Ana Sayfa Yazılar BERKE BERKİL YAZDI: KABOĞLU’NUN TÜRK MİLLETİ ALERJİSİ VE CHP’NİN AÇILIM HEVESİ

BERKE BERKİL YAZDI: KABOĞLU’NUN TÜRK MİLLETİ ALERJİSİ VE CHP’NİN AÇILIM HEVESİ

1701

Berke Berkil, Öncü Gençlik MYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı

TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun hazırladığı “Yasama Yetkisi Devredilemez” başlıklı metinle CHP tarafından yapılan anayasa değişikliği önerisi ile karşı karşıyayız. Son birkaç yıldır başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere birçok parti yöneticisi, milletvekili demokratik anayasaya ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. [1] En son CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya da partisinin Van’da düzenliği İl Kongresi’nde Kürt sorununun çözümünün “eşit vatandaşlığın kabulü” olduğunu ifade etmişti.[2]

Peki son günlerde tartışma konusu olan taslak neleri içeriyor?

İşte Logo, İşte İmza

Öncelikle bu metnin resmiyetini ve niteliğini tespit ederek başlayalım! CHP’nin taslak metnin tartışmalara yol açması sebebiyle “Bizi bağlamamaktadır” veya Kaboğlu’nun “Bu bir anayasa taslak metni değildir.” ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır.

CHP’nin Anayasa Komisyonu’nda görevlendirdiği milletvekili olan Kaboğlu mevcut anayasa ve uygulama üzerine fikirlerini ifade ettiği bir rapor kaleme almıştır.  Metinde kurumsal CHP logosu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önsözü bulunmaktadır. Metnin nüshası bütün Partilerin grup başkanvekillerine ve TBMM Başkanı’na da gönderilmiştir.

Bununla birlikte Kaboğlu’nun da metinde belirttiği üzere “Anayasal kaosu aşma yol ve yöntemleri üzerinde görüş ve önerileri, yasamanın özerkliği için mesai harcayan milletvekilleri ile paylaşmak” amaçlanmaktadır. Sadece burada değil, metnin birkaç yerinde daha “asıl hedef olan demokratik anayasa hedefi için önerilerde bulunulduğu” ifade edilmektedir.

Yani bu metin CHP’nin birkaç yıldır ifade ettiği demokratik anayasa talebi üzerine sipariş edilmiş bir anayasa değişiklik önerileri metnidir. CHP’nin ve Kaboğlu’nun bu gerçeği inkar eden açıklamaları milletin aklıyla alay etmek demektir!

CHP’nin Türkiye’yi Devletsiz Bırakma Taslağı

Metnin içeriğinde ise Türkiye Cumhuriyeti’nin temel dinamiklerine savaş açıldığını görmekteyiz. Metnin 48. sayfasında vatandaşlık tanımı gerekçesiyle birlikte ifade edilmektedir. Başlı başına bu kısım bile Türkiye’ye açılan savaşın belgesidir.

“Anayasal yurtseverlik gereği, en siyasal nitelik taşıyan söylemlerde bile kapsayıcı ve kucaklayıcı kavramlar öne çıkarılmalı: bir yandan, eşitlik/yurttaşlık/laiklik; öte yandan, insan hakları/demokrasi/hukuk devleti. Benzer şekilde; anayasal deyimlerin kullanılması sırasında kapsayıcı vurgular yeğlenmelidir: Türkiye (ülke), Türkiye Devleti/ Cumhuriyeti (devlet) ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı (insan).”

Bu ifadelere göre Türk milleti tanımı kapsayıcı ve kucaklayıcı olmadığı için yerine anayasal yurtseverlik ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı önerilmektedir. Ancak Türk milleti tanımı metnin sadece bu kısmından değil başka kısımlarından da çıkarılmıştır. Taslağın 42. sayfasında Anayasamızın 7 ve 9. maddelerine ilişkin önerilerde de Türk milleti ifadesi çıkarılmıştır. Kaboğlu ve CHP’ye göre yasama ve yargı yetkilerinin “Türk milleti adına” kullanılmaları kapsayıcı değildir.

Kaboğlu’nun Türk milleti kavramı alerjisi tam da burada kendisini kanlı, canlı şekilde göstermektedir.

Türk milletine savaş açan CHP ve Kaboğlu aynı zamanda ülkemizin ve CHP’nin kurucusu olan Atatürk’e de savaş açmıştır! Anayasamızın değiştirilemeyen ve değişilmesi teklif dahi edilemeyen maddesi CHP’nin taslağında rahatlıkla değiştirilebilmektedir. 2. madde “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayanan ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” şeklinde değiştirilerek Atatürk milliyetçiliği ifadesi anayasadan çıkarılmaktadır.

Hayatta her şeyin tarihsel olduğu bariz bir gerçektir. Türk milleti kavramı da tarihseldir. O tarihsellik Türkiye’nin devrim süreci Kemalist Devrim sürecinde gizlidir. Atatürk 1930 yılında Medeni Bilgiler kitabında Türk milletini “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.” şeklinde tanımlamıştır. Bu tanımla Atatürk Türkiye halkının cumhuriyet devrimi ile millet olduğunu saptamıştır. Dolayısıyla Türk milleti kavramı Cumhuriyetle birlikte var olmuş temeldir, devletin insan unsurudur. Türk milleti kavramından vazgeçmek, yerine anayasal yurtseverlik kavramını yerleştirmek aslında devletten ve cumhuriyetten vazgeçmek demektir.

Yeni Anayasa Talebi Yeni Mi?

CHP tarafından bir süredir dile getirilen yeni anayasa talebi aslında Türk milleti için yeni bir şey değil! Türk milletini anayasadan çıkarma ve demokratik anayasa yapma planı açık bir şekilde Amerika’nın planıydı! Bu plan önceleri Amerikan İstasyon Şefi Karen Fogg tarafından “Türk gençliğini milli kimliğinden koparın” talimatıyla uygulamaya konulmaya çalışıldı. Ardından da Açılım Süreci’nde Türk milleti yerine Türkiyelilik tanımının kullanılması, anayasal vatandaşlık konuları üzerinden Türkiye’nin gündemine getirilen bu yeni anayasa tartışması başta Vatan Partisi olmak üzere o dönemin vatansever kuvvetlerinin mücadelesi ve Türk milletinin yoğun tepkisi üzerine uygulamaya konulamadı.

Sosyal Demokrasinin Zorunlu İstikameti: Bölücülükle Dans

Türkiye’yi bölebilmek ve teslim alabilmek için devletin en temel unsuru olan millet tanımına savaş açan Amerika’nın planları boşa çıkarılmışken, Türkiye Amerika’ya ve onun üzerimize sürdüğü terör örgütlerine karşı sınır içinde ve ötesinde, mavi vatanında mücadele verirken bu tartışma neden CHP tarafından dile getiriliyor?

Cevabı CHP’nin 36. Olağan Kurultayı’nda alınan kararlarda…[3] Kurultay kararlarından birisi de Kürt sorununun çözümünde eşit yurttaşlığın temel alınmasıydı. Türkiye’nin devrim birikimini sahiplenmek yerine sosyal demokrasiye sarılınca zorunlu istikamet bölücülükle kol kola girmek oluyor. Bu da yine CHP’nin Anayasa Taslağı’na yansıyor…

Anayasa taslağının kavramlar bölümünde ‘demokratik muhalefet’ “CHP öncülüğünde kurulan ve İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’yi kapsamına alan Millet İttifakı ile HDP (Halkların Demokratik Partisi) ve TİP (Türkiye İşçi Partisi) ekseninde yürütülen muhalefet” şeklinde tanımlanıyor. Fakat bu durum basit bir muhalefetin birleşmesi değil bir iktidar projesi!

O iktidar projesi Amerikan kuruluşu RAND Corporation’un geçtiğimiz günlerde yayınladığı raporunda Amerika’nın NATO ve Batı ile Türkiye’nin ilişkilerinin düzeltilmesi için umutlarının muhalefette olduğunu ifade etmesi ile ifade edilmektedir. Evet CHP’nin son günlerde ifade ettiği demokrasi cephesi de Anayasa Taslağı da Amerika’nın umut ettiği iktidar projesine uygun açıklamalar ve adımlardır.

Türkiye’nin Vatanseverleri Yeniden Açılım Sevdalılarına Geçit Vermeyecektir

Bu noktada CHP’nin son dönemde terör örgütü PKK ile bağları sebebiyle görevden alınan HDP’li belediye başkanlarına sahip çıkması, FETÖ terör örgütünün kumpas gazetecileri Ahmet Altanlar ile Kılıçdaroğlu’nun fotoğraf vermesi ve son günlerde CHP’nin İBB üzerinden yaptığı Demirtaş güzellemesi bu projeye yönelik parti tabanlarını ve kamuoyunu hazırlama adımlarıdır.

Ancak bu plan şimdiden de belli olduğu üzere tutmayacaktır.

Kaboğlu’nun ve CHP’nin Anayasa taslak metni Türk milleti tarafından kabul edilmeyecektir.

Türkiye’yi tekrardan Amerikan planlarının merkezine oturtacak bir iktidar kurulamayacaktır.

Vatan Partisi ve Türk milleti olarak olarak Yeniden Açılım Sevdalılarına geçit vermeyeceğiz!


[1] http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1717419/chpnin-yeni-sistem-uzerine-olan-kitabinin-onsozu-kilicdaroglundan-acil.html

[2] https://www.aydinlik.com.tr/haber/chp%E2%80%99den-%E2%80%98esit-vatandaslik%E2%80%99-cikisi-200246

[3] http://www.diken.com.tr/chpnin-hedefi-kurt-sorunu-esit-yurttaslik-temelinde-cozulecek/