Oy pusulasında sayın Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yarıştığı, Türkiye ile ABD’nin savaştığı 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. Turunda ABD kaybetti Türkiye kazandı.

ABD, 15-16  Temmuz gecesi FETÖ darbesiyle yıkamadığı iktidarı, seçimle yıkmak istedi ve yine başaramadı. ABD’nin Türkiye’de yeniden iktidar olma planları hiç bitmeyecek çünkü Suriye’de, Afganistan’da, Azerbaycan’da kaybeden ABD’nin bölgede kaybettiği gücü yeniden kazanması için, Büyük Orta Doğu Planını devreye sokabilmesi için Türkiye’de iktidar olması gerekiyordu. Ancak ABD’nin Türkiye’de iktidar belirlediği zamanlar geride kaldı. ABD’nin yönettiği kuvvetler FETÖ’yü, PKK’yı Türk milleti artık hiçbir zaman iktidara taşıyamaz. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ABD’ye karşı cephe alanların iktidar olduğu süreçlere girdik.

Türkiye’yi ABD ve NATO kuklası yapmak isteyenler kaybetti, Türk milletinin bağımsızlık talebi kazandı.

Hapislerden kurtulmak isteyen FETÖ, yeni açılım süreçleri umut eden PKK kaybetti, savaşan Mehmetçik kazandı.

Kaybedenler listesi uzadıkça uzar, biz Türkiye’ye bakalım. Emperyalizme karşı kazanılan mevziiyi büyütme cephesinde birleşelim. 28 Mayıs’ı geride bırakıp, 29 Mayıslarda duran görevlere sarılalım.

SUÇLU KİM?

            14 Mayıs sonrası gördüğümüz tablo, 28 Mayıs sonrasında da hiç değişmedi. Seçimin sonucundan umduğunu bulamayanlar halka ‘‘muhalif’’ oldular. ABD ve Atlantik programlarıyla iktidar olmaya çalışan CHP değil, ne olursa olsun bağımsız bir Türkiye milli bir iktidar isteyen halk suçlu oldu.

Terör suçlarından, FETÖ’den yargılanan KHK’lıların tamamını serbest bırakma vaadidende bulunanlar değil, terörün yok edilmesini isteyen halk suçlu oldu.

Milletvekilliği listelerini Yüksel Taşkın, Sadullah Ergin, Mustafa Yeneroğlu, Sezgin Tanrıkulu, Orhan Sarıbal gibi Atatürk ve Cumhuriyet düşmaları ile dolduranlar değilde Gazi Meclis’imizde PKK’ya, FETÖ’ye yer vermek istemeyenler suçlu oldu.

Atatürk’ü rakı kadehine, posterlere, sosyal medya paylaşımlarına sığdıranlar değil de, Atatürk’ün ‘‘Türk milleti zekidir, çalışkandır’’ dediği halk suçlu oldu.

2 milyon 292 bin oy farkla kaybettiği seçimlerde başarısızlığını oy kullanan 240 bin sığınmacıya yıkmaya kalkanlar değil de, PKK elebaşları Duran Kalkan, Bese Hozat, Murat Karayılan, Salih Müslim’in destek açıklaması yaptığı Kılıçdaroğlu’na oy vermeyen halk cahil oldu.

TÜRK MİLLETİNİN GÖSTERDİĞİ GERÇEK

Gücünü öngörü kuvvetinden alan Vatan Partisi’ni ve Türkiye’nin her kırılma anında yol gösteren lideri Dr. Doğu Perinçek’i tarih bir kez daha doğruladı. Ne demişti Doğu Perinçek? ‘‘ABD’nin Türkiye’de iktidar belirleme şansı yok!’’ (23.10.2022)

Halk hata yapar, duygusal karar verebilir ancak yüz yıl önce gösterdiği bağımsızlık karakterinden ne bugün ne de yarın şaşmaz! İşte anlayamadıkları Türk milleti budur. Baş çelişkisi vatandır, bağımsızlıktır.

1919’da Sivas Kongresi’nde Atatürk’e karşı ‘‘Eğer manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddederiz.’’ diyen Tıbbiyeli Hikmet’in tavrı ile 2023’te ABD güdümündeki kuvvetler ile iktidar olmayı hedefleyenlere Türk milletinin gösterdiği tavır aynıdır. Ayaklarını bu topraklara basarak iktidarı benden isteyecek, çözümünü sunacaksın dersi ortadır.

Türk milleti bu seçimlerde hem iktidara hem de muhalefete şu gerçeği göstermiştir:

1. İktidar olmanın koşulu ‘‘Körü körüne Tayyip Erdoğan düşmanlığında’’ birleşmek değil, milli ve yapıcı olmaktır.
2. Mehmetçiğe namlusunu uzatmış PKK’nın siyasi ayağı HDP ile, FETÖ’nün uşakları Babacan, Davutoğlu gibi isimlerle yol yürüyenlere, ABD’nin iktidar planlarında yer alanlara iktidarın kapısı kapalıdır.

TÜRKİYE CEPHESİNİ BÜYÜTELİM

28 Mayıs’ta ABD’ye karşı kazanılan cepheyi büyüterek, yeni zaferlerle taçlandırarak anlamlı kılabiliriz. Bugün Türkiye’de kaybeden ABD’ye yarın Mavi Vatan’da taviz verirsek, Meclis’te ‘‘NATO’ya EVET’’ demeye devam edersek kazandığımız mevziileri kaybetmeye başlarız.

Suriye’de Türk ordusu, Suriye devleti ile ortak hareket edip bölgeyi terörden temizler, ABD’yi bölgeden kovarsa hem Türkiye cephesi büyür hem de mülteci sorununa çözüm gelir.

Akıncı, Bayraktar, TCG Anadolu, Kızılelma, TOGG ile sağladığımız üretimi, tarımsal üretimle ve çiftçiye destekle genişletirsek dolar saltanatı kaybeder, Türk lirası kazanır.

Her cephede denge politikalarından vazgeçip Çin, Rusya, Suriye ve İran ile olan ilişkilerimizi sağlam temellere atarsak NATO kaybetmeye, Türkiye kazanmaya devam eder.

SİSTEM PARTİLERİNDE ISRAR MI, VATAN PARTİSİ’NDE MÜCADELE Mİ?

            Gün halkı aşağılama veya umutsuzluğa kapılma zamanı değil. Gün Türkiye’nin büyüyen sorunları ile mücadele, başarılarını yükseltme zamanı.

         Sorunnlarımız 28 Mayıs’ta kalmadı! Gençliğin istihdam, liyakat talebi, üniversitelerde yaşadığı sorunlar hala devam ediyor. Ankara’da dayısı olanların düzenini kabullenecek miyiz yoksa çözüm için birleşecek miyiz?

         Gençliği vitrin süsü, artı bir oy olarak görenlerde mi ısrar edeceğiz? Yoksa gençliğe görev veren, yönetilen değil yöneten konumuna taşımak isteyen Vatan Partisi’nde mi mücadele edeceğiz?

         Partisinin kalelerini Atatürk’e hakaret edenlerle dolduran, Atatürk programını tasfiye edenlerle mi devam edeceğiz? Yoksa Silivri zindanlarını yıkan, asılsız Ermeni soykırımı yalanlarını bitirenlerle mi vatanımızı savunacağız?

         Haydi karamsarlıktan çıkalım! Sistem partilerinin çözümsüzlüğünde boğulmaktan vazgeçelim ve umudu taşıyan Vatan Partisi’nde birleşelim. 55 yıldır Atatürk devrimlerini tamamlama mücadelesinden vazgeçmemiş, emperyalizmin saldırılarına boyun eğmemiş Vatan Partisi’nde mücadeye sarılalım.

İlyas Yılmaz

Öncü Gençlik Muğla İl Başkanı