Ana Sayfa Yazılar DENİZ TOKGÖZ YAZDI: YATA’CAK YERİ OLMAYANLAR

DENİZ TOKGÖZ YAZDI: YATA’CAK YERİ OLMAYANLAR

2257

Deniz Tokgöz, Öncü Gençlik MYK Üyesi ve Ankara İl Başkanı

İki gün önce ülkemiz ve bölgemiz için kırılma noktası niteliğinde bir haber aldık. Donald Trump, Suriye’den çekilme kararını açıkladı. ABD Başkanı, twitter hesabından tüm dünyaya seslendi: Amerikan rüyası çöktü.

Bir yanda Türkiye, Suriye, Irak, İran ve diğer bölge devletleri, yıllardır savaştığı emperyalizme -açıklamalara yansıyacak derecede- diz çöktürmenin haklı gururunu yaşıyorken diğer yanda ağababaları giderken arkadan ağlayan -ve başına geleceklerin fazlasıyla farkında- PYD/YPG/PKK militanları bulunuyor.

Malumun İlamı

Ülkemizdeki milli güçlerle birlikte yıllardır her fırsatta emperyalizmin bölgedeki sonu hakkında dile getirdiğimiz ve eylemlerimizle de açıkladığımız “yaklaşıyor yaklaşmakta olan” tahlilimiz bugün bir kez daha, bu sefer ABD’nin bir numarası tarafından ilan edildi. Halk arasında bu tarz ilanlara “malumun ilamı” derler.

ABD askerlerinin çekilmesi kararının ordumuz Fırat’ın Doğusuna operasyon hazırlığındayken açıklanması, Fırat Kalkanı ve Zeytindalı operasyonlarındaki kararlılığın zaferi olarak tarihe geçmiştir.

Akıntının Tersine Kulaç Atmak

Tüm göstergeler ve olgular bir coşkun sel gibi milletimizin, devletimizin ve bölgemizin selameti yönünde akarken, hala yenilginin farkında olmayan ve akıntının tersine kulaç atan projelerle karşılaşmamak elde değil. Türkiye NATO sürecinin sonuna adım adım yaklaşırken, Türkiye’ye NATO’da yer saptamaya çalışan ‘gençlerin’ bir toplantı düzenleyeceğini öğrendik. Eşgüdümü NATO bünyesinde gerçekleşen Genç Atlantik Antlaşması Derneği’nin (YATA) Türkiye kolu olan Türk Atlantik Konseyi Derneği Başkanı Emir Gürbüz ve dernek eski başkanı Bahadırhan Dinçaslan, gerçekleştirilecek olan “Türkiye’nin NATO’daki Yeri” başlıklı panelin konuşmacıları. Daha açık anlatmak gerekirse, NATO elemanları Türkiye’ye yer beğeniyor!

Konuşmacı ‘gençlerin’ dikkat çeken diğer özellikleri ise İyi Parti mensubu olmaları. Mensubiyet dereceleri sadece üye sıfatı dışında -herhalde NATO elamanı olmalarından olacak- yönetici vasıflar da taşıyor. Emir Gürbüz bir önceki seçimlerde partisinin İstanbul adayları arasındaydı. Bahadırhan Dinçaslan’ın hikayesi ise daha ilgi çekici. İyi Parti Genel İdare Kurulu üyesiyken 15 Temmuz gecesi darbeyi selamlayan tweeti ortaya çıkınca istifa ediyor. Ancak bu istifa NATO’culuğu kapsamıyor.

Deli Gibi Sevmek Programımızda Var

İyi Parti kurulduğu dönemde gündemde olan ve Meral Akşener’in kaçamak cevaplarıyla ortada kalan programdaki NATO başlığını tekrar hatırlamak gerekli. Programda NATO’ya bağlılık “Türkiye’nin NATO şemsiyesinde olması milli politikalar ve stratejiler uygulamasına engel olmadığı gibi ittifak üyeliğimiz diğer ittifak ve mekanizmalardaki ülkelerle kendi milli çıkar ve ulusal güvenliğimizin gereği olarak kurulacak ilişkilere ve işbirliği çabalarına da aykırı değildir.” şeklinde açıkça belirtilmişti. Nitekim parti kadroları da programlarının gereğini yapmaya her türlü iklimde devam ediyor.

Gençlik YATA’nın değil, ATA’nın yolunda

Bir yanda NATO’cu ‘gençlik’ artık komik olarak niteleyebileceğimiz kulaçlar atarken bir yandan da Türk Milletinin emperyalizme karşı birleşen mücadele azmiyle hareket eden ve ABD temsilcilerine ülkemizde rahat yüzü göstermeyen bir gençlik büyümeye, kitleselleşmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’ye gelen ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey, Atatürkçü TGB üyeleri tarafından protesto edilmişti. Aynı gençlik önceki yıllarda Süleymaniye’de Türk Askerinin başına geçirilen çuvalın hesabını defalarca sordu. Vatan Partisi Öncü Gençlik ve TGB üyelerinin Eminönü’nde ABD askerlerinin başına geçirdiği çuval sonrası Pentagon dahi dayanamamış açıklama yapmıştı. Yine aynı gençlik üniversitelerde “NATO’ya Hayır” yürüyüşleriyle gençliğin sesi olmuştu.

Bu eylemleri gerçekleştiren ve emperyalizme karşı iç cephenin harcı olan gençlik siyasetlerini YATA’dan değil Atatürk’ten alıyor. Atatürk programını esas alarak hareket etmek Türk Gençliğinin bağımsızlıkçı kodlarında yatar. Neoliberal saldırılar yarım asırdır o kodları değiştiremedi. Aksine daha gür, her geçen gün büyüyen ve birleşen bir Atatürkçü gençlik akımı ortaya çıktı.

Her geçen gün büyümek, millet cephesinden bakıp ona göre hareket etmenin sonucudur. Milletin çıkarları karşısındaki her türlü hareket küçülmeye ve nihayetinde yok olmaya mecburdur. Cılız seslerle batan gemide piyano çalmaya devam eden gençleri uyaralım, NATO’culuk yaparsanız bu ülkede yatacak yeriniz olmaz!

oncugenclik.org.tr, 21.12.2018