Ata Ogün Kaplan, Öncü Gençlik GYK Üyesi
Trakya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün aynı adla, 6 ayda bir, dijital ortamda yayımladığı derginin son sayısında ABD’nin (CIA-FETÖ) etkin ve sistemli şekilde yaydığı “Uygur Türklerine zulüm” yalanı işlendi.(1)
KAYNAKSIZ YALANLAR
Dergide yazı yazdırılan arkadaşlarımız istemeden de olsa büyük yalanlara alet oluyorlar. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Türklerine karşı sözde bir soykırım uyguladığı yalanı dahi maalesef dergide yer alıyor. Yazıların hiçbirinde kaynakça belirtilmiyor. Kaldı ki bu gibi yazılarda/iddialarda sağdan soldan kaynak gösterilse de o kaynaklar da yalanlardan oluşuyor. Mesela Fas’ta yaşanan “Müslümanların evlerinden Kuran-ı Kerimler toplatılıyor” haberi sanki Çin’de olmuş gibi servis ediliyor. Çeşitli toplumsal mesajlar vermek amacıyla gerçekleştirilen fotoğrafçılık sanatı için çekilen uygun olmayan bir fotoğraf sanki gerçekmiş gibi CIA menşeili haber sitelerinde yayımlanıyor. Endonezya’da güvenlik güçlerinin yasadışı çete üyelerine uyguladığı şiddetin videosu, Uygur Türklerine işkence adıyla paylaşılıyor. CIA-FETÖ yalanda sınır tanımıyor.
MESELENİN ASLI NE
Çin’de cihatçı çeteler tarafından, Hotan’dan Kunming’e, Urumçi’den Kaşgar’a, Guangzhou’dan Tianannen Meydanı’na birçok terör saldırısı gerçekleştirildi. Sayısız insan hayatını kaybetti. Urumci’de “şeriat polisi” uygulaması başlatan cihatçı-bölücü gruplar başını örtmeyen kadınların yüzlerine kezzap atmak gibi insanlığa sığmayan eylemler gerçekleştiriyorlardı.(2)
Çin Halk Cumhuriyeti’nin, özellikle son 22 aydır yürüttüğü terörle mücadele sürecinde ise hiçbir terör saldırısı yapılamadı.
Sincian Uygur Özerk Bölgesi’nin üst düzey yetkililerinden biri verdiği demeçte “Biz Atatürk’ün yaptığını yapıyoruz. Atatürk gericiliğe karşı nasıl büyük bir aydınlanma seferberliği yürütüp başarılı olduysa,biz de aynısını yapıyoruz. Çin’de durum budur” diyerek durumu özetliyor.(3)
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı XI JINPING de “Üç kötü güç olarak adlandırdığımız terörizm, bölücülük ve dini fanatizme karşı sıfır tahammüllü bir tutum almak, uluslararası ve bölgesel işbirliğini yoğunlaştırarak bunlara güçlü bir darbe indirmeli, böylece halklarımızın huzur ve barış içinde mutlu yaşamasını güvence altına almalıyız” diyor.(4)
Mesele çok açık: Uygur Türklerinin de huzur ve barış içinde, mutlu bir hayat sürdürmeleri cihatçı terörün temizlenmesiyle oluyor.
UYGUR KIŞKIRTMASI NEYİ HEDEFLİYOR
Özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından kendisini dünyanın jandarması ilan eden ABD tüm cephelerde yeniliyor. 15 Temmuz 2016’da Türkiye’de bozguna uğrayan ABD, son olarak da 7 yıldır bölemediği Suriye’de yenildi. Bu sözde jandarmalık sürecinde ABD’nin karşısında büyük bir güç birliği oluştu: Avrasya ve Asya! Türkiye, Çin, Rusya, İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan’ı içine alan bu güç birliği Asya’da, ABD’ye karşı bir yumruk gibi çelikleşti. ABD de belki de son bir koz olarak Uygur kışkırtmasını tezgahlıyor.
Uygur kışkırtmasının da asıl hedefi bu bölgesel birliği, özellikle de Türk-Çin dostluğunu dağıtmak, yumruğu kırmak ve ABD’yi tekrardan dünyanın jandarması konumuna getirmek. Hatırlayalım, ABD aynı düzenbazlığı Türk-Rus dostluğunu dağıtmak için de yapmıştı. FETÖ kumpasıyla önce Rus savaş uçağı düşürülmüş sonra da Rus Büyükelçisi Karlov suikaste kurban gitmişti. Bunlara rağmen Türk-Rus dostluğunu parçalayamayan ABD’nin gücü Türk-Çin dostluğunu parçalamaya da yetmeyecek. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çin’in toprak bütünlüğüne yönelen Doğu Türkistan’daki terör faaliyetlerini kınıyoruz” sözleri de bunun en büyük işaretlerinden biri.(5)
KIŞKIRTMAYI KİMLER TEZGAHLIYOR
Yukarıda yazdığımız üzere Uygur kışkırtmasının arkasında elbette ABD var. Fakat biz bir de sahnenin önünde gözüken yüzlere bakalım.
Sahnede Doğu Türkistan İslami Partisi ve FETÖ bağlantılı, sözde “Doğu Türkistan Milli Meclis” Başkanı Seyit Tümtürk var. Doğu Türkistan İslami Partisi, 1997’de El Kaide’ye bağlı olarak Doğu Türkistan İslami Hareketi adıyla kuruldu. Mensupları şuanda Suriye’de IŞİD saflarında, PKK’yla aynı cephede Mehmetçiğimize kurşun sıkıyorlar. Sözde milliyetçilik adı altında faaliyet gösterenler aslen Mehmetçiğin katilleridir.
Mehmetçiğimize kurşun sıkanlar Türk Devleti kurabilir mi? Böyle şey olur mu? Amaç ABD’ye karşı oluşan “Asya Birliği”ni dağıtmak. Tezgah bu tezgah.
YALANA ALET OLMAMAK
Trakya Üniversitesi gibi köklü ve bilimsel bir eğitim ocağının istemeyerek de olsa bu gibi CIA-FETÖ yalanlarına/kumpaslarına alan açması büyük bir yanlıştır. Bu yanlıştan dönmek elzemdir.
KAYNAKÇA:
(1): www.uiodergisi.com
(2): Adnan AKFIRAT, Aydınlık Gazetesi, 8 Aralık 2018, Sf.14
(3): Aynı adlı köşe yazısı
(4): XI JINPING, Çin’in Yönetimi, Kaynak Yayınları, Sf.413
(5): https://t24.com.tr/haber/erdogan-cinin-toprak-butunlugune-yonelen-dogu-turkistandaki-teror-faaliyetlerini-kiniyorum,304578