Sözcü gazetesinden Rahmi Turan, bugünkü köşe yazısında, Genel Başkan Yardımcımız Yaşar Okuyan’a karaciğerini bağışlayan Ahmet Şahin’i yazdı.
İşte Rahmi Turan’ın o yazısı:
“Günümüzde doğruluk minarede kalmış, onun da içi eğri!
Ülke insanları karşıt kutuplara ayrılmış, birbirlerini karalamaya çalışıyor. Yalakalığın prim yaptığı ülkemizde, düzgün olması gereken rektörler, dekanlar ve koca koca profesörler iktidara şirin görünmek için “Ben daha çok yalakayım” diye adeta yarış ediyorlar.
Devlet kademelerinde de (Valiler, kaymakamlar, müsteşarlar, milli eğitim müdürleri, genel müdürler arasında) bu tür kişilerin fazla olduğu söyleniyor. İnsan “Bunlar FETÖ’cü damgası yememek için mi böyle yapıyor? Bir endişeleri mi var acaba” diye düşünmeden edemiyor.
YAŞAR OKUYAN’A KARACİĞER NAKLİ
Dünya yürekli insanlarındır ve yeryüzüne onlar yön verir. Önceki gün toprağa verdiğimiz Mehmet Türker böyle yürekli insanlardan biriydi. Son ana kadar yazılarıyla halkımızı aydınlatmaya çalıştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan da yürekli insanlar sınıfındandır.
Kendisini şahsen tanırım. Gazeteci kökenlidir. Yaklaşık 45 yıldır aktif siyasetin içinde olan Okuyan, yüreği ülke sevgisiyle dolu yiğit bir kişidir. Halen Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak siyasete devam ediyor.
Yaşar Okuyan bir süredir hastaydı. Durumu ağırlaşmıştı ama karaciğer nakli ile hayata döndü, sağlığına kavuştu. Bu memlekette hâlâ insanlığını kaybetmeyen ve gönüllü olarak ciğerini verenler var.
Ahmet Şahin adında bir yurttaşın karaciğerinden parça vermesi sayesinde hayat ışığını tekrar elde eden Yaşar Okuyan diyor ki:
“İnsani davranış kalıplarından çıktığımız şu dönemde Ahmet Şahin’in bunu yapması çok önemlidir. Ahmet, ismini vermek istememişti. Konuşması için onu ben ikna ettim. Çünkü bu mesele artık ikimiz arasında değil, simgesel anlam var. Ahmet, mücadelemizde kaybolan ışıkları tekrar yaktı.”
“KOŞA KOŞA GELDİM”
Yaşar Okuyan’a karaciğerinin bir parçasını vererek onu hayata kavuşturan fedakâr genç Ahmet Şahin şöyle diyor:
“Bundan on yıl önce FETÖ kumpasıyla Kara Harp Okulu’ndan ayrılmak zorunda kaldım O kara günlerde bize sahip çıkan az sayıda insan vardı. O isimlerden biri de Yaşar Okuyan’dı. Yaşar Bey’in hastalığını duyunca vicdan borcumu ödemek için koşa koşa geldim.”
Bu insanlık timsali genci kutluyor, Yaşar Okuyan’a da “Geçmiş olsun. Senin gibi insanlar bu ülkeye lâzım” diyorum.
“CESARETİ VARSA BAHÇELİ BENİM KARŞIMA ÇIKSIN!”
Karaciğer nakli ile hayata dönen Çalışma ve Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan, hasta yatağında bile ülke sorunlarıyla uğraşıyor, referandum için “Tabii ki hayır diyeceğiz” diyor.
Halen Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Okuyan MHP kökenlidir. Bu nedenle Devlet Bahçeli’yi yakından tanıyor.
“Onun, Alparslan Türkeş zamanındaki halini, karşısında nasıl durduğunu da iyi bilirim” diyen Okuyan, Devlet Bahçeli’nin iktidar partisine koltuk değneği olmakla büyük hata yaptığını belirterek şunları söylüyor:
“Eğer bunu neden yaptığını açıklayabilecekse gelsin karşıma bu konuyu tartışalım. Ama bu konuşma ve tartışma sonunda ortada Devlet Bahçeli diye biri kalmaz. Bu nedenle karşıma çıkmaya cesaret edemez. Bahçeli’nin iktidar yandaşlığı yapması benim için sürpriz olmadı. Devlet Bahçeli ve ülkücüler ayrıdır. Devlet Bahçeli, Türkiye’ye karşı büyük kötülük yapan adamdır. Siyasi kayıtlara bu böyle geçecektir.”
* * *
“Karaciğer nakli” ameliyatı geçiren Yaşar Okuyan’ın sağlık durumu her geçen gün daha iyiye gidiyor.
Hastanede tedavisi devam eden eski Bakan, her gün gazeteleri bir bir inceliyor. Bana gelen haberlere göre en çok okuduğu iki gazete var: SÖZCÜ ve Aydınlık. Yaşar Okuyan’ın Türkiye için hayati önem taşıyan referandum konusundaki görüşleri şöyle:
“Referandumda tüm vatanseverlerin oyunun ‘Hayır’ olacağına eminim. Ama bu ‘hayır’, ‘evet’ meselesinin, Amerika’nın beklediği şekilde ateşlenmesine de katiyen izin vermemeliyiz. Bu süreç kavgayla ve bölünmeyle geçerse, Türkiye için büyük bir zarar doğar. Biz halka neden “Evet” demenin yanlış, “Hayır” demenin doğru olduğunu açıklamakla görevliyiz. Sürece kavga olarak değil, bu yönden bakmalıyız.”
GÜNÜN SÖZÜ
Batan güneş için asla ağlanmaz. Mutlaka
yeniden doğacaktır!”