*Ne Gelir Elimizden İnsan Olmaktan Başka – Edip CANSEVER
“Ne çıkar siz bizi anlamasanız da
Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar
Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da.
Sakın ha!
Biz yoğuz, bizi unutun, yok deyin adımıza.”
Bazı insanlar anlamlandıramadığı şeyi ya yanlış kabul ederler ya da eğip bükerler. Anlayamadıklarını kendilerine itiraf edemezler.
Türkiye’de bir kesim var. Hiçbir şeyi anlamlandıramıyor ama her şeyi biliyorlar.
Doğu Perinçek Atlantik sisteminden kopuşun Vatan Partisi’nin programı olduğunu ve AK Parti’nin bu programa geldiğini söylüyor. Anlamlandıramıyorlar. Doğu Perinçek’i “AK Parti destekçisi” ya da “Cumhur ittifakının gizli ortağı” yapıyorlar.
Aynı Doğu Perinçek yine aynı sebeple hükümetin Suriye politikasını eleştiriyor. “Emperyalizmle mücadelede dostlarımızla bir araya gelelim” diyor. Malum kesim manşetler atıyor “Doğu Perinçek gemiyi terk etti” diye.
Bu kesme göre Doğu Perinçek sürekli taraf değiştiriyor. Bir gün “cumhur ittifakının içinde gibi gözükürken” bir gün “Erdoğan’la çatışıyor”.
Anlayamıyorlar çünkü hayata Erdoğan ya da AK Parti düşmanlığı penceresinden baktıkları için her şeyi onun ekseninde değerlendiriyorlar. Onlara göre Erdoğan’la birlikte olan her şey kötüyken Erdoğan’ın karşısında olan her şey de iyi oluyor.
Bu denklem kendisine “vatansever, milliyetçi” diyenlerin Türk ordusuna düşmanlık yapmalarına, kendisine “solcu, devrimci” diyenler ABD planlarında piyon olmalarına dahi yol açıyor. Ancak Doğu Perinçek onların denklemlerine uymadığı için onu anlamlandıramıyorlar.
HER ŞEY DEĞİŞİR
Kişiye göre belirlenen siyasetler kişilerin değişmesiyle birlikte ölmeye mahkumdur. Siyasi çizgilerini Erdoğan karşıtlığı üzerinden belirleyenler Erdoğan’ın BOP eş başkanlığı döneminde doğru bir çizgiye denk düşerlerken 2014 sonrası süreçte yanlış çizgiye denk düşmüşlerdi. 2014 öncesinde ABD’nin karşısında gibi gözüken kuvvetler 2014 sonrasında yavaş yavaş ABD’nin piyonu olmaya doğru evrildiler. Halbuki siyasi çizgisini emperyalizmle mücadele mevzisinden çizen Vatan Partisi bu sayede her dönemde doğru tavır almış ve ABD’nin planlarında piyon olmamıştır.
2014 yılı Mart ayında Silivri zindanlarının yıkılmasıyla birlikte Türkiye’de önemli bir kırılma yaşandı. Silivri zindanlarının yıkılmasıyla birlikte Amerikancıların da iktidarı yıkılmaya başlamış ve Türk milletin öncü kuvvetlerinin ABD’ye karşı verdiği mücadele devlet katında da verilmeye başlanmıştır.
Bu süreci kavramadan, sürecin içerisindeki kuvvetlerin dönüşümünü kavramadan ortaya konan her siyaset tarihin akışının gerisinde kalmaktadır. İşte kör Erdoğan düşmanlığının tıkandığı nokta da burasıdır. AK Parti’nin yaşadığı değişimi ve kırılmaları anlayamayanlar AK Parti’yle mücadele kisvesi altında yavaş yavaş kendi siyasi çizgilerinden de vazgeçmişlerdir ya da emperyalizme kayıtsız şartsız hizmeti AK Parti’yle mücadele maskesi altında yürütmeye çalışmışlardır.
Vatan Partisi ise bu süreçte programında ve siyasi çizgisinde ısrar ederek emperyalizmin cephesine savrulmamıştır. Bu noktada tutarlılık “ezelden beri AK Parti’ye düşmanlık yapmak” değil “ezelden beri emperyalizmle mücadele etmektir.” Çünkü emperyalizm Türkiye’nin başındaki belalar arasındaki en belirleyici olan beladır. Diğer tüm kanunlar ve kuvvetler yer değiştirebilir ama çağımızda emperyalizmin Türkiye’nin baş belası olduğu kanunu yer değiştiremez. Bu yüzden bu noktada en tutarlı çizgiyi her zaman Vatan Partisi temsil etmiştir.
ESKİNİN “YOK”LARI YENİNİ MÜNADİLERİ
Değişim ve dönüşüm her zaman vardır. Sistemin içerisindeki hiçbir kuvvet içerisindeki çelişkileri tam olarak temizleyemez. AK Parti de hala bu sistemin içerisindedir ve içerisinde Atlantik sisteminden kopuşun çelişkilerini barındırmaktadır.
Türkiye’nin önünde büyük ekonomik sorunlar var. Büyük zorluklar var. Yalnızca sağlam, devrim programında ısrarcı, tutarlı iktidarların çözebileceği sorunlar var. Yalnızca Vatan Partisi’nin merkezinde olduğu bir hükümetin çözebileceği sorunlar var. AK Parti bırakalım bu sorunları çözmeyi bu sorunları öteleyen ve daha fazla büyümesine sebep olan bir siyasi çizgi içerisine hapsolmuş durumdadır.
Türkiye’nin önündeki sorunlar Türkiye’nin emperyalizme karşı verdiği mücadeleyi de etkilemektedir. Türkiye önündeki üretim temelli sorunları çözmeden emperyalizme karşı topyekun bir mücadele de veremeyecektir. Bu yüzden bugün Türkiye’nin yaşadığı hükümet sorunu aslında emperyalizmle mücadelenin de asli gündemlerinden biri haline gelmektedir.
Vatan Partisi’nin sorumluluğu Türkiye’yi yönetme sorumluluğudur. Yalnızca muhalefet etme sorumluluğu değil. Bu yüzden sırtında yumurta küfesi taşımaktadır. Bu sorumluluk çerçevesinde Türkiye gemisinin kuvvetlerini uyarmaktadır.
Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar bunu anlayamazlar.
Kaderi milletin kaderiyle bir olmayanlar bunu anlayamazlar.
Yazlıklarında güneşlenenler, sosyal medyanın dehlizlerinde kaybettikleri karakterlerini arayanlar bunu anlayamazlar.
Türk milletinin içerisindeki cevheri göremeyenler, yeni uygarlığı kuracak olan saklı hayatı keşfedemeyenler bunu anlayamazlar.
Kafa üstü duranlar, tersten bakanlar, baktıklarını göremeyenler bunu anlayamazlar.
Sahi anlamasanız ne çıkar? Yok deyin adımıza.
Sizin her yok deyişiniz bizi daha çok var etmektedir.
Eskinin bağrında hep “yok”lar filizlenir.
“Yok” denilen aslında geleceğin münadisidir.
Sezer Özseven
Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Sekreteri
