Ana Sayfa Yazılar ERSOY AKALIN YAZDI: “CELLADINA SARILAN SOL”

ERSOY AKALIN YAZDI: “CELLADINA SARILAN SOL”

1842

Ortadoğu’da iki program savaşır durumda; biri emperyalizmin yeni dünya düzeni, diğeri de
ulusal devletlerin bağımsızlık ve demokrasi programı.

Bu savaşın tarihsel özelliklerinin incelenmesi haklının haksızın ayrılmasını zorunlu kılar. Devrimciler tarihte vatan savaşlarına, anayurdun savunulduğu savaşlara meşru, ilerici ve haklı savaşlar gözüyle bakmışlardır. Türkiye’nin “Kurtuluş Savaşı” Anadolu’yu bölmek, parçalamak ve paylaşmak için gelen emperyalizme karşı Anadolu insanının vatanını korumak amacıyla verdiği büyük bir direniştir. Hatta “Kurtuluş Savaşı” tarihin gördüğü en büyük anti-emperyalist savaşlardan biridir.

Neoliberal politakaların savaş karşıtlığı direkt olarak Türkiye’nin toprak bütünlüğünü hadef alıyor. Emperyalizm IŞİD ve PKK eliyle Ortadoğu’da yeni bir İsrail projesi yaratmaya çalışırken barış çığırtkanlığı yapan sözde akademisyenler, partiler, STK’lar kendini ABD’ye teslim ediyor. Sözde barış söylemleriyle bugün ortaya çıkanlar ABD merkezli teröre, şiddete ve yalana teslim olmaktadır.

Solun Celladı PKK

Türkiye’de sosyalist sol açısından 1980’lere kadar yapılan “Milli Petrol”, “Nato’ya hayır”, “özel okullar devletleştirilsin”, “6. Filo’ya hayır” , “Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal yürüyüşü” gibi eylemer bir antiemperyalist duruş olsa da 1980 sonrasında PKK savunuculuğu, PKK katliamlarına karşı susma Batı’ya yaslanma, Batı ne söylerse doğrudur hastalığına yakalandırlar. Hatta bu hastalığa kendilerini o kadar kaptırdılar ki PKK’nın kendilerinden katlettiği arkadaşlarını bile savunamaz hale geldiler geleneklerinden koptular.

Onat Kutlar Türk şair, yazar, düşünce adamı

1959 yılında yayımlanan İshak ile 1960 yılında “Türk Dil Kurumu ödülünü” kazandı. 30 Aralık 1994 günü Taksim’deki Opera Pastanesi’ne yapılan bombalı saldırıda öldürüldü. Onat Kutlar sol
görüşleriyle bilinen, yazıp çizdikleriyle bu tavrını belli eden biriydi. Saldırıyı IBDA-C üstlendi oysa olayın faili PKK idi. Bomba PKK’li Deniz Demir tarafından konulmuş, Demir yakalanmış, suçunu kabul etmiş, başka iki cinayetten daha hüküm giymiş olmasına rağmen sadece 9 yıl hapis yatıp 2005 yılında o günün çözüm süreci diyebileceğimiz topluma kazandırma yasası kapsamında serbest bırakılmıştı.(http://www.aydinlikgazete.com/kultursanat/onat-kutlar-bakur-filmi-icin-ne-derdi-h68012.html) Peki neden insanlar bunun PKK tarafından işlenen bir cinayet olduğunu bilmiyorlar acaba? Kendine sol diyen neoliberal kafa Onat Kutlar’ın katili salı verildiğinde hiç bir yerde “katiller aramızda” diye kampanyalar yapmadı.

2015’in Ocak ayında EMEP Tunceli il örgütü 1994’te öldürülen üç TDKP’li için bir anma töreni düzenliyor. Evrensel gazetesi haberi şöyle veriyor: “Dersim’de 7 ve 27 Ocak 1994 tarihinde girdikleri çatışmalarda yaşamlarını yitiren TDKP militanları Gürsel Dursun, Tozkoparan köyünde Yunus Aydar ve Hamdullah Berk, Koçpınar köylerindeki mezarları başında anıldılar.” Haberin hiçbir yerinde kim tarafından öldürüldükleri yazmıyor. Evrensel acaba neden Yunus Aydar’ın PKK tarafından öldürüldüğünden söz etmiyor? Yıllarca kendi yoldaşlarını, geleneklerini anmaya bile gerek görmüyorlar.(http://www.evrensel.net/haber/103578/dersimde-tdkpliler-anildi)

1978 yılı sonrası PKK’nın doğuda aktifliğini arttırmaya başladı.Bu dönemlerde birçok sol içi gerilim yaşanıyordu ancak 1978-1980 aralığında PKK’nın saldırıları yaşanan çatışmaların basit anlaşmazlıklar değil sistematik bir sindirme kampanyası olduğunu ortaya koyuyor.

PKK bu dönemde kimi yapılara siyaset yasağı koydu, kimi yapılarla sebepsiz saldırdı.Amaç doğu illerinde kendi egemenliğini kurmak, ve buna engel oluşturabilecek bütün örgütleri şiddete başvurarak sindirmekti. Bu amaçla gerektiğinde 6 TDKP’liyi ve 5 Aydınlıkçı’yı katletmekten çekinmediler.

PKK – DEVRİMCİ HALKIN BİRLİĞİ çatışması: Tunceli, Diyarbakır, Gaziantep’e yayılan çatışmalarda onlarca Devrimci Halkın Birliği üyesi yaşamını yitirdi.

PKK-TKP: Özellikle TKP’nin Batman ve Diyarbakır’daki gücünü yok etmeyi hedefleyen çatışmalardı.

PKK-HALKIN KURTULUŞU çatışması: Elazığ, Tunceli, Kars, Diyarbakır, Gaziantep’teki bu çatışmanın temel nedeni PKK’nın halkın kurtuluşu’na “bu bölgede faaliyet yürütemezsiniz” dayatmasıydı.

PKK-DEVRİMCİ YOL çatışması: PKK’nın Tunceli’de devrimci yol üyelerine silahlı saldırıda bulunmasıyla başlamştır.

PKK-DHKD çatışması: Doğubeyazıt’ta Pkk’nın DHKD’ye siyaset yasağı getirdiğini ilan etmesiyle başlamıştır.

PKK-TEKOŞİN çatışması: Gaziantep, Ankara, Elazığ ve Tunceli’de yaşanan çatışmaların sonucunda Tekoşin’in Türkiye’deki faaliyetleri sona ermiştir. Pkk Tunceli’de tekoşin liderlerinden Kamer Özkan’ı katletmiştir.

PKK-ÖZGÜRLÜK YOLU çatışması: Avrupa’ya kadar sıçramış, PKK birçok özgürlük yolu üyesini katletmiştir. Özgürlük Yolu hareketi’nin Türkiye’deki faaliyetleri fiilen sona ermiş, hareket tasfiye edilmiştir.

PKK- AYDINLIK çatışması: PKK’nın ilk sindirmeye çalıştığı grup Sosyalist Aydınlık Dergi çevresi olmuştur. Diğer örgütlere nazaran Aydınlıkçılar hala daha PKK ile mücadele etmekte PKK’nın ABD kuklası bir terör örgütü olduğunu halka söylemektedir.

Sözde solcular PKK’nin katliamları karşısında sus pus olurken, temsil etmeye soyundukları
halk. “Kendi yoldaşına, geleneğine bile sahip çıkmayan benim davama hiç sahip çıkmaz” diyor.

PKK Doktor öldürüyor doktorların en önemli örgütü TTB yaptığı açıklamada: Sadece, “öfkeyle kınıyoruz!” diyerek, katillerden hiç söz etmiyor, PKK’nın adı bir kez bile geçmiyor! PKK Öğretmen öldürüyor, okul yakıyor sözde 1128 akademisyen katil PKK diyemiyor emperyalizmin barış çığırtkanlığını yapıyor.

“… savaşa karşı barış için katillerin önüne dikilmek gerek.
Hayır yaşayacağız demek.
İndirin yumruğunuzu suratlarına!
Böylece mümkün olacak savaşı önlemek…”

Bertolt Brecht

Emperyalizmin Barış Çığırtkanlığı Türkiye’ye Karşı Olmaktır

Bölgede kurulmak istenen ikinci İsrail’in hedefi tamamen Türkiye’dir.Hal böyleyken emperyalizmin barış çığırtkanlığını yapmak, Türkiye’nin kendini savunmasını katliam olarak nitelemek bir yönüyle Türkiye’ye karşı olmaktır.

Savaşları lanetleyerek savaşların bitirildiği tarihte görülmemiştir. Emperyalizme onun
kuklalarına karşı savaşmadan savaşı ve şiddeti yaratanları ortadan kaldırmadan nasıl barışı
sağlayacaksınız? Barışı getirmenin yolu şiddetti yaratan Türk-Kürt kardeşliğine saldıran, toprak bütünlüğümüze kast edenlere karşı verilen mücadeyle örülür.

Devrimcilerin Tavrı BOP Projesini Kapı Dışarı Edecektir

24 Temmuzdan bu yana TSK’nın ABD’nin kara gücüm dediği PKK’ya karşı yürüttüğü
operasyonlar aslında ABD’ye karşı bir savaştır. PKK’nın ve ABD’nin yanında yer alan sözde aydınlar, akademisyenler ve sol gruplar kendi geleneklerinin, ulusunun, halkının dinamiklerine değil dış güçlere bel bağlayanlar 150 yıllık devrimci geleneğimize ihanet içindeler. Türk devrim tarihinde hiçbir zaman açıkça “Sevr’i savunan”, “Şeyh Sait’in miraşçısı olduğunu ilan eden”, ” işçi ve emekçi sınıfların birliğini baltalayan”, “tekke ve zaviyeleri savunan”, ”Biji Serok Obama” diye bağıran bir ilerici, sosyalist geleneğe sahip bir haraket olmamıştır. Emperyalizmin piyonlarına karşı toprak bütünlüğü açısından bugün alınan tutum önemlidir. Devrimcilerin bu konudaki tavrı emperyalizmin “BOP projesini” kapı dışarı edecektir.

Ersoy Akalın
Öncü Gençlik İstanbul Üyesi
22.01.2016