TÜRK GENÇLİĞİNE ÇAĞRI: VATANSEVER GENÇLER, HAYIR SEVER

Vatan Partisi Öncü Gençlik, başkanlık sistemini getirecek yeni anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin çalışma planını açıkladı.

Öncü Gençlik Genel Başkanı Aykut Diş, üniversitelerde teröre karşı mücadele eden gençlerin birliğini kimsenin bozamayacağını ifade ederek; ‘‘Başta AKP ve MHP’ye gönül vermiş gençler olmak üzere bütün Türk gençliğini sorumsuz, yakışıksız ve millet geleneğimize uymayan kindar açıklamalara aldırış etmemeye ve hayır oyu vermeye davet ediyoruz. Vatansever gençler hayır sever.’’ dedi. Diş, ilk kez oy kullanacak olan 2 milyon 160 bin 285 genç seçmeni de hayır oyu vermeye davet etti.

Basın mensupları tarafından yöneltilen ‘Ankara Valiliği’nin üniversitelerin açık ve kapalı tüm alanlarında seçim propagandası ve toplantılarını yasaklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna ise Öncü Gençlik Genel Başkanı Aykut Diş; ‘‘Bu yasağı doğru bulmuyoruz. Anayasa değişikliği ile 18 yaşını dolduran gençlerin milletvekili olabileceği söylenirken üniversitelerde siyaset yapma yasağı getirilmesi çelişkili bir tutumdur ve doğru değildir. Milletvekili olmayı vadettiğiniz gençlere siyaset yapmayı neden yasaklıyorsunuz? Bununla yasal yollardan mücadele edeceğiz ancak bunu bizi üniversitede arkadaşlarımızla birbirimize düşürecek bir kavga haline getirmeyeceğiz. ’’ sözleriyle cevap verdi.

İşte açıklamanın tam metni:

 ‘‘Türkiye’ye, fiilen ve hukuken “Başkanlık Sistemi”ni getirmeyi öneren halk oylamasına 50 gün kaldı.

            Türkiye 50 gün daha gerçek sorunlarını bir kenara koyarak enerjisini ve kaynaklarını dayatılmış gereksiz bir gündeme, halk oylamasına harcayacak.

            2017 yılına zorlu koşullarda girmiştik.

            Emperyalistler Kurtuluş Savaşı’nda elde edemedikleri şeyler için yeniden denemişlerdi.

            İçeriden ve dışarıdan terör örgütleriyle, profesyonel katillerle, darbe girişimleriyle, ekonomik şantajlarla; sinsice ve canice yeniden saldırmışlardı.

            Fakat başarılı olamamışlardı.

            Yediden yetmişe Türk milleti; askeriyle ve polisiyle birleşerek saldırıları püskürtmüştü.

            Kimilerinin örtülü savaş diye tarif ettiği ve Türkiye için bir varlık yokluk savaşı -vatan savaşı- olduğu açık olan Amerikan emperyalizmine karşı mücadelede önemli başarılar kazanmış olsak da tehlike henüz geçmiş değil.

            Zorlu koşullar devam ediyor.

            Ordumuz yurt içinde ve sınır ötesinde, polisimiz yurt sathında Türkiye’nin birliği ve milletin güvenliği için cephede.

            Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve beslemesi bölücü ve yobaz terör örgütleri yeni kalkışmalar için fırsat kolluyorlar.

            Milletin huzuru ve güvenliği hala tehdit altında.

            Geçim derdi tüm hanelerin kapılarını zorluyor.

            Küresel sistemin dolar vurguncuları tetikte bekliyorlar.

            Tüm bunlara rağmen düşünüyoruz.

• “Bu anayasa değişikliği Türkiye’nin hangi yarasına merhem oluyor?”

• “Çözüm bekleyen iki önemli sorun; terör ve ekonomik sarsıntılar iddia edildiği gibi son bulacak mı?”

• “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son açıkladığı verilere göre genç nüfusta işsizlik bir önceki yıla göre 3,5 puanlık artışla % 22,6’ya çıkmış. Biz gençleri meclise taşıdığı iddia edilen başkanlık sistemi, iş ve atama bekleyen yüz binlerce gencin sorunlarını ortadan kaldıracak mı?”

• “Bugüne kadar süregelen mevcut sistem, hangi sorunun çözümüne engel oldu?”

diye bakıyoruz ve yanıt bulamıyoruz.

            “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı altındaki başkanlık sistemi önerisiyle ülkemizin bütün yakıcı meseleleri öteleniyor. 

            Üstüne üstlük bir de Amerikancı darbe girişimlerine ve teröre karşı birleşen milletimiz “EVET”çiler ve “HAYIR”cılar olarak “halkoylaması kutuplaşmasına” itiliyor.

            Anlıyoruz ki önerilen değişiklik, Kurtuluş Savaşı vermiş Gazi Meclisimizi ve milletvekillerini etkisiz ve yetkisiz kılıyor.

            Denetleme yetkileri, halk iradesinin vücut bulmuş hali olan meclisten alınıyor.     

            Milli egemenliğimizi zaafa uğratacak şekilde yasama, yürütme ve yargı yetkileri başkanda toplanıyor; Cumhurbaşkanı aşırı yetkilerle ve haklarla donatılıyor.

            Cumhurbaşkanının partili olabilmesi teklifiyle bütün milleti birleştiren cumhurbaşkanından vaz geçiliyor.

            Bu teklif meclise karşı sorumluluğu olmayan, meclis tarafından denetlenemeyen  bürokratların yönettiği gerçek bir vesayete zemin sunuyor; sorumsuz yönetim devrini açıyor. Atanmışlar sistemini getiriyor.

            Tüm bu aceleciliğe rağmen, önerilen değişiklikler kabul edilirse, iki yıl sonra, 2019’da yürürlüğe giriyor! Bu kritik süreçte, iki yıl boyunca Türkiye belirsiz bir yönetim şekline bırakılıyor.

            Öncelik ise terörün ve ekonomik bunalımın son bulduğu; güvenli, huzurlu ve kalkınmış bir Türkiye!

            İhtiyacımız ise İstiklal Savaşı ruhuyla, Amerika destekli terörle mücadele eden Mehmetçiğin ve polisin arkasında birleşmek.

            Vatan Partisi olarak Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tüm bu sorunların, ancak bütün milleti temsil eden güçlü bir meclisle çözülebileceğini ifade ederek; halk oylamasında oyumuzun “HAYIR” olacağını belirtmiştik.

            Şimdi Vatan Partili gençler olarak, vatansever gençler olarak; Adalet ve Kalkınma Partili (AKP), Milliyetçi Hareket Partili (MHP), Cumhuriyet Halk Partili (CHP), Saadet Partili, Büyük Birlik Partili (BBP) demeden bütün Türk gençliğini “HAYIR” oyu vermeye çağırıyoruz.

            Çünkü başkanlık sistemi Türkiye’mizin öncelikli meselelerini erteliyor.

            Başkanlık sistemi yalnız ve aşırı yetkili bir cumhurbaşkanı yaratmak dışında hiçbir şey getirmiyor, çözüm içermiyor.

            Mecliste gençlik temsiliyetini arttırdığını iddia etse de gençliğin işsizlik ve geleceksizlik sorunlarına çare bulmuyor.

            Türkiye düşmanlarının ellerini ovuşturmasına fırsatlar veriyor.

            Seçim masraflarıyla kamu kaynaklarımız istihdam, yatırım, bilimsel ve teknolojik araştırma-geliştirme, milli savunma vb. alanlarda daha faydalı kullanılacağı yerde israf ediliyor.

            Başkanlık sistemi üniversitelerde terör örgütlerine karşı birleşen; okullarımıza, ülkemize, şehit ve gazilerimize sahip çıkan bizlerin –üstelik topyekûn terörle savaş halindeyken- birlikteliğini, yoldaşlığını bozuyor.

            “EVET” oyu vermeyi düşünenin de, “HAYIR” oyu vermeyi düşünenin de Türkiye sevgisinden şüphe duymuyoruz.

            Başta AKP ve MHP’ye gönül vermiş gençler olmak üzere bütün Türk gençliğini sorumsuz, yakışıksız ve millet geleneğimize uymayan kindar açıklamalara aldırış etmemeye ve “HAYIR” oyu vermeye davet ediyoruz.

            Vatansever gençler “HAYIR” sever!

            İlk kez oy kullanacak olan 2 milyon 160 bin 285 kardeşimize de sesleniyoruz: İlk oylarınız “HAYIR”lı olsun!

            Kindar değiliz; sevgi, saygı ve umut doluyuz.

            Üniversitelerde teröre karşı kol kola yürüdüğümüz arkadaşlarımızla birliğimizi bozamazlar.

            Türkiye’mizi Amerikan emperyalizminin kuşatmalarından ve tehditlerinden -AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, Vatan Partilisi- el birliğiyle başı dik çıkaralım.

            Birlik, huzur, geçim, iş ve gelecek için HAYIRda birleşelim.’’