Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin vekili Garo Paylan 23 Nisan günü mecliste yaptığı açıklamada Ermeni Soykırımı yalanının tanınmasını istedi. HDP’li Garo Paylan, “Ermeni Soykırımı’nın 107. yılında; ‘Ermeni Soykırımı’nın tanınması, sorumluların belirlenmesi; sözde soykırımda sorumluluğu bulunan kişilerin isimlerinin kamusal alanlardan kaldırılıp, yerlerine sözde soykırıma karşı duran kamu görevlilerinin isimlerinin verilmesi; mağdurlara ve aile üyelerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi” amacıyla TBMM’ye bir kanun teklifi sundu.
Nereden bakarsak bakalım bu emperyalist yalana sarılan Garo Paylan ve temsil ettiği HDP’nin derdi tarihe ışık tutmak vesaire değil, Türk milletini katliamcı ilan etmek isteyen yalanlarda en önde rol almaktır. 24 Nisan 1915 tarihli Ermeni Tehciri Kanunu bir vatan savunmasıdır.
Dönemin Anadolu’da yaşayan Ermenileri Çarlık Rusya’sı ile birlik olarak, Türk Ordularını 1. Cihan Harbinde yıpratmak ve Çarlık Rusya’sı ile Anadolu’da Türk direncini kırmak amacıyla harekete geçmiştir. Başta Adana, Şanlıurfa, Kars gibi şehirler olmak üzere birçok Türk köyünü basmış, burada hem sivil halkı katletmiş hem de Türk ordusuna karşı çeşitli yıpratma savaşları yürütmüştür.
Bu olaylar üzerine İttihat ve Terakki Cemiyeti önderlerinden Talat Paşa hem doğudaki dayanağa karşı Ermenilerin yürüttüğü yıpratma savaşını engellemek, hem de Ermeni halkının herhangi bir harekât sonucunda zarar görmesini engellemek amacıyla tehcir (zorunlu göç) yasasını devreye sokmuştur. Bu karar neticesinde Ermeni halk bugünkü Suriye, Irak vb. bölgelere göç etmiştir.
Tehcir kararı, Kurtuluş Savaşımızdan sonra önümüze Ermenilere karşı bir soykırım yaptığımız iddiasıyla önümüze defalarca konulmuş, siyasi kararlar neticesinde çeşitli emperyalist devletler bu olayı Türkiye’ye saldırmanın bir mevziisi olarak kullanmaya çalışmışlardır. En son 2005 yılında bu saldırılara karşı Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek önderliğinde Talat Paşa Komitesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde soykırımın emperyalist bir yalan olduğunu ispatlamıştır.
Emperyalist Devletlerin Hukuk Tanımaz Kararları
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in tarihi zaferinden sonra da her yıl 24 Nisan’da dönemin ABD Başkanının bu hususta ne düşündüğünü tartışan, konuşan bir kamuoyu bulunmaktadır Türkiye’de. İşin magazinsel boyutunu bir kenara bırakarak şunları hatırlatmakta fayda var. Birincisi böyle bir tartışmayı ancak hukuk üzerinden yürütebiliriz ikincisi hukuk üzerinden yürüttüğümüz bu tartışma 2005 Perinçek AİHM zaferi ile sonlanmıştır ve soykırımın bir yalan olduğu ispatlanmıştır, üçüncüsü konu tarih değil hukuk tartışmasıdır konuya dair kararı yargı erkleri verebilir, dördüncüsü bir meclisin bu olaylara dair karar alma yetkisi yoktur bu yüzden alınan her karar hukuki değil siyasidir. Yani ABD, Fransa vb. emperyalist devletlerin Ermeni soykırımının olduğuna dair aldığı kararlar hem yok hükmünde hem de bir saldırı mevziisidir.
Özellikle ABD’nin 2021 yılında 1915’de gerçekleşen olayları soykırım olarak tanıması, bu yıl eğitim müfredatlarında soykırım olarak anılmasına yönelik başlattığı çalışmalar bunların hepsi Türkiye’ye olan düşmanlıklarındandır. ABD kendi içerisinde Türk düşmanlığını körüklemek için gençliği yalan ve düzmece tarih ile yetiştirmektedir. Üstelik bu kararların hepsi hukuksuzdur.
ABD’nin geçen yıl öttürdüğü hücum borusu ve Türkiye’ye karşı inşa ettiği cephe sadece dışarıdan gelen tehditlerle sınırlı değildir. Çünkü Türkiye’nin kendi meclisinde bile ABD’nin öttürdüğü hücum borusu ile Türkiye’ye düşmanlık eden kuvvetler bulunmaktadır.
Ermeni Soykırımı Yoktur, HDP PKK’dır
HDP’li Garo Paylan’ın yaptığı açıklama ve aldırmak istediği kararların alınacağı yer Meclis değildir. Kaldı ki verilen yasa tasarısı, veriliş şekli, verildiği süreci yani toplam ülkemizin siyasi atmosferini değerlendirdiğimiz zaman bunun bir terör faaliyetinden farkının olmadığını görmekteyiz. TSK’nın şuan düzenlemekte olduğu Pençe Kilit operasyonu PKK’yı adeta Kuzey Irak’ta kilitlemiştir. Mehmetçiğin süngüsüyle ezilen PKK çareyi gazi meclisimizde kravatlı elemanlarında aramaktadır. Duran Kalkan’ın meydanlarda, şehirlerde kargaşa çıkartacaklarına dair açıklamasının bir de meclis ayağı bulunmaktadır. Garo Paylan gibi terör örgütünün yılmaz savunucusunun derdi hukuk, adalet vb. şeyler değil Duran Kalkan’dan ve PKK’dan aldığı talimatlar doğrultusunda kargaşalar çıkartmaktır.
Böyle bir tasarıyı bir de meclise vermeleri bizlere bir kez daha göstermiştir ki, HDP milli egemenliğimiz için bir tehdittir. Yapılan bu kışkırtma yine bizlere göstermektedir ki HDP, PKK’dan izin almadan adım atmamaktadır. Bu teklifi Türk Milletini karşılarına alarak yapmaktadırlar. HDP ile ittifaklar kuran, masa altından iş çeviren Biden tayfasının geleceğinin olmadığı bir kez daha ispatlanmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahramanca ve başarıyla yürüttüğü Pençe Kilit operasyonu PKK’nın kökünün kazınması için adeta bir kilittir. Kuzey Irak’ta terör örgütünün gücünü sıkıştırarak boğma stratejisi ile yapılmaktadır. Bu harekatın tamama ermesi için HDP’nin acilen kapatılması, teröre giden desteğin kesilmesi gerekmektedir. Buradan Anayasa Mahkemesi’ne seslenmekteyiz; HDP PKK’dır, terörle mücadelede kesin zafer için kapatılmalıdır.
Mustafa Koz
Vatan Partisi Öncü Gençlik GYK Üyesi, Konya İl Başkanı
