Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bugün Aydınlık Gazetesi’ndeki köşesinde “AKP, CHP ve Vatan Partisi’nin PKK siyasetleri” başlıklı bir yazı kaleme aldı. AKP ve CHP’nin PKK’ya karşı tutumlarını mukayese eden Perinçek, CHP’nin PKK’ya tutum alamamasını eleştirdi. İşte o yazı:
Başbakan Binali Yıldırım, Bölücü Terör Örgütünün üzerine silahla yürünmesi kararından dönüş olmayacağını kesin bir dille açıkladı, “Çözüm mözüm yok, o şansı kaybettiler” dedi.
CHP Sözcüsü Füsun Sayek Böke ise, MYK toplantısından sonra, Partisinin çözüm siyasetinde ısrar ettiğini açıkladı, “kimsenin ‘çözüm mözüm yok’ deme lüksü yoktur” dedi (Aydınlık, 8 Eylül 2016). CHP yöneticileri PKK’nın adını anmamaya dikkat ediyorlar, genel olarak “terör”den söz ediyorlar.
CHP yönetimi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Cerablus Harekâtını da desteklemedi, PYD’nin hedef alınmasına karşı tavır aldı, Suriye’nin kuzeyinde uluslararası güçlerle, yani ABD ile birlikte hareket edilmesini istedi.
“ÇÖZÜM” SÜRECİ
Türkiye siyasetinde PKK’ya tavır, silahla bastırma ya da “barışçı çözüm” ekseninde oluşuyor. Açılım döneminde AKP, PKK/HDP ve CHP “barışçı çözüm” iddiasında birleşmişlerdi. Tayyip Erdoğan yönetimi, İmralı’da Abdullah Öcalan ile baş başa “yol haritaları” belirledi ve Türkiye için “Yeni Anayasa” tasarıları bile hazırladı. CHP de bu süreci destekliyor, AKP’den daha iyi yürüteceğini öne sürüyordu.
AKP ile CHP’nin “Açılım”da birleşmelerinde şaşıracak bir şey yoktu. Çünkü ABD’nin sözümona “Kürdistan” planı PKK’nın yasallaştırılmasını, Meclise sokulmasını, “özerklik” ilanını, Güneydoğuda belediyelerin PKK’ya terk edilmesini ve Türk milletinin anayasadan çıkartılmasını gerektiriyordu. AKP ve CHP, bu projede birleştirilmişlerdi.
CHP, “Çözüm”de AKP’yi geride bıraktı. 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde PKK’nın denetimindeki HDP’yi Meclise soktu. ABD merkezli sistem öyle istiyordu.
DÖNÜM NOKTASI
ABD’nin dayattığı “Çözüm”e karşı Vatan Partisi, o zamanki adıyla İşçi Partisi kararlı bir mücadele yürüttü. Silahlı bir terör örgütü ancak devlet silahıyla bastırılabilirdi. PKK, silahı bırakmak istese bile İsrail ve ABD ona silah bıraktırmazdı. Türk Silahlı Kuvvetleri de bu gerçekleri görüyor ve “Çözüm” denen çözümsüzlüğün yanında durmuyordu.
Çözüm yürümedi, yürüyemezdi. Hiç bir güç, isterse iktidarda olsun, Türkiye’yi bölme siyasetini sürdüremezdi. AKP iktidarı, “Çözüm” siyasetinden vazgeçti ve hizaya geldi. 24 Temmuz 2016 dönüm noktasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, Polis ve Köy Korucuları, Bölücü Terörü silahla bastırmak için harekete geçti. CHP ve yönlendirdiği güçler, PKK/HDP ile birlikte Vatan Savaşına “Saray Savaşı” damgasını vurdular. Ne var ki, etkili olamadılar. Millet Mehmetçiğin yanındaydı. CHP ise, PKK’yı kucağında buldu. Daha doğrusu AKP, PKK Terör Örgütünü CHP’nin kucağına bıraktı.
OYUN DIŞI KALANLAR
7 Haziran 2015 seçimi ile 1 Kasım 2015 seçimi arasında beş ay bile yok. Bu kadar kısa bir zamanda AKP oyları nasıl oldu da yüzde 10 arttı? CHP, bu soruyu görmezden geldi. Görecek olsa, ABD’nin denetiminden çıkması ve PKK’yı kucağından atması gerekirdi. Vatan Partisi, bu öneriyi yaptı. 1 Ekim 2015 günlü görüşmemizde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Bölücü Teröre karşı mücadelede öne geçerek birlikte seçime girmeyi önerdik. Türkiye’de iktidar mücadelesinde başarının anahtarı, Bölücü Teröre karşı mücadelede kararlı ve tutarlı olmaktı. CHP’nin yanıtı yazılı geldi: “Sonra fay hatlarını çatlatırız.”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’yı Güneydoğu’da hendeklere gömdükten sonra, Vatan Savaşını Amerikan Koridoruna yayması ve Cerablus’a girmesi üzerine, CHP yine aynı soruyla karşı karşıya geldi. Türk Ordusunun mu yanında yer alacaktı, yoksa PKK’nın Suriye kolu PYD’yi mi koruyacaktı? Kendisini gafletin ötesinde ihanet anlamına gelen ikinci seçeneğe teslim etti. CHP, “İktidar planı” diyemiyoruz, siyasal umutlarını diyelim, Türk Ordusunun yenilgisi üzerine kurdu. Ne ki böyle bir olasılık bulunmuyor.
Washington Post gazetesinde üç gün önce itiraf edildiği üzere, “Ortadoğu’da denetim Türkiye-Rusya-İran ittifakının eline geçti. ABD oyun dışı kaldı.”
PKK’nın silahla ezilmesine karşı tavır alanlar, ABD ile birlikte oyun dışı kalmışlardır.
BAŞARIYA İLERLEYEN PROGRAM
Vatan Partisi’nin Teröre Karşı üç maddelik çözüm programı başarıya ilerliyor:
1. Bölücü Terör Örgütünü devletin yaptırım gücünü kullanarak bastırmak.
2. Kürt yurttaşlarımızı ABD emperyalizmine ve Bölücü Teröre karşı mücadeleye kazanmak.
3. Rusya, Suriye, Irak, İran, Lübnan ve Azerbaycan ile teröre karşı ve ekonomik gelişme için işbirliği yapmak.
oncugenclik.org.tr, 10.09.2016
