Sezer Özseven, Öncü Gençlik GYK Üyesi ve Ankara İl Sekreteri
Emperyalizm fabrikası yeni bir oyuncak üretti. Bu yeni oyuncak geçtiğimiz yıllarda Türkiye, Venezuela gibi ülkelerde piyasaya sürüldü. Kimileri bu oyuncağı o kadar sevdi ki onu avuçlarında yükselterek göklerin üzerine kadar çıkardı. Kimileri koynuna alıp sarılarak uyudu. Kimileri de dokunmaya kıyamadı.
Bu yazımızda göklere çıkarılan bu oyuncağı açtığımız mezarlara sokacak, dokunmaya kıyılamayanı paramparça etme cüreti göstereceğiz.
Önce Hammadde Buluyoruz
Emperyalizm fabrikası ürettiği yeni lider tipiyle kendi oyuncak dünyasını çeşitlendirmeye devam ediyor. Bu yeni lider tipi farklı farklı ülkelere ihraç edilse de yapılış süreci ve özellikleri ortak. Sadece konuştukları dil farklı. Dil paketi ekleyerek bu liderleri farklı ülkelerde de kullanmanız mümkün.
Emperyalizm fabrikasında yeni tip lider üretebilmek için öncelikle hammadde sağlayabileceğiniz bir kaynak bulmanız gerekiyor. Bu kaynak çoğunlukla emperyalizmin kıskacı altındaki ülkelerdeki muhalif, demokrat görünen siyasi partiler ya da kitle örgütleri olmuştur. “Diktatör” ilan edilen ülke liderlerinin alternatifi olarak tamamen emperyalizmin kontrolü altında olan bu “muhalif, demokrat” partiler ortaya sürülmüştür. Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi, yeni tip lider üreten emperyalizm fabrikasının en önemli hammadde kaynağı durumundadır. Emperyalizmin Türkiye’yi sıkıştırdığı PKK-HDP, FETÖ, Doğu Akdeniz, S-400 gibi temel meselelerde CHP emperyalizmden yana tavır almıştır. CHP içerisinden çıkan yeni tip sosyal demokrat liderler HDP’yle sıcak ilişkiler kurmakta, S-400’leri tiye almakta, FETÖ tutuklarına özgürlük istemekte en önde koşmaktadır. Bu sebeple CHP’yi yeni tip sosyal demokrat lider yetiştirme yurdu olarak da tarif etmemiz mümkün.
Yeni Tip “Zübük”lerimiz
Hammadde sağlayabilecek kaynağı bulduktan sonra sıra bu liderin özelliklerini yüklemeye geldi.
Bu liderlerin en temel özelliği saatlerce konuşup kayda değer hiçbir şey söyleyememeleridir. Bu liderlere ekonomiye dair sorular sorarsınız, size saatlerce bu soruları tartışmanın ne kadar önemli olduğunu anlatırlar ancak hiçbir zaman bu sorulara cevap vermezler. Bu liderlere terör sorununun nasıl çözüleceğini sorarsınız, bu sorunun ne kadar büyük bir sorun olduğu konusunda uzun nutuklar çekerler ancak ne soruna ne de çözümlerine hiçbir zaman değinmezler. Çünkü ne çözümleri vardır ne de çözümler üzerine düşünmüşlerdir. Onlar için önemli olan bütün olarak değerlendirdiğinizde hiçbir anlam ifade etmeyen kelimeleri rastgele sıralamaktır. Önemli olan ne söyledikleri değil onu nasıl ifade ettikleridir. Onlar için hitabet sanatı kitapları okumak, etkili konuşma dersleri almak gerçeğin bilgisini okumaktan, doğanın ve toplumun zorunluluklarını görmekten daha önemlidir. Çünkü işlerine yarayacak olan gerçeğin bilgisi değil onu eğip bükme yöntemleridir. Bu yüzden etkili konuşma derslerine ihtiyaç duyarlar. Böylelikle bütün sorulardan cevap vermeden kolayca sıyrılabileceklerini zannederler. Onlar için bu sorulardan sıyrılmak çok önemlidir: çünkü sorulara verecekleri cevaplar ağdalı cümlelerle uykuya daldırdıkları takipçilerini uykularından uyandırabilecek niteliktedir. Bu sebeple gerçek fikirlerini olabildiğince gizlemeye, onları büyülü sözcüklerle perdelemeye çalışırlar. Ancak bazen de perdelemeye çalıştıkları gerçeğe engel olamazlar ve takipçileri arasında infial yaratabilirler. Ancak bu infial uzun sürmez çünkü onları takipçilerinin gösterdiği tepkiler yönetir. Popüler olana sahip çıkma yeni tip liderlerin amentülerindendir. Bu liderler için gerçeğe bağlılığın hiçbir önemi yoktur. Hepsinin tuzu kurudur. Parsel parsel arsaları, yatları, katları vardır. Şov yapmaya geldiği zaman hepsini bir gecekonduda yer sofrasında görebilirsiniz ancak hiçbiri toplumun sorunlarıyla sınıfsal bir bağ kuramaz. Toplumun sorunlarıyla bağ kuramamaları da onları gerçeklerden gittikçe daha çok uzaklaştırır.
Bu liderlerin laflarını bir araya getirerek belli ilkelere ulaşmanız mümkün değildir. Dün “benim terör örgütüyle yan yana olduğumu nereden çıkarıyorsunuz?” diye saatlerce konuşup ertesi gün terör örgütüyle yan yana “adalet” yürüyüşleri yapmaktan utanmazlar. Yeni tip liderin tek bir ilkesi varsa o da ilkesizliktir. Herhangi bir yolu yoktur, sadece çıkarları vardır. Çıkarları neredeyse yolu da oradadır. Çıkarları değiştiği zaman yolu da hemen değişir. Aziz Nesin bu karakteri “Zübük” isimli romanında çok güzel betimlemiştir. Dolayısıyla yeni tip liderlere yeni tip zübükler de diyebiliriz.
Hazırlıksız Yakalanmamak İçin Sosunu Unutmayın
Yeni tip lidere eklenecek son özellik ise kayıtsız şartsız bir emperyalizm hayranlığıdır. Bu lider emperyalizm fabrikasında üretildiği için yaratıcısına büyük hayranlık duyar. Avrupa Birliği, NATO gibi emperyalizmin uluslararası kurumlarına bağlılık bildirmeden bu liderin nefes alma şansı yoktur. Bu liderin çekirdeği emperyalizme bağlılık bildirdiği anda çalışmaya başlar. Güvenlik kodu ise çoğunlukla “Doğu’da diktatörlükler var”, “Batı’dan kopalım da diktatörlük mü gelsin”, “Katılımcı demokrasi, eşit yurttaşlık” gibi cümlelerden oluşmaktadır. Bu cümlelerle güvenlik kodunu girerek bu liderlerin gönlüne girebilirsiniz.
Yeni tip liderin özelliklerini yükledikten sonra son aşama ona şekil vermektir. Onun için şekil her zaman özden daha önemlidir. Hatta özü dahi aslında şekilden ibarettir. Yeni tip lidere şekil verebilmek için öncelikle ona güzel bir beyaz gömlek giydirmeniz gerekir. Ardından itici ve samimiyetsiz bir gülümseme ekleyerek yeni tip liderimizi piyasaya sürebilirsiniz. Piyasaya sürmeden önce liderimizi sosyal demokrasi sosuna bulayarak cilasını yapmanız gerekir. Aksi taktirde lideriniz hazırlıksız yakalanacak, hareket ederken iğreti duracaktır. Nihayet sosyal demokrasi sosuna buladığınız liderinizi gönül rahatlığıyla emperyalizmin sıkıştığı ülkelere gönderebilirsiniz.
Zorlukların Üstesinden Hangi Lider Tipi Gelir?
Emperyalizm fabrikası yarattığı yeni tip sosyal demokrat liderleri emperyalizme karşı zafer kazanmaya yakın ülkelere göndererek orada yaşanan sıkışmaları kendi lehine çözmeyi amaçlamaktadır. Emperyalizmi def etme aşamasına gelmiş ülkeler ekonomik ambargolarla, silahlı tehditlerle büyük zorlukların altına girmektedirler. Bu büyük zorlukları ise ilkeleri olmayan, hurafelere dayanan, laf kalabalığı yapan yeni tip sosyal demokrat liderler aşamaz. Bu liderler zor dönemleri aşmak için değil seçim kazanmak için programlanmışlardır. Hepsi birer seçim-manipülasyon canavarlarıdır. Büyük zorlukların üstesinden ancak ilkeli, programlı, maddi gerçeklere dayana bir liderlik anlayışıyla gelinebilir. Bu liderlik anlayışının ise emperyalizm fabrikasından değil emperyalizmle mücadele eden milletlerin bağrından çıkabileceği gün ışığı gibi ortadadır.
oncugenclik.org.tr, 11.7.2019