Ana Sayfa Manşet TEBRİKLER ATLANTİK GEMİSİNE BİLET KAZANDINIZ

TEBRİKLER ATLANTİK GEMİSİNE BİLET KAZANDINIZ

1090

Türkiye’nin gündemi her daim sıcak. Gündemin sıcaklığı Türkiye’nin bulunduğu ateş hattındaki mevziden geliyor.

Türkiye gemisinin 2015 yılından beri içinde bulunduğu İkinci İstiklal Savaşı’nın sıcaklığı Atlantik ötesinde ABD’yi, Haçlı Ordularının bugünkü temsilcisi AB’yi ve cümle Atlantikçiyi yakarken bazı kesimler bindikleri üçüncü gemiden de inip Atlantik gemisine tırmanıyor.

Vatan Gemisinin Sorumluluğunu Taşıyanlar

Türkiye’ye yönelen tehditler açık, sorular belli. Verilen cevaplarla istediğiniz gemiye bilet alabiliyorsunuz. Tezlerimizi yıllardır yazıyor ve şöyle ifade ediyoruz: Türkiye gemisindeyiz. Savaşan ve çok büyük bir transatlantik gemisi. İçinde AK Parti var, Milliyetçi Hareket Partisi var, Vatan Partisi var, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kararlılıkla yürüttüğü terörle mücadele, FETÖ’nün tasfiyesi var. HDP’yi bu gemidekilerle kapatacak ve PKK’nın kökünü kazıyacağız. Yine bu gemiyle Doğu Akdeniz’deki mücadeleyi başarılarla taçlandıracağız. Üreten ve birleşen Türkiye’yi bu gemidekilerle kuracağız.

Atlantik Gemisinde Ateşe Tutulanlar

Atlantik gemisinde ise Batı emperyalizmi eliyle Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan bölme girişimleri, ekonomik tehditler, Rand raporu ve yaratıcı yıkıcılık var. Bu gemide Fethullahçılar tasfiye edilirken adalet yürüyüşüne çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, milliyetçilik maskesiyle DEAŞ çatısı altındaki Türkistan İslam Partisi’yle işbirliği yapan Merak Akşener var. Selahattin Demirtaş ve ona ‘özgürlük’ isteyenler, Türk ordusunun zafiyet göstermesi için pusuya yatanlar var. Bu gemide Fethullan Gülen var, Biden var. Türkiye içindeki Biden’cı muhalefetin binmekten hiç çekinmediği bu gemiyi de yine vatan gemisiyle batıracak; bu savaştan başarıyla çıkacağız.

Üçüncü Gemiden Atlantik’in Gemisine Çıkanlar

Bir de ne o gemiye binerim ne bu gemiye binerim diyen üçüncü gemicileri görüyoruz. Bu sözde ‘’bağımsız olacağız’’ diye yola çıkan ‘Türk aydınlarının’ gemisinde de aslında değişen bir şey yok. Bu cepheyi birleştiren bir şey var o da Veryansıncılık hastalığı. Kör Tayyip Erdoğan düşmanlığı ve kibrin vücuda yüksek dozda alınmasıyla oluşan Veryansıncılık hastalığının tedavisi günümüz koşullarında çok zor görünüyor. Bu hastalık kendini önce kör Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla belli ediyor. Ardından Türkiye’nin Atlantik’ten kopamayacağı düşüncesinin zorunluluğu olarak sürekli ordu ve yargıyı hedef alma ile başlarken Türkiye’nin tali meseleleri üzerinden sistemli bir saldırılarda bulunmak şeklinde ilerliyor. Hastalığın son evresi ise bir operasyon merkezi haline gelmek olarak karşımıza çıkıyor.

Milliyetçiliğin patentini almışçasına kendilerinden olmayana ‘saray milliyetçisi’ diyen, ağzına ne gelirse söyleyen bunu da has vatanseverlik sayan, sağ duyudan nasibini almamış, gazetecilik mesleği altında önüne ne gelirse haber yapmanın muhalefet olduğunu sanan Veryansın TV’nin son faaliyetleri arasında şunlar var:

  • Türkiye’nin gündemine oturan sarıklı albay fotoğrafını ilk yayınlayan haber organı
  • İyi Partili Ergun Mengi’nin kaleme aldığı 104 emekli amiralin imzasıyla yayınlanan bildiriyi ilk yayınlayan haber organı

Türk ordusundan 21 bin FETÖ mensubu temizlenmiş ve temizlenmeye devam ederken tek bir sarıklı albay fotoğrafının ardından ordu içinde irtica tehlikesi olduğunu iddia eden metni servis etmek FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmektir.

Montrö Sözleşmesi’nin kaldırılması gibi bir tehlike olmadığı hükümet mensuplarınca da açıkça ifade edilmişken bunu iddia eden metni servis etmek Atlantik’in gemisine yakıt doldurmaktır.

Türk ordusunda yeni bir darbe yapma tehlikesinin olduğunu iddia eden bildiriyi servis etmek Türk devletinin emperyalizmle mücadelesine ve Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan cephede, sınırlarımızda ve sınır ötesinde savaşan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kararlı mücadelesine kara leke sürmektir.

Darbe tehdidinin olduğunu iddia eden bildiriyi ilk yayınlayan olmak, Türk ordusunun masaya yatırılıp tartışılmasına hizmet etmek ABD Gladyosuna ve FETÖ’ye selam vermektir. Veryansıncıların içi rahat olsun, bu selam Atlantik cephesi tarafından alınmıştır. Bu savaşta ille de üçüncü gemi olacağım diyen Veryansıncılar’a bildirme sorumluluğumuz var: O üçüncü gemi nihayetinde ya düşmanın ya da milletin gemisine binecektir. Bizim tahlilimiz, o gemi zaten Atlantik gemisinin arkasına takılmıştı. Şimdi ise Atlantik gemisinden atılan halatlara sarılıyor.

Birinci Sınıf Bilet Kazandınız

Sözde ‘bağımsız’ aydınların yaptığı bu sorumsuz muhalefet nihayetinde savaşan Türk ordusunun moralini bozmaya hizmet ediyor mu? Evet.

Dünyada Türk donanmasının prestijini zedelemeye hizmet ediyor mu? Evet.

FETÖ bunları mı istiyor? Evet.

ABD, böyle veryansınlarla Türkiye’de iç cephenin dağılmasını istiyor mu? Evet.

O zaman buyrun, operasyon merkezi haline gelmekten Atlantik gemisine birinci sınıf bilet kazandınız. Kişisel hırsların ve kendilerine duydukları büyük hayranlığın kör ettiği, olguları, somut durumu görmeyen Veryansıncılık hastalığının geleceği yer Atlantik gemisine binmektir.

Geçmiş olsun, hasta için yapacak bir şey kalmadı.

Melike Güler
Öncü Gençlik GYK Üyesi