Karşı konulmaz bir yasadır: Yalnızca mücadele eden unsurlar dönüşürler ve devrimcileşirler. Türk Milletinin tarihi bu tunç kanunun tarihidir. İşgale karşı vatanını savunan, işbirlikçi hainlere karşı Millî mücadeleyi omuzlayan millet, bugün yeniden ayağa kalkıyor. Genel Başkanımız Dr. Doğu Perinçek, Stalin’den Gorbaçov’a kitabına Brecht’ten alıntı yaparak “Duydunuz mu yasaklı adam başkentten yüz elli mil uzaktaymış” cümlesiyle başlamıştı. (1) Bugün tekrardan yasaklı adamın başkentten yüz elli mil uzakta olduğu gündür.
Brecht ve Nazım’ın İşaret Ettiği Medeniyet
Güneydoğu terörden temizlendikçe güzelleşiyor, gelişiyor ve devrimcileşiyor. PKK’dan evlatlarını kurtarma mücadelesi veren ve HDP’yi fiilen kapatan Diyarbakır Annelerinin mücadeleci ruhundan görüyoruz bunu. Kültür ve Turizm Bakanlığı defaatle yayınladı. Terörden temizlenen bölgeler turizme ve tarıma açılıyor. Bin yıllık medeniyetimiz, Nazım Hikmet’in ünlü Kuvay-i Milliye Destanı’nda anlattığı gibi yeniden “ağır ellerini toprağa basarak doğruluyor”. Bertrol Brecht ve Nazım Hikmet’in anlattığı insanlar aynı insanlar, yazdığı hikayeler aynı hikayeler… 2014 sonrası Türkiye’sinde Amerikancı Gladyo’yu ezen Türk Ordusu ve Türk Milleti yeniden el ele zaferlere yürüyor.
Yasaklı Efendi’nin Emek Mücadelesi
Kemalist Devrimimizin Önderi Mustafa Kemal Atatürk “Köylü Milletin Efendisidir” diyerek Cumhuriyet’in siyasi ve ekonomik programını ortaya koymuştu. Daha subaylık zamanında hayali, Türk Köylüsünü özgüvenli bir şekilde hakkını arama mücadelesi veren emekçiler düzeyine yükseltmekti. O program 1945 sonrası terk edildi. 24 Ocak 1980 kararlarının neo-liberal iklimi ile efendi olan köylü, kambur ilan edildi. Milletin efendisi artık sistemin “Yasaklı Efendisi” oldu.
Köylünün sırtından aşarı kaldıran Kemalist Devrim gitti. Özelleştirmelerle, vergilerle köylüsünü, işçisini, çiftçisini sermayenin eline terk eden neo-liberalizm geldi. Çiftçi üretmesin, kır kalkınmasın, Türk insanı emeği, refahı bölüşmesin diye emperyalizmin piyonları eliyle şehirlerimiz yakıldı, yıkıldı, insanlarımız katledildi.
15-16 Haziran’da, 1989’da Zonguldak’ta ayağa kalkan Yasaklı Efendi, balyoz darbeleri ile sindirilmek istendi. Yasaklı Efendi’nin biricik gücü, anti emperyalist Öncü Parti, her Amerikan darbesinde bastırılmak susturulmak istendi.
Ne Öncü Parti sindi ne de onun yegâne dayanağı olan emekçi hareket, Yasaklı Efendi sindi.
Ayağa Kalkan Yasaklı Efendiler
Güneydoğu bu zamanlarda bir kere daha ayağa kalkıyor. Elektrik Dağıtım Şirketi DEDAŞ’ın uyguladığı zulme karşı mücadele ediyor. DEDAŞ’a dair kısa bir bilgi verelim.
Doğu-Güneydoğu illerinin hem üretimini hem de hane yaşamını etkileyen elektrik dağıtım hakkı 2013’te Tivnikli ailesine ait Eksim Holding’in Dicle şirketine satıldı. Bölgede elektriği, dolayısıyla da suyu kesilen çiftçinin mahsülü tarlada kuruyor ya da verimi düşüyor. Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş., (DEDAŞ) çiftçinin ifadesiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli sorunu… Enerji pahalı, faturalar çok yüksek, sürekli elektrik kesintileri yapılıyor, ödenemeyen borçlar nedeniyle haciz işlemlerinde çiftçinin enerji hattına yaptığı yatırımlar kullanılamayacak hale getiriliyor, tarım desteklerine el konuluyor, borcu olmayanların da elektriği kesiliyor, ayrıntılı fatura yerine elle yazılmış pusula veriliyor. (2)
Çiftçi borcunu ödeyemediği için icralık oluyor hapishanelere düşüyor. Sistem siyasetinin kurumları bu çıkmaza çözüm olmuyor. Yasaklı Efendi heyulası, gene ağır ellerini toprağa basarak doğruluyor ve isyan ediyor: ÇİFTÇİLER BATACAĞINA DEDAŞ BATSIN.
Köylünün bu isyanını duyan, yardımına koşan, çözüm için köylüye dayanan bir tane kuvvet var. Yasaklı Efendi’nin bünyesinden çıkardığı biricik kuvvet olan Vatan Partisi.
Şanlıurfa’nın Pekmezci Köyü çiftçilerinin feryadı artık kararlı sloganlara dönüştü. Başta demiştik. Yalnızca mücadele eden kuvvetler değişir, dönüşür ve devrimcileşir. Urfa’da, Maraş’ta yeniden Şahin Beyler zulme karşı mücadele ediyor ve çözüm arıyorlar.
Üreticilerimizi yalnız bırakmıyoruz. Baş tacı ediyoruz. İşte bugünlerde yeniden eylemler, yürüyüşlerle üreticilerin hareketi yükseliyor. Diyarbakır’ı, Mardin’i, Urfa’yı terör örgütü PKK’ya dar eden vatansever, üreticiler, emekçiler, şimdi de vatan kavgasını, ekmek kavgası ile birleştiriyor.
DEDAŞ Zulmünü Ancak Vatan Partisi Bitirir
Köylüler “Tarlamızı satsak bu borcu ödeyemeyiz” diyerek meclisten, partilerden yardım isterken o beylerin kulakları kapalı. İngiliz Elçilerle görüşmelerle meşgul olan, Güzel İzmir’in imkanlarını PKK destekçisi Zizeklere açan, Chatham Houselerda eş başkanlık başvurusu yapanlar, Yasaklı Efendi’nin sesini duymazlar. En çok korktukları da Yasaklı Efendinin başkente yüz elli mil yaklaşmasıdır.
Köylülerin yanında duran onların sorunlarına derman arayan ve “O zaman biz de her yeri halkın meclisi yapacağız” diyerek çözüm yolunu gösteren tek parti var: Vatan Partisi.
Şehir şehir, köy köy gezerek yapılan Üretim Devrimi Kurultayları bunun en açık ilanıdır. Üretenin Yöneten olacağı iddiasını koyan Vatan Partisi, Milli Hükümet Programında çözüm açıktır.
2. Madde: İktidarın kaynağı halktır. Halk yönetimi, köy ve mahalleden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar her düzeyde, bütün toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullarıyla gerçekleştirilecektir.
35. Madde: Özelleştirme kapsamında bulunan ve yürütülen bütün işlemler derhal durdurulacaktır. Özelleştirme kapsamına alınan ve özelleştirilen, ortaklık yapısı kısmen ya da tamamen değiştirilerek yönetimi yabancı sermaye ve işbirlikçilerine veya yerli sermayeye devredilen ya da bunlarla paylaşılan İktisadi Devlet Teşekkülleri, Kamu İktisadi Kuruluşları ve bunların iştirakleri yeniden kamulaştırılacaktır.
45. Madde: Enerji üretim, iletim ve dağıtımı kamu eliyle yürütülür.
Sonsöz
Yüzyıl önce bu memlekette zulme ve işgale karşı devrim yapan Yasaklı Efendi, yeniden aynı dirençle ayağa kalktı. Tarih boyunca tüm siyasiler ona karşı aldıkları tavırla sınandılar ve sınanıyorlar çünkü bugün yeniden Yasaklı Adam başkente yüz elli mil uzaklıktadır. Bu sefer yanında, eskisinden daha güçlü, daha kararlı ve daha azimli bir öncü parti ile beraber ve yasakları, zincirleri, duvarları yıkmış bir şekilde… Gümbür gümbür başkente, iktidara yürüyorlar.
Berat Karaaslan
Öncü Gençlik İstanbul İl Yöneticisi
KAYNAKÇA
- Stalin’den Gorbaçov’a, Doğu Perinçek, Kaynak Yayınları
- https://aydinlik.com.tr/uretimi-baltalayan-dedas-a-kim-dur-diyecek-263026#5