Ana Sayfa Yazılar GÜLŞAH YILDIRIM YAZDI: ASTANA’DAN İZLENİMLER

GÜLŞAH YILDIRIM YAZDI: ASTANA’DAN İZLENİMLER

1401

Gülşah Yıldırım, Öncü Gençlik Uluslararası İlişkiler Bürosu Üyesi

Suriye’de Amerikan emperyalizminin saldırıları sonucu 6 yılı geçkin bir süredir devam eden bir iç savaş durumu hakim. Bu savaş durumunu bitirmek için şimdiye kadar bir çok görüşme gerçekleştirildi. Bu görüşmeler, Batı’nın hakim olduğu ve Asya’nın dışlandığı Cenevre Görüşmeleri ile başladı. Fakat Batılı aktörlerin merkezinde olduğu bu görüşmelerden bir sonuç elde edilemedi çünkü görüşmeler Amerika’nın domine ettiği ve batı destekli terör gruplarıyla Suriye’nin üniter devlet yapısının hedef alındığı, Suriye’yi bir çözüme götürmekten çok bir çözümsüzlüğe sürükleyen görüşmelerdi.

Atlantik’in bu başarısızlığının üzerine Suriye’de barış ortamı yaratmak için düzenlenen diğer görüşme ise Astana Görüşmeleri oldu. Astana Görüşmeleri’ni Cenevre’den ayıran önemli bir nokta olduğunu görüyoruz. Astana Görüşmeleri’nin garantör ülkeleri Türkiye, Rusya ve İran. ABD ise sadece gözlemci olarak görüşmelere katılabiliyor. Astana Görüşmeleri inisiyatifin, Batı Asya ülkeleri lehine değiştiğini göstermektedir. Görüşmelerin, Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleşmesi de ayrıca bir önem taşımaktadır. Bu durum Suriye’nin geleceğini artık Batı’nın değil bölge ülkelerinin belirleyeceğini göstermektedir.

Adsız

7. ASTANA GÖRÜŞMELERİ

Şimdiye kadar Astana Görüşmeleri’ni sadece basından takip edebiliyordum. 7. Astana Görüşmelerini ise yerinden takip etme şansım oldu. Görüşmelere garantör ülkeler olan Türkiye, Rusya ve İran’ın yanı sıra gözlemci olarak ABD, Ürdün ve diğer ülkelerden de gözlemciler katıldı. Suriye Hükümeti ve Suriyeli Muhalifler de görüşmelerde yerlerini aldılar.

Görüşmelerin 7.si önemli dört ana başlık altında gerçekleşti. Bunlar; esirlerin değişimi, mayınlı bölgelerin temizlenmesi, daha önceki görüşmelerde varılan anlaşmaların uygulanması ve çatışmasızlık bölgeleriydi. Dikkat çeken nokta Rusya’nın Suriyeli etnik ve dini grupları da görüşmelere davet teklifi oldu. Ayrıca Soçi’de PYD’nin de katılacağı bir Suriye uzlaşı toplantısı önerildi. Türkiye ve İran’ın PYD konusundaki hassasiyetini bildirmesi üzerine Astana Görüşmeleri’nden sonra yapılan açıklamada ise Soçi Görüşmeleri’nin ileri bir tarihe ertelendiği ve PYD’nin de davetli listesinden çıkarıldığı duyuruldu. PYD Türkiye için kırmızı bir çizgi ve Rusya da bunun farkında. Bu yüzden Soçi Görüşmeleri’ne PYD’ye davetin geri çekilmesi bölge ülkelerinin ortak mutabakatının kararlılıkla devam edeceğinin bir göstergesi.

asd

Görüşmelerde bir diğer önemli konu ise İdlib’ti. İdlib konusuyla ilgili Rus yetkili, Türkiye ile ortak olduklarını belirterek, Türkiye’nin İdlib’in merkezinde gerekli yükümlülükleri yerine getireceklerini umduklarını söyledi. Görüştüğümüz İranlı yetkililer ise Türkiye’nin Astana süreciyle birlikte, geçmiş yılların aksine Suriye krizinde olumlu bir rol oynamaya başladığını belirtti.
Görüşmeleri takip ettiğimizde ortamın yer yer gerildiğini gördük. Ama görüşmelere genel itibariyle baktığımızda olumlu sonuçların doğacağını görebiliriz. Yapılan açıklamaları incelediğimizde, geçmişin aksine artık Batı Asya’da Batılı ülkelerin değil bölge ülkelerinin etkinliğini görüyoruz. Suriye’nin geleceğini artık Amerikan emperyalizmi değil Batı Asya ülkeleri belirliyor. Türkiye, İran, Suriye ve Rusya bölgesel işbirliği yapıp, bölgesel barışı tesis ederken Batı Asya Birliği’nin temellerini de atmış oluyorlar. Yeni bir umut olan Astana Görüşmeleri’nde de bu minvalde Türkiye’ye büyük roller düşüyor. Astana Görüşmeleri’nin daha hızlı bir şekilde başarıya ulaşabilmesi için Türkiye’nin üzerine düşen görev ise kuşkusuz Suriye Merkezi Hükümeti ile resmi olarak masaya oturmaktır.

oncugenclik.org.tr, 06.11.2017