DOĞU PERİNÇEK İSTANBULLULARLA BULUŞTU

Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Doğu Perinçek, İstanbullularla buluştu.

Çözüm Perinçek İstanbul Mitingimiz gerçekleşti. Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Doğu Perinçek’in konuşmasından önce çıkanlar:

Mustafa Kemal’in askeri hepinize sevgiler ve saygılar. Mustafa Kemal’in arslanlarının zamanı gelmiştir. Göreve hazır mıyız? Değerli vatandaşlarım biraz evvel sayın komutanımız Osman Pamukoğlu Paşamızla buradan belirtti. Bu düzen bu sistem Amerika’nın Türkiye’de kurduğu bu sistem çökmüştür. Ekonomisi çökmüştür. Ekonomileri çökmüştür. Güvenlikleri dış siyasetleri Amerika karşısındaki el pençe divan duruşları çökmüştür. Bunlar bu sistemin iktidarında olan Erdoğanlar ve sözümona Erdoğanlara karşı Atlantik cephesinden kollarını FETÖ’ye takarak öbür koluna da PKK/HDP’yi takarak sözümona muhalefet yapanların sistemleri çökmüştür. Bunların hiçbir çözümleri yok. Bunların bir tek çözümleri var: Çırpınmak. Hepsi birden Muharrem İnce’sinden Meral Akşener’ine kadar köylülerin yağmur duasına çıkması gibi ellerini Atlantik’le açmışlar sıcak para duası yapıyorlar. Ekonomik çözümleri bu. Dünyanın büyük tefeciler büyük bankaları faizleri yükseltecek, muslukları açacaklar Türkiye’ye para gelecek. Yani çırpınmak. Nerede borç batağında. Bu sistemin iktidar, muhalefeti hep beraber borç batağında çırpınıyorlar. Biz Türk milletine borç batağında çırpınmayı öneriyorlar. Milletçe borçluyu, çiftçi, işçi, sanayici, esnafı, kamu çalışanı toptan borçlu olduk. Buradan bir çıkış yolu yok. Borçlanma ekonomisi bitmiştir. Kemal Dervişlerin patronu olduğu borçlanma ekonomisiyle artık Türkiye’nin atacağı bir adım kalmamıştır.

3 gün önce ABD Türkiye’ye silah ambargosu koydu. Uçakları vermeyeceğini iddia ediyor. Bunlar hala iktidar ve muhalefetiyle Amerikanın ayaklarına kapanarak ondan güvenlik talep ediyor. Hangi Amerika’dan. PKK’ya 5 bin TIR silah veren Amerika’yla PKK’yı bitirecek… İşte bunların güvenlik çözümleri bu.

Türkiye’nin gerçek gündemi bugün sizin önünüze konmuyor. ABD, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs 19-29 Mart tarihleri arasında 10 gün bizim Doğu Akdeniz’imizde kıyılarımıza namlularını çevirerek askeri tatbikat yapıldı. Filmler başlarken duvarda asılı bir silah varsa o silah mutlaka patlayacak denir. Askeri tatbikat yapılıyorsa o Türkiye için ciddi bir tehditti. Siz hiç o muhalefet partilerinden ABD’nin İsrail’in Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Türkiye’yi tehdit eden askeri tatbikatları hakkında tekbir söz duydunuz mu? Bunlar nasıl Türkiye’yi yönetecek. Bunların gündeminde ABD-İsrail tehdidi yok. Seçim bildirgelerinde PKK’nın FETÖ’nün adı yok,Mehmetçiğe kurşun sıkanların, mayın döşeyenlerin, haraç toplayanların adı yok. Kepenkleri zorla indirenlerin adı sanı yok. Alanlar bol bol renkli bayraklar neyi örtüyor. Bunlar Türkiye’nin önündeki gerçek çözümü örtüyor.

Türkiye büyük bir çözümün eşiğine gelmiştir. Sıcak para dilenerek çözüm yok. Sıcak para dilencilerinin devri bitmiştir. Tayyip Erdoğanların devri bitmiştir. Üretenlerin devri gelmektedir. Ufukta üretenlerin yönettiği Türkiye gözüküyor. Bu ülkeyi sıcak para komisyoncuları, tarikat cemaat rantçıları dolar ve borsa vurguncuları yönetmeyecek. Türk milletinin üreten, çalışkan, zeki Türk milletinin yöneteceği dönemin eşiğindeyiz. Önümüzde çöken sistemin önünde 1-2 yıl içinde cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimci Türkiye geliyor.

Bizi Hakkari’den Edirne’den Iğdır’dan, hatta Japonya’dan Amerika’dan duysunlar. Vatan Partisi’nin ve HEPAR’ın programını dünyaya haykırıyoruz. Cumhuriyetçiyiz, milliyetçiyiz, halkçıyız, devletçiyiz, laikiz, devrimciyiz. İşte Türkiye’nin önündeki program budur. Şimdi size soruyorum Tayyip Erdoğan ve diğer adaylar acaba bu 5 yılı doldurabilecekler mi? Buradan tarih önünde konuşuyoruz. 5 yıl değil bunlar 15 ay bile Türkiye’yi yönetemezler. ABD’nin ayaklarına kapanarak, sıcak para dilenerek Türkiye’yi yönetme devri bitmiştir. İsrail’in elini öpme devri bitmiştir. Atatürk geliyor. Türkiye’nin başına Atatürk geliyor. Türkiye’yi Çankaya’dan yöneteceğiz, saraylardan değil. İstiklal savaşının karargahından, halkçı derimci Türkiye’yi kuran karargahtan Çankaya’dan yöneteceğiz. Çankaya’nın devri geliyor.

Hazır olun ey çiftçiler. Traktörümüze mazotu 2 liradan alarak koyacağız. Üretin arkadaş diyeceğiz. Patatesi, soğanı dışarıdan almayacağız. Eti, canlı hayvanı Latin Amerika’dan almayacağız. Ucuz mazot, ucuz tarım ilacı. çiftçimizi, ekmesi biçmesi harmanı kaldırması için destekleyeceğiz. Küçük ve orta sanayicilerimize sesleniyorum: Ey Bursa’nın Denizli’nin, Gaziantep’in, Çorlu’nun, Samsun’un küçük orta sanayicileri makinanızın paslarını silin. Gümrüklerimizi dikeceğiz. Küçük ve orta sanayici makinalarını yağlayacak, üretecek.

Zonguldak madencisi! Kömürü Ukrayna’dan Güney Afrika’dan gemilerle getirmeyeceğiz. Zonguldak dağının altında duran 50 milyon rezerv kömürü çıkaracağız. 40 bin madenciyi tekrar işe alacağız. Bu sistem, bu kahrolası üretim düşmanı sistem 1980’den bu yana Türkiye’nin tüccarını sanayicisini de kenara itti. Sistemin başına üretmeden, havadan para kazananları oturdular.

Biz tekrar Çankaya’da Atatürk’ün Türkiye’sinde Türkiye’nin ihtiyacı olan malları üret diyoruz. Türkiye’nin ittifak potansiyelini değerlendireceğiz. Çin bugün Türkiye’nin 1. Rusya 2. Almanya 3. ticaret ortağı. Türkiye ekonomisi Avrasya’yla birleşiyor.

Enerjimiz de komşularımızla birleşiyor. Biz Atatürk’ün dediği gibi Asyaî bir milletiz. Dünyadaki yerimizi alıyoruz. Yeni bir dünya kuruluyor. Kimse duyduk duymadık demesin. Geçti o Amerika’nın borusunun öttüğü dünya. Amerika her yerden pılısını pırtısını toplayıp gidiyor. Buradan Amerika’ya misafirlik ettiğimiz yeter. İncirlik Üssü’ne TSK el koyacak. Amerika’ya cevabımız bu. Amerika ambargo mu uygulayacakmış, bize silahlarını mı gösteriyormuş… Biz de onlara artık misafirlik bitti diyoruz. Bir hafta izin veriyoruz, İncirlik’ten nesi var nesi yoksa toplayıp gidecek. O bağıran birbirine sataşanlar Amerika karşısında nasıllar. Amerika karşısında ezikler. Boynu bükük yönetimlere son veriyoruz. Amerika karşısında başı dik, tam bağımsız Türkiye’yi kuruyoruz. Brüksel’den Washington’dan yönetilmeyen bağımsız Türkiye’yi kuruyoruz.

Artık Kürt sorunu diye bir şey yok. Amerika sorunu var. Kürt de biziz Türk de biziz! Hepimiz Türk milletiyiz. Bu sorun Amerika sorunu olmuştur. Amerika eğitiyor, donatıyor, 5 bin TIR silah veriyor, onu meclise sokuyor. Amerika sokuyor. görüyoruz. Amerika, Batı bütün hışmıyla Türkiye’nin üzerine dayanmış durumda. Bize dayattığı tek bir şey var. PKK’yı meclise sokacaksınız hatta cumhurbaşkanı yardımcısı yapacaksınız. PKK’nın memurlarını cumhurbaşkanı yardımcısı yapacaklarını açık açık ilan ediyorlar.

ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesindeki Diyarbakır’ımız, başka bir ülkenin başkenti olarak gösteriliyor. Irak’ın kuzeyi, Doğu Akdeniz ve Ege’ye kadar Türkiye’nin ABD ve İsrail’le karşı karşıya geldiği cephedir. Cephe şimdi budur. Amerikan tehdidi karşısında sonuna kadar Türk Silahlı Kuvvetleri’ne güveniyoruz ve hiç bir komutanımızın düğmesini bile hiç kimseye söktürmeyiz. TSK’nın emir komuta birliğini yeniden sağlayacağız.

Bir at üç yular olmaz. Şu an TSK’nın başında İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı Genelkurmay Başkanlığı var. Bu ordu nasıl yönetilecek. Askeri okullarımızı, asker ocaklarımızı açıyoruz. Subay üniversitelerde kolunda kitapla yetişmez. TSK’nın Mehmetçik geleneğini yeniden yürürlüğe koyuyoruz. Kimse Mehmetçiğin yerine bedelli askerliği, paralı askerliği getiremez. Onun için güçlü ordu, güçlü Türkiye diyoruz. Güçlü ordu olursa komşularla barış olur, Türkiye savunulur. O zaman sanayimizi, fabrikamızı, çarklarımızı çalıştırabiliriz. O zaman bu topraklar ekilip biçilebilir.

15 Temmuz’da bir Türk Amerikan savaşı oldu. Türk ordusu içine yerleştirilen NATO ordusu Türk milletine ve Türk ordusuna yenildi. Bu çok önemli bir dönüm noktasıdır. NATO bugüne kadar bizim neyimizi korudu. NATO PKK’ya 5 bin TIR silah veriyor. NATO Amerika’dır.

NATO nasıl bizi koruyacak. NATO tatbikatlarında Norveç’te hedef tahtasında Türkiye’nin cumhurbaşkanı hedefe konuluyor. Yani NATO ben Türkiye’yi böleceğim, borç batağında batıracağım, diyor. NATO zaten bizi atmış. Bu durumun adını koyuyoruz, NATO’dan çıkıyoruz.

Kendi savunma sanayimizi geliştiriyoruz.

Son zamanlarda Dersim tartışması başladı. Dersim’de katliam yapıldı diye CHP programına konuluyor. HDP ve CHP Tunceli’de Seyit Rıza’nın heykelini diktiler. AKP ve PKK Diyarbakır’ımıza Şeyh Sait’in heykelini diktiler. Hiç Atatürk’le Seyit Rıza aynı meydanda birbirlerine bakıp durabilir mi? Bu böyle devam eder mi?

Cumhuriyet kazanacaktır. Türkiye kazanacaktır. Değerli arkadaşlarım buradan ilan ediyoruz. Diyarbakır meydanlarından Şeyh Sait heykellerini kaldıracağız. Atatürk’ün Türkiye’sinde Şeyh Sait heykeli olmaz. Tunceli’ye dikilen Seyit Rıza heykeli kaldırılacaktır. Türkiye’nin birliğiyle hesaplaşma meydan okuma hesaplarına kesinlikle son vereceğiz. El ele kol kola vereceğiz.

HEPAR Kurucu Başkanı emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, ‘Çözüm Perinçek’ mitinginde konuştu. Pamukoğlu kürsüye “Şanı büyük Osman Paşa” marşıyla çıktı. Yurttaşların da “Osman Paşa” sloganlarıyla destek verdiği Pamukoğlu “Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” karşılığını verdi.

Pamukoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar:

“Türkiye rüzgarın önünde sürüklenen bulutlar gibi. Hatta sıkıcı ve karanlık bir geceden farksız. Cumhuriyetin temel doktrini, temel ideolojisi olan ‘İmtiyazsız, tarafsız, birleşmiş, katıksız bir kitleyiz’ ideolojisi artık yok. İmtiyaz var, taraf var. ‘Bir hal hamur gibiyiz’ şekli artık söz konusu değil. Hiçbir şeye bakmıyorsanız şu cepheye bakın; iki cephe karşılıklı kurulmuş. Bunların ömrü hayatı cephelerde geçmiş zannediyorsunuz. İlkokul taktikleriyle strateji yapılmaz, stratejiye de ulaşılmaz.

Bu ülkede 35 yıldır PKK diye silahlı bir örgüt var. Ona ne yapacağını neden yazmıyorsun? Ama Avrupa Birliği Yerel Özerklik Şartı’nı yazıyorsun. Bu, Güneydoğu Anadolu bölgesinde onlara bu imkanı tanıyacağız demektir. PKK ve onun siyasi çömezine göz kırparak bu ülkedeki insanlardan oy kapmaya kalkanlar kesinlikle ve kesinlikle vatan hainliği yapmaktadır. ‘Toplumsal barış’, ‘İnsan hakları’, ‘Temel haklar birliğinde diyaloglu çözüm’ PKK’nın ifadeleridir. Ben ana muhalefetim diyen partinin seçim bildirgelerinde yazıyor. Meclis’te komisyonlar kuruluyor, Edirne’den Hakkari’ye beraber yaşayalım mı ayrılalım mı deniliyor. Bu saflıkla mı yapıyorlar, bilerek mi yapıyorlar? Buna halkın kesinlikle karar vermesi lazım. Bu yol bizi hiçbir yere götürmez, bunu herkes bilsin.

Dünyada PKK tarzı, M.Ö. başlayan silahlı hareketler vardır. Bunun iki sonucu vardır, ya yakalayacaksın yok edeceksin ya da istediğini vereceksin. Diyalog, toplumsal barış diyorsan bu kesinlikle ona boyun eğmektir, onu kabul etmektir.

Türkiye dar kafalı, küçük burjuvalar tarafından politikalar yürütülerek sosyal ve ekonomik olarak tamamen yozlaşmış bir hale getirilmiştir. Ve bunların hepsi düzen partileridir. Cephe kuruyorlar, herkesi alıyorlar. 2014’te Cumhurbaşkanlığı seçiminde de cephe kurdular. Türkiye genelinde 7 bin oy alanlara gittiler ama HEPAR’a gelemediler.

NATO artık ticari bir örgüttür. Bunun karşılığı yok. Bu soğuk savaş dönemi değil ki, sen niye hala bunu muhafaza ediyorsun. Ortaklarıyla beraber istediği yere giriyor, istediği yeri darmaduman edebiliyor.

2014 seçimlerinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na gittiğini anlatan Pamukoğlu, ‘Birleşelim, en az 5 milletvekili garantiniz olsun ve bunun karşılığında hiçbir şey istemiyorum’ dedim. Kararınızı bana bildirin dedim… Hala bildirecek.

Nankörleri affetmeyin. Yapmayın, eğer yaparsanız daha büyük nankörle karşılaşırsınız. Cepheleşme meselesinde de öyle.. Gelemezler ki… Vatan Partisi ve HEPAR’ın programlarında parola şudur: Ekonomik ve siyasi bağımsızlık esastır. Bu olmadan devletin gücü de olmaz, saygınlığı da olamaz.

Doğu Bey ısrarla ve çok doğru söylüyor; silahlı mücadele ancak silahla yok edilir. Bunu tarihi bilenler bilir.

oncugenclik.org.tr, 21.6.2018