Ana Sayfa Yazılar İnsan dostunu ateşe atar mı?

İnsan dostunu ateşe atar mı?

471

Ülkelerin karakterleri, hareketleri, uluslararası alandaki tavırları çoğu zaman insanların kendi aralarındaki ilişkiye benziyor. İki ülkenin dostluğu veya düşmanlığı dahi birebir insanlar arasındaki dostluk ve düşmanlıktan ilham almış sanki. İnsanların birbirine yaptığı iyiliği veya kötülüğü ülkeler arasında da görüyoruz.

Peki, kendimizi düşünelim; dostum dediğiniz insanı bir ölüm kalım meselesinde kendi çıkarınız için ateşin ortasına atar mısınız? Elbette atmazsınız. Hatta dostuma, kardeşime gelecek ateş bana gelsin deriz değil mi?

İnsanlara benzeyen ülkelerde de aynı erdemli tavrı gösterenler olur fakat bizim yazımızın konusu bu erdemi üstünde taşımayanlar; dostunu ateşe atanlar, başka bir deyişle dost bilinen düşmanlar…

YUNANİSTAN’IN TÜRKİYE’YLE NE SORUNU OLABİLİR

Normal şartlarda Yunanistan’ın, komşusu Türkiye’yle ne sorunu olabilir? Türkiye, Yunanistan’ın bağımsızlığını mı tehdit ediyor, topraklarına mı göz dikmiş? Öte yandan Yunanistan’ın gözü hala İzmir’de mi mesela? Böyle bir gücü olmadığını bilmiyor mu? Elbette biliyor. Normal şartlar buysa anormalliği yaratan ne? Anormalliği yaratan dünyanın en büyük teröristi ABD’den başkası değil.

ABD, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla bölgemizi tarumar etmek için kollarını sıvamıştı. Fakat bu haydutluk artık son günlerini yaşıyor. 2000’lerin başında Rusya’nın toparlanması, 2014’ten itibaren Türkiye’nin Atlantik sisteminden kopmaya başlaması, İran’ın ABD ambargolarına karşı dik duruşu, Suriye’nin on yıldır emperyalizme diz çökmemesi, Afganistan’ın, topraklarından ABD’yi def etmesi, Irak halkının ve yönetiminin ABD’ye tavrı…

Bunların hepsi ABD’nin dünyanın dört bir yanında arka arkaya yenilgiler almasına sebep oldu. ABD’nin son çırpınışlarıysa Yunanistan gibi “dostum” dediği irili ufaklı ülkeleri, yeni dünyayı kuran ülkelerin üzerine sürmeye çalışması. Yunanistan ateşe atılanlardan yalnızca biri.

ABD, Yunanistan’a devasa bir yığınak yapıyor. Namlular Türkiye’ye çevrili. Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan üzerinden kışkırtmalar devam ediyor. Yunanistan, 100 yıl önce Türkiye karşısında aldığı yenilgi sonucunda kendi başbakanını ve komutanlarını astığını unutmuşa benziyor. O zaman da İngiliz emperyalizmi tarafından ateşe atılmışlardı. Hiç akıllanmıyorlar. Önceki yazılarımızda bu hususları çokça anlattığımız için detayına inmiyoruz.

BATININ GÜNAH ÜSSÜ: UKRAYNA

Ukrayna, batının günah üssü olarak biliniyor. Özellikle ABD’nin Ukrayna topraklarında insanlığı yok edecek nükleer testler yaptığı, yine insanlığın biyolojisini tehdit eden deneylere kalkıştığı biliniyor. Silah ve uyuşturucu ticaretinin gırla döndüğü, kültür emperyalizminin damardan zerk edildiği de gözle görülüyor. Öyle ki, Cumhurbaşkanı diye ortaya attıkları şarlatan Zelenski dahi bir esrarkeş, kokainman.

ABD için Ukrayna’nın bir işlevi de Rusya’nın üzerine sürülecek “insan yığını” olması. Aynı Türkiye’nin üzerine sürülmeye çalışılan Yunanistan gibi Ukrayna da Rusya’nın üzerine sürüldü. Rusya’nın karşısına dikilemeyen ABD, Ukrayna’yı kendi yarattığı ateşe attı. Nazi simgelerini vücuduna kazımış eşkıyalar vatanını savunan Rus askerleri karşısında her gün diz çöküyor. Olan Ukrayna halkına oldu. Hükümetin Amerikanperestliği insanları savaşa maruz bıraktı.

Normal şartlarda aynı milletin evlatlarının oluşturduğu Ukrayna’nın Rusya’yla ne sorunu olabilir? Ne olduysa 2014 Maidan turuncu devriminden sonra oldu. ABD’nin finanse ve organize ettiği Maidan turuncu devrimiyle Ukrayna’da Amerikancı hükümetler dönemi başladı. Detayına inmiyor, araştırılmasını öneriyoruz.

ABD AVRUPA’NIN YAZINI KIŞA ÇEVİRDİ

ABD bazı ülkeleri de kara kışa teslim ederek ateşe atıyor. Rusya, ABD dayatmasıyla kendisine karşı ambargo uygulamaya kalkan AB devletleriyle gaz ticaretini kesti. Dünya üzerindeki en haklı tepki diyebiliriz. Dostoyevski’nin dahi sırf Rus bir yazar olduğu için yasaklandığı Avrupa’da doğalgazın bir önemi yok herhalde. Ama gerçek öyle değil. AB meclislerinde dahi battaniye dağıtılmaya başlandı ve çiftlerin tasarruf için birlikte duş alması planlandı. İçler acısı. AB ülkeleri, sırf Amerikan dayatmasına boyun eğdikleri için sıcacık evlerini yaşanmaz hale getiriyorlar. Normal şartlarda AB’nin Rusya’yla ne sorunu olabilir? Birbirleriyle büyük ticaret hacmi olan ülkeler bunlar. Anormal şartların ne olduğunu zaten biliyorsunuz…

KIRMIZI ALARM ERMENİSTAN İÇİN ÇALIYOR

Kırmızı alarm Ermenistan için çalıyor. Ermenistan hükümeti akıllı davranmazsa kendini Yunanistan, Ukrayna ve AB ülkeleriyle aynı kazanda aynı ateşin içinde bulacak. Ermenistan’ın kuzeyinde Rusya, batısında Türkiye, güneyinde İran, doğusunda Azerbaycan var. Bu dört ülkeyi Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) toplantısında verdikleri sıcak fotoğrafla anımsıyoruz. Haliyle ateş Ermenistan için epey kızgın. Normal şartlarda Ermenistan’ın bu ülkelerle ne sorunu olabilir? Anormal şartlara zaten hakimiz.

Ermenistan da ABD dolduruşlarıyla sürekli Azerbaycan’ı taciz etmeye, silahla çözülmüş Karabağ meselesini kaşımaya çalışıyor. Diğer yandan Ermenistan Başbakanı Paşinyan yenilgiyi kabul etse de ikircikli tutum son bulmuyor.

BUNLAR TÜRKİYE İÇİN NORMAL Mİ

Türkiye için normal şartlar ne?

Türkiye’nin tüm düşmanlarını silah ve teçhizatla donatan, onları tüm gücüyle destekleyen ABD ve yancısı AB ülkeleriyle, eylemde büyük ölçüde olmasa da, birlikte olmak Türkiye için normal mi? Türkiye’nin düşman statüsünde yer aldığı tatbikatlar yapan, Atatürk’ü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef tahtasına koyan NATO’nun içinde kalmamız normal mi? Doğu Akdeniz’de hala NATO tatbikatlarına izin vermemiz normal mi? 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ/NATO uçaklarının kalktığı İncirlik Üssü’nü ve İsrail’e istihbarat sağlayan Kürecik Üssü’nü hala Mehmetçiğin kontrolüne vermememiz normal mi? PKK’nın siyasi kolu HDP’yi hala kapatmamamız normal mi? Ekonomide hala Atlantik ezberlerini tekrar etmemiz, ABD’nin, Rusya’ya ve dolayısıyla bize yaptığı yaptırımlara boyun eğmemiz normal mi?

ABD bizi de ateşe sürüklemeye çalışıyor. Bu “normallere” teslim olursak kendimizi ateşin içinde buluruz.  O nedenle Türkiye’ye bu normalleri alt üst edecek, ABD dayatmalarına karşı cesaretle mücadele edecek ve zafer kazanacak bir hükümet lazım. O hükümet de kuşkusuz Vatan Partisi’nin merkezinde bulunduğu Milli Hükümettir.