Afganistan’ın ABD’yi ülkesinden kovması sonrası Batı Medeniyeti’nin çöktüğüne inanmayanların girdiği depresif ruh hali hepimizi şaşırtmaya devam ediyor. Bu şahısların kişiliği hegemonyası çökmekte olan ABD’nin dünya efendiliğinin koşulsuz devamına dayandığı için kraldan çok kralcı olmaları onları depresyona sürüklüyor. Ali Kemallerin, Refi Cevatların, Damat Feritlerin Mütareke Dönemi’nde içinde bulundukları ruh halini merak eden biri olarak bizden sonraki nesillerin Barış Yarkadaşları, İsmail Saymazlar, Tuğba Özerleri, Ruşen Çakırları ve daha nicelerini öğrenme ve anlama meraklarını gidermeye yardımcı olmak istiyorum. Yazının başlığını da bu sebeple “kraldan çok kralcılar” tarzında düşünüyordum ancak bunun yetersiz kaldığına karar verdim. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’a girerken meleklerin onları koruyacağını düşünen ve İstanbul’un düştüğü gerçeğini asla kabullenmeyen Bizanslılar misali, Taliban önderliğinde Afgan halkının ABD emperyalizmini kovduğuna inanmayan kişilere ancak “Biden’dan daha Amerikancı” denebilir.
Ortak Nokta
Biden’dan daha Amerikancı olan kişilerin ABD’nin yenilgisini paylaşmak haricinde ortak bir özelliği daha var: Bu kişilerin hepsi depresyon belirtileri gösteriyor. Depresyon belirtileri karşımıza belirgin öfke ve huzursuzluk, düşünme ve yoğunlaşma becerisinde azalma, bipolar ruh hali, kendini değersiz hissetme ve anlama yetisinde azalma olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi teker teker somut örnekleriyle inceleyelim.
Belirgin Öfke ve Huzursuzluk
Bu durum en çok İsmail Saymaz’da karşımıza çıkıyor. Kendisi son dönemde Kılıçdaroğlu’nu kendince protesto eden bir anneye “rezil kadın”, “çocuğu elinden alınmalı” demesiyle de gündemde. Bu öfke belirtisini destekleyici şekilde Afganistan’da alınan tutum karşısında da “medeni dünyaya” kızıyor. “Medeni dünya, Afganistan’da ışıkları söndürüp gitti.” yazıyor ve insanların yeterince Amerikancı olmadığını düşünmesini önlemek amacıyla özür olarak “Yukarıdaki twette, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinden söz etmiyorum.
İnsanlığın Taliban karşısında Afganistan’ı bir başına bırakmasından, uçaklardan düşen insanları izleyen ‘medeni dünya’dan söz ediyorum.” yazıyor. Medeni dünya yeterince çocuk öldürmediği, yeterince kadına tecavüz etmeyip Taliban önderliğinde ABD’yi kovduğu için İsmail Saymaz’ın fırçasını yiyor.
Düşünme ve Yoğunlaşma Becerisinde Azalma
Bu belirti, yapabildiği tek şey veryansın etmek olan ve bu sebeple yeri geldiğinde gladyonun Amiraller Bildirisi’ni gururla yayımlayan, yeri geldiğinde gladyoya karşı olduğunu iddia ederek Sedat Peker’in babalar gününü kutlayan Nihat Genç’e ait. Nihat Genç’in bu belirtiyi göstermesini biz normal karşılıyoruz. Çözüm üretme derdi olmayan, veryansın ederek kendini tatmin eden kişilerin fazla düşünmesine gerek kalmıyor. Bu tezimizin doğruluğunu “Taliban’la ilk kültürel temas. Taliban’ın isteği üzerine Perinçek ve Cumhuriyetçi kadınlar Kabil’de ‘anti-emperyalist devrim’ dersleri verecek. Atatürk’ün Türk kadınını ‘burka’ ve ‘peçeye’ sokması ve dört kadın evliliği getirmesi ve evlilikte 12 yaşı şart koşması anlatılacak!” tivitiyle gösteriyor bize sayın Genç. Kendisine biraz kurmaylık birikimi ve strateji öneriyoruz.
Bipolar Ruh Hali
Dışarıdan nasıl göründüklerinin farkına varamayan bu kişiler istikrarlı bir şekilde çelişkili ve sağduyuya aykırı hareket edebiliyorlar. Diyarbakır annelerine 3 maymunu oynayan bir kişi, bir anda kadın haklarının amansız savunucusu olabiliyor. HDP/PKK’yı HDP/PKK’dan daha çok savunan bir Cumhuriyet devrimlerinin yılmaz bekçisi olma iddiası taşıyabiliyor. Bu semptomlardan bahsedince akla direkt tek bir kişi geliyor: Barış Yarkadaş.
Kendini Değersiz Hissetme
Toplum içinde de en çok bilinen semptom olarak karşımıza çıkan kendini değersiz hissetme, yer yer ilgi ihtiyacının fazlaca göze sokulmasına dönüşebiliyor. Bir bebeğin ilgi görmediğinde ağlaması misali Afganistan’ın zaferi sonrası Ruşen Çakır’ın da gözyaşlarına tanıklık ediyoruz. Üniversiteye yeni geçmiş öğrencilerin her yere burs başvurusu yapması gibi her yerden fonlanabilme potansiyeline sahip olan sayın Çakır, Aydınlık’a saldırarak “fon gündemi geçti ama ben hala buradayım” mesajı verebiliyor. Her şey ortadayken Aydınlık’a akıl fikir dileyen bu Fon Kişot’a geçmiş olsun, yenilginiz bol olsun mesajını iletiyoruz.
Anlama Yetisinde Azalma
İngiliz mandasını savunan, Hürriyet ve İtilaf Fırkası destekçisi Refi Cevat 4 Şubat 1919’da Atatürk’le Alemdar gazetesi adına bir röportaj yapar. Röportaj sırasında Atatürk’e karşı “bu milletten bir şey olmaz” temalı fikirler savunur. Atatürk ise neden Atatürk olduğunu kanıtlarcasına “çöl sanılan bu alemde saklı bir hayat olduğunu ve o hayatın Türk milleti olduğunu” anlatır. Refi Cevat röportajı yapıp gazete binasına gittiğinde arkadaşlarına tek bir şey söyler: “Bu adam deli değil, zırdeliymiş!”
Bugünün Refi Cevatları için bugünün Mustafa Kemallerinin zırdeli olması ve Mustafa Kemallerin kararlılığının, vatan sevgisinin anlaşılmaması bizim için gurur kaynağıdır. O sebeple sayın Tuğba Özer’e Edip Cansever’in meşhur dizelerinde belirttiği gibi “Ne çıkar siz bizi anlamasanız da” diyoruz.
Sonuç
Depresyon içerisinde boğulan Amerikancılara üzülüyoruz çünkü bizim mutluluğumuzu paylaşamıyorlar. Bizim mutluluğumuz “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet var. Onların yeniden doğuşları şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olarak vuku bulacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen manileri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini, milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir.”(1) diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün mutluluğudur. Bu mutluluğu ancak Atatürk’ün mevzisinde olanlar paylaşabilir. Atatürk’ün yendiği emperyalizmin yanında olanları sadece hüzün beklemektedir ve değerleri Afganistan’dan kaçan ABD askerlerinin uçağa bindirdiği köpekler kadar bile olmayacaktır.
Kaynakça:
(1) ATABE, Cilt 26
Emre Oflaz
Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı
Öncü Gençlik GYK Üyesi
