Ana Sayfa Yazılar TAMER CEBECİ YAZDI: TERÖR TEMSİLCİLERİYLE DEMOKRASİ İTTİFAKI OLUR MU?

TAMER CEBECİ YAZDI: TERÖR TEMSİLCİLERİYLE DEMOKRASİ İTTİFAKI OLUR MU?

1373

Tamer Cebeci, Öncü Gençlik GYK Üyesi ve Sosyal Medya Sorumlusu

31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler için siyasi partiler ön hazırlıklarını yapıyor. Aday belirleme çalışmaları devam ederken, kapalı kapılar ardında yapılan ittifak görüşmeleri de gündeme geliyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan Kemal Kılıçdaroğlu-Ahmet Türk görüşmesi kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Görüşmenin yerel seçim öncesi CHP ve HDP’nin ittifak zemini oluşturma çalışması olduğu açıktır. Görüşme hakkında bir radyo programında konuşan ve bu ittifakın yöntemini de açıklayan Ahmet Türk, “Değişimi isteyen, bu iktidarın politikalarından rahatsız olan insanlar, demokrasiyi esas alan ve bunu yürütebilen bazı yerlerde o adaylar etrafında bütünleşmelidir. Demokrasiyi savunanların ortak bir irade kullanması gerekir. Resmi bir ittifak olmayabilir ama birçok yerde o ilin yönetimini değiştirecek bir güç varsa onu doğru kullanmak lazım.” dedi.

 

HENDEĞE GÖMÜLEN PKK’YI KURTARMA GİRİŞİMİ

CHP yönetici ve örgütlerinin “Ailecek HDP’ye Oy Verdik” “PYD Terör Örgütü Değildir” gibi açıklamalarını daha önce sık sık gördük. Son örneği CHP Milletvekili Ünal Çeviköz’ün açıklamalarıdır. Çeviköz “Türkiye’nin PYD-YPG birleşkesi şeklinde kullandığı ifadenin bir ayrıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. O da şöyle, PYD bir siyasi oluşum, YPG ise onun askeri boyutudur” dedi.

İçinden geçtiğimiz süreçte bu birliktelik bir kader birlikteliğine dönüştü. Kuruluş felsefesinden kopan; iktidar perspektifini batı desteğiyle güç bulmak olarak sürdüren CHP yönetimi PKK’nın yasal uzantısı HDP ile aynı siyasetleri üretir hale geldi.

 

HANGİ BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI?

CHP 35. Olağan Kurultayı’nın bildirgesine Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartını uygulamaya koyacağını yazmıştı. CHP’nin bildirgesi HDP tarafından sevinçle karşılandı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan yaptığı açıklamada: “CHP’nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartnamesindeki bazı çekincelerin kaldırılması noktasında bizimle aynı noktaya gelmesi sevindirici bir durumdur.” dedi. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartını incelediğimizde görülen tablo vahimdir. Bu şart ulus devletimizi tehdit eden, belediyelere kendi örgütsel yapısını kurarak devlet denetimini kaldıran, yerel yönetimlere uluslararası birliklere katılma hakkını vererek herkesin ayrı telden çaldığı özerk bir cumhuriyet oluşturma girişimidir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik şartı PKK’nın özerklik talebidir. CHP yönetimine sorulacak soru nettir. Üniter devletin tahribatı ile Türkiye’yi nereye götüreceksiniz?

PKK’nın ayaklanma çağrılarıyla, yarattığı şehir savaşları döneminde yolların altına tonlarca mayını belediye imkânlarıyla yerleştirdiğini biliyoruz. Kazdığı hendekleri belediyelerin iş makinaları ile kazdıklarını biliyoruz. CHP, PKK’nın siyasi kanadı ile nasıl bir anlayışta uzlaşarak belediye yönetecektir? CHP yönetimi burada bir karar vermelidir. Ya Atatürk devrimlerinin çağdaş belediyelerini yöneteceksiniz, ya da PKK’nın şehirlerin altını kazan, bombalar yerleştiren belediyelerinde birleşeceksiniz.

 

VATAN PARTİSİ’NİN BELEDİYELERİ

Vatan Partisi, Ekim ayında yaptığı Merkez Karar Kurulu Toplantısında oybirliği ile aldığı karara göre her seçim bölgesinde, hem belediye başkanlığı, hem belediye meclis üyeliği, hem de il genel meclis üyeliğinde kendi adaylarıyla seçime girecek. Vatan Partisi’nin Genel Seçimlerde ve Belediye Seçimlerinde kırmızı çizgisi bellidir. Vatan Partisi, Türkiye’ye düşmanlık besleyen, emperyalizmin desteğiyle Türkiye’ye karşı silahlanan, Mehmetçiğimize kurşun sıkan hiçbir oluşumla aynı zeminde buluşmayacaktır. Belediye Başkan Adaylarını belirlerken tüzük gereği önseçimi esas alacaktır. Millî Hükümet Programında belirtildiği üzere, kapitalizmin yol açtığı hastalıklı kent yapısını planlı ve köktenci uygulamalarla değiştirecek; insanı ve doğayı gözeten, halkçı kent projelerini ve imar planlarını yürürlüğe koyacaktır.

oncugenclik.org.tr, 18.11.2018