilenin aksine bu konuda bir “eksen kayması” olmadığını söyledi.

Ayrıca Paşinyan, birkaç ay önce Ermeni devlet armasında Ağrı Dağının (Ararat) yer almasının Türkiye’ye karşı bir saldırganlık olarak anlaşılacağından dolayı Ermenistan’ın güvenliğini riske attığını ifade ederek gerçek dışı saplantılı anlayışı eleştirmişti.2

Ancak aynı Erivan, Üçlü Anlaşmada kabul ettiğinin aksine Laçın Koridoru’nun gerektiği gibi kullanılması için üzerine düşeni yapmadı. Aksine “insani yardım” bahanesiyle bölgedeki terörist unsurlara ikmal amaçlı kullanmaya çalıştı. Karabağ’daki etnik Ermeni nüfusu yersiz biçimde koz olarak kullanarak bölgede taciz ve terör eylemlerinde bulunan işgalci Ermeni unsurlarını tasfiye etme konusunda irade göstermediği gibi her meşru müdafayla karşılaştığında Rus Barış Gücü ve Bakü’yü suçladı. Üstelik ay başında işgalci terör unsurları sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti için uydurma bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaptı.3 Vaşington da bu konuda Erivan’ı destekleyerek Laçın-Hankendi’deki Azerbaycan kontrol noktasını hedef aldı. 4

Erivan, egemenlik çelişkisinin nüksetmesiyle kendi topraklarında Amerikan ordusuyla “Eagle Partner 2023” NATO tatbikatını yapmakta beis görmedi. ABD’nin Avrupa ve Afrika Operasyonlarından Sorumlu Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tümgeneral Gregory Anderson, tatbikatın ABD’nin Ermenistan’a olan askeri desteğini yinelediğini ve Ermenistan’ın krizle mücadele yeteneklerini artırmayı amaçladığını vurguladı.5 Komşularına güvensizlik veren Erivan, Karabağ krizinin çözüm öznesi Moskova’ya karşı açıklamalar yaptı. Paşinyan Moskova’yı, “Karabağ’da Azerbaycan’a karşı ülkesinin güvenliğini koruyamamakla” suçladı ve “Ukrayna’da savaşan Rusya Ermenistan’ı koruyamaz” teziyle güvenlik açısından “Yalnızca Rusya’ya bağlı olma politikasının stratejik bir hata” olduğunu söyledi.6 Bu açıklamaları NATO’yla müşterek tatbikat ve NATO “dayanışması” takip etti. NATO’nun Avrupa Genişleme Komitesi Başkanı Gunther Fehlinger de Ermeni hükûmetine NATO’ya katılma çağrısı yaptı.7 Ayrıca Erivan’ın, Ukrayna’daki neo-Nazi rejimine destek niteliğindeki temasları, Putin’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olan ülkelerde tutuklanmasını öngören Roma Statüsü’nü Ermeni Meclisi’nden geçmesi ve Ermeni Meclis Başkanı Alen Simonyan’ın Moskova’ya yönelik sert suçlamalarından sonra Moskova Erivan’a nota vererek, dostça olmayan davranışlardan kaçınma çağrısı yaptı.8

Paşinyan 2020’de Üçlü Anlaşmayı kabul edip Azerbaycan ve Türkiye’yle normalleşme yoluna girmişken diğer yandan Ermenistan’ın ABD ve NATO’yla kol kola saldırganlığı ve Rusya karşıtı tutumu ne ifade ediyor?

SED, ÖRÜLMEDEN YIKILIR

Ermenistan’ın vekil devlet durumu sadece Erivan ve Karabağ Ermenileri için hayati bir hata. Ama bize düşen görev bu hatadan kimin nasıl faydalandığını görüp ona göre strateji kurmaktır. Güney Kafkasya’daki krizlerin belirleyici yönü emperyalist Batılı devletlerin, Rus ve Türk devletlerini tehdit eden askeri ve siyasi girişimleri oluşturuyor. Örneğin 1920’de İngiltere, Türk ve Sovyet devletlerinin egemenliklerini kazanarak İtilaf devletlerinin bölgedeki jeopolitikasını sıfırlarmasını engellemek ve yeniden bölgeye tutunabilmek için Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’da üç uydu hükûmet kurdu. Çünkü ticaret yollarında ve enerji kaynaklarında tekrar söz sahibi olabilmek için Türkiye ile Sovyetler arasına bir sed çekmeliydi. Bu sed sadece iki komşu arasına çekilen enlemesine bir bariyer değil, Kafkasya’nın jeostratejik üstünlüğü hasebiyle Karadeniz-Kafkasya-Anadolu-Orta Asya-Batı Asya arasına boylamasına sokulan bir kamaydı. Kafkas Seddi olarak bilinen bu karşı-strateji, Türk ve Sovyet ordularının müşterek harekatıyla ortadan kaldırıldı. Dönemin İngiliz uydusu Menşevik Gürcüsü, Taşnak Ermenisi ve Müsavat Azerbaycanı sözde hükûmetleri devrildikten sonra üç ülkede SSCB’nin parçası olan özerk cumhuriyetler kuruldu. Bu Türkiye açısından jepolitik bir zorunluluktu. Aksi halde ne Rus ne de Türk devrimlerinin mücadele ettiği emperyalist güvenlik tehdidi ortadan kaldırılacaktı. Mustafa Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir’in önderliğinde kararlılıkla savunulan bu strateji aynı zamanda TBMM’nin ilk sınır ötesi harekat ve dış politika kararıydı.9 Ortak çıkar temelinde yapılan harekat, tüm bölgenin selametini sağladı. Zorun egemenliğini vurgulayan ünlü Romalı Senatör Marcus Cato’nun dediği gibi “Kartaca yıkılmalıydı”.

Aynı şekilde 2. Karabağ Savaşı Azerbaycan, Türkiye, Rusya ve sonradan İran’ın aynı cephede konumlanmasıyla bölge için selamet getirdi. Ancak unutmamalı ki dönemin SSCB Başkanı Gorbaçov’un sorumluluğunda 1. Karabağ Savaşına neden olan hatalar silsilesi, başta Azerbaycan halkı olmak üzere soruna taraf olan bölge halklarının yüzleştiği büyük acı ve fedakarlık dersleri sonucunda düzeltildi. Karabağ’ın kurtuluşuna giden mücadele sancılı ve mayınlarla doluydu.

‘MAYIN EŞEĞİ’ SİYASASI

Teşbihte hata olmaz. Bu mayınlara emperyalizmin sürmeyi planladığı eşeğin hangi devlet olacağı belliydi: Devlet geleneği zayıf, güvenlik doktrinlerini milli ihtiyaçlara göre değil, kendi tarihsel suçlarından doğurduğu saplantılı kiniyle ve akıl dışı hırsıyla belirleyen, halkının boynu Taşnaksutyun Palasının altındaki Ermenistan’dı.10 Çünkü önce sosyal emperyalist SSCB sonra da emperyalist ABD, Ermeni devletini “mayın eşeği” gibi kullanmaya çalıştı ve maalesef başarılı oldu. Olan, geçmişte olduğu gibi yine Ermeni halkına oldu. Batı’daki tuzu kuru, “Türkofobi’den mamasını” bulan, iflah olmaz terör diasporası ve çok uluslu şirket lobicileri için Ermeni ülkesi ve halkının ihtiyaçları önemli değildi. Zaten iki savaşta da gidip kendileri savaşmadı ve hiçbir bedel ödemediler. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez hesabı, bağış fonları oluşturup bölgede savaşı kışkırttılar. Özellikle filmler, kitaplar, TV programları, konferanslar, çevrim içi imza kampanyaları vb. kitle iletişim yöntemleriyle bu ülkelerin yerini bile bilmeyen cahil Batılılar’a pek güzel mazlum edebiyatı yaptılar ve bölgesel bir trajediyi pazarlayarak askeri-endüstriyel kompleksin oyuncağı olan Amerikan siyasetinin ve tabi ki NATO’nun, Güney Kafkasya’daki oyununu kurdular.

Peki Karabağ’daki egemenlik sorununun savaşla fiilen, savaş sonrası anlaşmayla resmen çözüm yoluna girmişken, bugün Ermeni makamları neden ateşle oynamaya devam ediyor ve neyi amaçlıyor?

Yukarıdaki mecazla işaret edildiği üzere, sorun aslında Karabağ’daki egemenlik sorunu değildi. Sorun, Ermenistan’daki egemen devlet olamamasıydı. Kuruluşundan bu yana komşusu Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı emperyalist devletler tarafından kışkırtılan; 1915’ten beri tarihi tahrif edip yeniden yazarak anlam evreni büyük ölçüde Türkofobiyle şekillenen; başta ABD olmak üzere Batı ülkelerindeki yerleşik agresif diaspora faaliyetleriyle Türkiye ve Azerbaycan düşmanlığına mecbur bırakılan Ermenilerin devleti hiçbir zaman coğrafyanın uyumlu bir parçası olamadı.

Dün Kafkasya’ya tehcire neden olan ve seddi ören Fransa ve İngiltere’yken, bugün bu planın sahibi ABD ve NATO oldu. Dolayısıyla gerçekleri zor yoldan öğrenip kabullenmesi gereken Paşinyan bir adım ileriye atsa iki adım geriye atıyor. Hatırlayalım; savaştan sonra saldırgan milliyetçiler tarafından Meclisi basılan ve Meclis Başkanı darp edilen, Devlet Başkanı gasp edilen, öldürülmeye çalışılan ve dini otorite tarafından medyanın önünde aşağılanan bir ülke Ermenistan.11 Ama bölge dışından medetle gelen egemenlik sorunu sadece Paşinyan’ın ve Ermenistan’ın varlığını tehdit eden bir sorun değil. Ermenistan’a sınırı olan 5 devleti doğrudan, bu 5 devlete sınırı olan Asya ülkelerini ise dolaylı olarak ilgilendiren ciddi bir sorun. Çünkü mayın eşeği siyasetiyle ateşe atılmış, savaştan önce Avrupa’nın en büyük kara ordusuna sahip Ukrayna’ya biçilen kefenle Ermenistan’a biçilen kefenin kumaşı aynı.

AMAÇ 2. UKRAYNA KRİZİ

Bir coğrafyadaki komşu ülkeler neden birbirlerine karşı saflaşır ve sed kurar? Afrika’yı cetvel ve pergelle bölüştükleri ve Ukrayna’yı ateşe attıkları gibi Avrupa ile Asya’nın diğer bağlantı arteri olan Güney Kafkasya için de aynı plan devrede. Sonuçta Ermenistan ve Gürcistan gibi geleneği zayıf devletler, komşularıyla uyum içinde bölgenin bir parçası ve eşiti değil -akıl dışı biçimde- hegemonu, efendisi olma hırslarıyla yaşadığı için kendilerine ait olmayan topraklardan şiddetle çıkarılıyor. Bu sorunsala “yersiz bir kompleksin sonuçları, ders almazsa boyunun ölçüsünü alır” şeklinde bir yaklaşım ciddiyetsizdir. NATO’nun kışkırtıp desteklediği Ermenistan’ın askeri saldırganlığıyla çıkacak bir savaş, bölgeyle sınırlı kalmaz. Bu durumda meşru karşılık gösteren Azerbaycan, Türkiye ve Rusya yaptırımlara uğradıkça ekonomileri daha da yıpranacaktır. Bu üç devlet, mevzutta Doğu Akdeniz, Adalar, Karadeniz, Doğu Avrupa, Kuzey-Güney Kafkasya, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde sorunlarla uğraşırken dikkati ve enerjisini bölmek zorunda kalacaktır. Sonuçta bunun tetikleyeceği siyasi ve toplumsal istikrarsızlıktan doğacak turuncu hareketlerle de boğuşarak darbelere sürüklenecektir.

2014’teki Amerikancı EuroMaidan darbesiyle neo-Nazi rejiminin eline geçen Ukrayna, NATO, IMF ve AB’nin dayatmalarıyla sonunda mayınlara bastı ve patladı. Ukrayna artık bir ülke olmaktan ziyade bir savaş alanı. Batı için de büyük bir tampon bölge, yani sed. 2 yılı aşan Rusya-NATO Savaşı sürerken, ABD ve Rusya tarafından tam olarak planlandığı gibi gitmeyen savaş, sadece iki tarafı değil tüm dünyayı güvenlik, ekonomik, enerji ve gıda boyutlarıyla etkiliyor. ABD’nin şahin yönetimine göre, düşük yoğunluklu yıpratma savaşına dönen Rus-NATO savaşını daha Doğu’ya yaymak ve NATO’nun müdahale alanını genişletmek için sorunlu geçmişiyle Güney Kafkasya uygun bir cephe.

Yoksa SSCB döneminden Ukrayna krizi arifesine kadar Rusya’ya verilen “NATO’nun Doğu’ya genişlememe” akitleri ve güven görüşmeleri neden sistemli olarak ihlal edilsin? Ya da NATO Avrupa Genişleme Komitesi Başkanı, 2. Karabağ Savaşından 3 yıl sonra neden Ermenistan’ı açıktan NATO’ya davet etsin? Nitekim ABD’nin Biden imzalı 2022 Ulusal Güvenlik Stratejisi (UGS) belgesinde Rusya 71, Çin 46 kere ve çoğu kez beraber anılarak, “kurallara dayalı uluslararası düzeni” tehdit eden baş rakipler olarak ifade ediliyor. Güney Kafkasya’daki çatışmanın ise “diplomatik destekle” çözülmek istendiği anılıyor. Türkiye’nin Batı’yla stratejik, politik, ekonomik ve kurumsal bağlarını güçlendirmek için uğraşmaya devam edeceği belirtiliyor. UGS’deki bir önemli detay da Kuşak-Yol Girişimi’nden faydalanamayan ve entegre olamayan bir Güney Kafkasya için Rusya’yla beraber Çin’in de hedef alınmasıdır.

Peki bu kadar kriz olup biterken, ortak güvenliği ve barışı sağlaması beklenen BM bu denklemin neresinde?

Kaynakça:

[1] https://www.aydinlik.com.tr/haber/hankendi-icin-mesaj-mi-verdi-iste-putinden-karabag-mesaji-putin-dogu-ekonomik-forumunda-noktayi-koydu-ermenistan-imza-atti-karabag-azerbaycanindir-417638

[2] https://www.trthaber.com/haber/dunya/pasinyandan-arma-elestirisi-agri-daginin-bizimle-ne-ilgisi-var-775526.html

[3]https://www.trthaber.com/haber/gundem/turkiye-karabag-bolgesindeki-sozde-secimleri-kinadi-794339.html

[4] https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/abd-azerbaycanin-lacin-koridoruna-kontrol-noktasi-kurmasindan-endise-ediyoruz-2074410

[5] https://am.usembassy.gov/eagle-partner/

[6] https://tr.euronews.com/2023/07/16/daglik-karabagda-gerilim-azerbaycan-rusyayi-sucladi-moskova-uclu-zirve-onerdi

[7] https://www.ensonhaber.com/dunya/ermenistan-basbakani-pasinyana-cagri-natoya-katilin

[8] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/rusya-dost-olmayan-adimlari-nedeniyle-ermenistan-a-nota-verdi/2986906

[9] Perinçek, Mehmet. Türk-Rus Diplomasisinden Gizli Sayfalar, s. 53, Kaynak Yay., 2011, İstanbul.

[10] Tarihsel geleneğe de uygun olarak günümüzde Ermenistan’daki ana muhalefet partisi Taşnaksutyun Partisi (Ermeni Devrimci Federasyonu-EDF) Batı desteğiyle bölgeyi tehdit eden saldırgan siyasetlerin savunucusudur.

[11] https://www.trthaber.com/haber/dunya/ermenistan-gergin-meclis-baskani-dovuldu-pasinyanin-esyalari-calindi-529679.html