Uğurcan Yardımoğlu, Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Sekreteri
Kurultaylar özellikle antik dönemin halk meclislerini, Orta Asya uygarlıklarının milattan sonra ilk yüzyıllardan başlayarak bin yılı aşkın bir dönemde uyguladıkları karar alma mekanizmasında tarihsel köklerini bulur. Bu mekanizma o dönemlerde demokratik bir uygulamadan çok bir tür istişare kurulu şeklinde çalışıyordu. Uygarlığın biçimine göre değişen usüllerle hükümdarı belirlemekten tutalım da savaş ve vergi kararlarına kadar önemli yetkileri barındırıyordu. Demokratik devrimlerle birlikte halkın tümünün bir şekilde dahil olduğu karar alıcı meclislerin oluştuğunu görüyoruz. Türkiye, meşrutiyetlerle başlayan ve cumhuriyetle zirveye taşınan bu mücadelesiyle pek çok milletin özlem duyduğu demokrasiye doğru büyük bir adım atmış oldu. Halkı yönetecek meclisi seçmenin genel oy usülüne dayanması demokratik düzen açısından yeterli olmayıp, halkın karşısına çıkan parti(ler) de iç işleyişini demokratik esaslara yaslamalıydı. Kaldı ki Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıcı da halk iradesine dayanan kongrelerle olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi yakın döneme kadar kongre ismiyle anılan pek çok parti toplantısına sahne oldu. Söz konusu kongre ismi yakın tarihimizde kurultaya dönüştü. Yabancı bir sözcük yerine eski Türklerin kullandığı öz Türkçe bir ismin tercih edilmesi Vatan Partisi tarafından da uygulandı. Fakat Vatan Partisi kurultaylarının diğer partilerin kurultaylarından bir farkı var: özellikle bugün mayfa-tarikat sisteminin parti kurultayları parsa kapma yarışına dönüştü ancak biz Aydınlıkçılar açısından kurultaylar, tüm üyelerin bir şekilde dahil olduğu genel tartışma ve karar alma merciidir. Program ve siyasetlerden kurullarda yer alacak isimlere kadar her konunun tüm üyelerin önünde tartışıldığı ve ikna yöntemi uygulanarak kararda ortaklaşıldığı partimiz dışında bir başka seçenek Türkiye’de yoktur.
ÖNCÜ GENÇLİK’İN KARAR VE HEDEF MEKANİZMASI
Geçtiğimiz iki ay boyunca süren 10. Olağan Kurultaylar süreci Öncü Gençlik’in karar alma mekanizmasını nasıl işlettiğini gözler önüne serdi. Türk Gençliğinin örgütlü gücü ve siyasi karargahı olan bir kurum, karar alma mekanizmasıyla da örnek olmak durumundadır. Bu konuya ilişkin örnekler üniversite/fakülte kurultaylarından başlayarak il/ilçe kurultaylarına dek uzanan süreçte yaratıldı. Yeni veya kıdemli fark etmeksizin bütün üyelerimizin eşit söz hakkına sahip olduğu, siyasetlerimizden, çalışma tarzımıza kadar her konunun masaya yatırıldığı kurultaylar Türkiye öğrenci-gençlik hareketinin önünü açacak nitelikte gerçekleşti.
Öncü Gençlik üniversitelerde kurultay toplayabilen tek siyasi parti gençlik kolu olarak da tarihe geçti. Türkiye Gençlik Hareketinin ‘mektepli’ köklerine bağlılığın ve çalışma alanına atfettiği değerin bir yansıması olarak üniversite kurultayları büyüme hedefine ulaşmamızı sağlayan asıl araç oldu. Yerleşkelerde kökleşme ve yeşerme diye imgelediğimiz hedefin güçlü kitle bağları kurarak partimizin siyasetlerini yaşam alanımıza taşıma olduğunu açıkladığımız kurultaylar tüm kadrolarımızın bu hedefe kilitlenmesiyle başarıya ulaştı.
ÖNCÜ GENÇLİK KADRO POLİTİKASI
Kurultaylarımızda önümüze ülkemizin geleceğini kurma iradesini ve hedefini koydduk. Türkiye’nin geleceğini inşa etme hedefini koyan teşkilatımız bunun gereğini yapmak mecburiyetindedir. Partiye bağlı, çok yönlü ve ideolojik açıdan donanımlı kadrolar yaratmak gelecekte milli hükümetin en büyük ihtiyacını karşılayacaktır. Gençlik hareketinin ilk dönemlerini tarif ederken hep cepheye giden gençler örnek verilir, biz bu örneğe cepheden sağ dönüp tahta bavulunu eline alıp memleketin her köşesini aydınlatan nesli de ekliyoruz. Temel motivasyonu cumhuriyet değerlerini eğitim, sağlık, askeriye, idare ve hukuk gibi alanlarda yerleştirmek olan bu nesil bize çok büyük bir miras bırakmıştır. Sadece savaşta değil barış döneminde de memleketin meselelerini omuzlarında taşıma kültürü en büyük mirastır. Bu mirasın temsil ettiği ilkelere uygun davranarak önce Türkiye diyerek hareket edeceğiz.
Üniversite/lise, il/ilçe ve genel merkez olmak üzere her düzeyde kurullarımızın başat hedefi Öncü Gençlik’i büyütmek ikinci hedefi de söz konusu büyümeyi kadro düzlemine taşımak olacaktır. Daha önce pek çok kadromuz partimizin çeşitli kurullarında ve kurumlarında görev aldı. Bunlara yenilerini eklemek geleneği geleceğe taşımak anlamına geliyor. Partisiyle buluşmuş gençlik, Türkiye’nin geleceği olacaktır.
LİSELİ ÇALIŞMASI YAPAN TEK PARTİ
Lise yılları siyasetle yeni tanıştığımız bir dönem olarak hepimizin hafızasında önemli izler bırakmıştır. Liselerin, milli eğitim sisteminden koptuğu bugünlerde lise öğrencilerinin ümmet siyasetiyle ve kültürüyle yetiştirildiğini tespit ederek liseli alanında bir atılım gerçekleştirmiştik. Liselerde büyüyen kitle örgütümüzün siyasi karargahını oluşturma görevini 10.Olağan Kurultaylar sürecinde tespit ederek işe giriştik. Pek çok liseli bu yaklaşımımızın sonucu olarak parti saflarında yerini aldı ve kurultayımızda da azımsanamayacak bir ağırlığı temsil etti. Hiçbirinin kendi okullarında böyle bir ufuk kazanması ve bu denli bir söz hakkı elde etmesi mümkün değilken bunu Öncü Gençlik içerisinde yaşıyorlar. Hayatın öznesi olduklarını hissettikleri Öncü Gençlik onlara vatansever-devrimci olmanın belirgin farkını yaşatıyor ve liseli arkadaşlarımız da bu farkı hayat tercihlerine yansıtarak gösteriyor. Sistemin onlara sunduğu apolitik, gerici ve akılsız siyasi-kültürel zemine mahkum olmuyor, bilimin ve Atatürk programının yarattığı seçeneğe geliyorlar.
VATANSEVER RUH DEVRİMCİ KÜLTÜR
- Olağan Kurultaylar süreci gençliği siyasi hedeflerde birleştirmenin ötesinde bir işleve sahipti. Bu işlevi bir ruh ve kültür yaratma olarak ortaya koyabiliriz. 80li yıllar itibariyle gençlik sadece siyasetsizleştirilmedi aynı zamanda milli kimliğinden ve toplumcu kültüründen de koparıldı. Toplumsuz kültür bir süre sonra insansız kültür halini aldı. Yalnızlıktan hoşlanan, bunalımlı, tembel ve kamusal olan her şeyi dışlayan bir genç modeli yaratıldı. Öncü Gençlik bu modele kurulduğu günden bu yana savaş açmıştı, ben yerine biz demek partimizin yarım asırlık mücadele kültüründen süzülüp gelen bir değer olarak benimsendi. Bir başkası adına iş yapabilmek yüzünü bile görmediğin çocuklar için okul inşa etmek, hiç tanışmadığın bir asker için büyük eylemler düzenleyebilmek Öncü Gençlik önderliğinde üniversitelerde yeni bir kültür yarattı.
Önümüzdeki görev bu kültürü derinleştirmek ve yaygınlaştırmak olacak. Paylaşımcı, sorumluluk sahibi ve toplumcu bir gençlik mevcut üniversiteliler ve liseliler arasından çıkacak. Ülkemiz kriz dönemlerini Öncü Gençlik önderliğindeki vatansever gençlerle atlattı. Eğer bugün uçurumlardan yuvarlanmıyorsak attığımız kültürel maya gençlik içerisinde tutmuş demektir. İnsanın özünün bireyci olduğu yalanını genel kurultayımızda toplanan yüzlerce genç, verdiği toplumculuk sözüyle çiğnemiştir.
EN AĞIR YÜKLERİN ALTINA GÜLÜMSEYEREK GİRECEĞİZ
Türkiye’nin içerisine girdiği dönem bir devrimci dönemdir. Vatan Savaşımızın bütün boyutlarıyla hız kazandığı ve ABD’nin dünya çapında gerilediği, Avrasya’dan yepyeni bir uygarlık güneşinin doğduğu bugünlerde ülkemiz tutarlı bir programa ve diri kadrolara ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacı karşılayacak yegane seçenek Vatan Partisi’dir. Bunu artık çok geniş kesimler kabul ediyor ve altını çiziyor. Bu seçeneğin iktidar yürüyüşü ise gençlik enerjisiyle hız kazanacak. Milli Hükümetin gelecek garantisi Öncü Gençlik olacak. 10. Olağan Genel Kurultayımızla ülkemize, halkımıza ve partimize verdiğimiz sözü tutacak önce üniversite ve liseleri vatanseverliğin kaleleri haline getirecek ve iktidar yürüyüşüne omuz vereceğiz. Sonra cumhuriyeti ayağa kaldıracak ve ülkemizi baştan inşa edeceğiz. 35 ilde örgütlü, 66 ilde ise kurduğu ilişkilerle varlık gösteren teşkilatımızı 81 ilde ve tüm üniversitelerde örgütlemek hedefiyle önümüzdeki döneme umutla giriyoruz. Bütün sınıf arkadaşlarımızı, kitlesel hareketlerde yan yana geldiğimiz dostları Öncü Gençlik’e üye olmaya davet ediyoruz. Cesaret, kararlılık, planlı çalışma ve umut dolu bir gülümsemeyle ülkemiz için en ağır yüklerin altına gireceğiz. 10. Olağan Genel Kurultayımızla birlikte ortaya koyduk: Omuzlarımız memleket meselesi taşımaktan nasırlıdır, her ağırlığı taşımaya olanca gücümüzle hazırız.
oncugenclik.org.tr, 24.12.2016