Ana Sayfa Manşet SEZER ÖZSEVEN YAZDI: MİLLİ DALGANIN DOĞAL HEDEFİ

SEZER ÖZSEVEN YAZDI: MİLLİ DALGANIN DOĞAL HEDEFİ

1474

Sezer Özseven, Öncü Gençlik Genel Sekreteri

Türkiye Gençlik Birliği(TGB)’nin Ekim ayı içerisinde başlattığı “Rotamız Mavi Vatan” kampanyası çok kısa sürede 10 bin gönüllüye ulaştı. Gelen gönüllülerin büyük bir çoğunluğunun üniversite, lise ve hatta ilkokul öğrencisi olduğunu biliyoruz.

Vatan Partisi Öncü Gençlik’in başlattığı üye kampanyası çerçevesinde 2 hafta içerisinde 200’ün üzerinde genç Vatan Partisi’ne üye oldu. Üye olan gençlerin önemli bir kısmını liseliler oluşturuyor.

Şırnak’tan Tekirdağ’a, Ağrı’dan Aydın’a on binlerce genç Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de verdiği mücadelenin, Mavi Vatan’daki kararlılığının arkasında birleşiyor. Vatan Partisi’nin program ve siyasetlerinin geniş gençlik kitleleri içerisinde büyük bir ilgiyle karşılandığını görebiliyoruz.

“Z Kuşağı” Safsatalarına Cevap

Son zamanlarda ortaya atılan ve sistem partilerinin balıklama atladığı “Z Kuşağı” teorileri bizzat hayat tarafından teoriler çöplüğüne atıldı. “Z Kuşağı” diye sınıflandırdıkları Türk gençliğinin kendileri gibi “boş muhalifçi” olduğunu iddia ediyorlardı. “Bu kuşak çok farklı, milli devletin aygıtlarını kabul etmiyor, ulusalcı-milliyetçi reflekslerden uzaklaşmış ve ‘evrensel’ değerlere daha çok saygı duyuyorlar” diyorlardı. Onlara göre bu yeni “kuşak” bugünkü “otoriter” ve “militarist” yönetimlerin, ulus devletlerin sonunu getirecekti. Ancak hayat onlara gösterdi ki Türk gençliği asıl bu safsatalara bel bağlayanların sonunu getirecek.

Türk Gençliğinin Değişmeyen Karakteri

Türk gençliğinin karakteri esası itibariyle her zaman milliydi.  1990’larda dünyaya gelmiş nesil için yapıştırılan yaftalardan en öne çıkanı apolitiklikti. Çoğunun ailesi 1980 darbesini görmüş bir neslin de aileleri gibi apolitik olacağı, ülke sorunlarına mesafeyle yaklaşacağı düşünülüyordu. Ancak 90 nesli bu yaftayı yırtıp attı. Önce cumhuriyet mitinglerinde, ardından da Vatan Partisi ve TGB’nin önderlik ettiği halk hareketinde kendini gösteren 1990’lı yıllarda doğmuş gençler üzerine yapıştırılan apolitiklik yaftasının ne kadar geçersiz olduğunu gösterdi.

Gençlik özellikle 2012’den itibaren başlayan ve 2013 Haziran halk hareketiyle zirveye ulaşan politik hareketlilik süreci içerisinde çok önder roller oynadı. Bu süreç içerisinde kendisine yönelik “milli kimliğinden koparma” gündemli yapılan saldırılara bu hareketlilikle cevap verdi. Bu hareketlilik ABD’nin Büyük Ortadoğu Planlarını çöpe attı ve Fethullahçı Gladyo’nun temizlenme sürecini başlattı.

Gençlik İçerisinden Yükselen Milli Dalga

Türk gençliği içerisinden yükselen yeni bir milli dalgayla karşı karşıyayız. Bu dalga kendisine yapıştırılmaya çalışılan “Z Kuşağı” yaftalarını boğarak yükseliyor

2014 yılından sonra Türkiye’de dengelerin değişmesi ve Atlantik sisteminden çıkışın başlamasıyla birlikte gençlik hareketi de değişime uğradı. Türkiye’nin kuvvetlerinin Atlantik cenderesinden çıkma kararlılığı içerisine girmesi, Türkiye’de ABD’nin baş tehdit olarak kabul edilmesi ve ABD’nin Türkiye’de silahlı işgal girişimlerinde bulunması yeni bir gençlik nesli doğurdu: Vatan Savaşı gençliği.

2014 sonrasında halk hareketi şehit cenazelerinde, Diyarbakır annelerinin yanında yükseliyordu ve gençlik hareketi de buna göre şekillendi. Çoğunlukla 90’lı yılların sonunda ve 2000’li yılların başında doğmuş olan bu gençlik kendisini Mehmetçik yürüyüşlerinde, ABD karşıtı eylemlerde ve son olarak da Mavi Vatan mevziinde gösterdi. Türk gençliğinin Mehmetçiğin arkasında tek vücut halinde kenetlenmesi, askerlik-polislik başvurularında büyük patlamaların olması ve Mavi Vatan’da verilen mücadele için binlerce gencin seferber olması Türk gençliği içerisinden yükselen yeni bir milli dalga olduğunu bize göstermektedir.

“Akarsuya Kabil Mi Vurmak Kilit?”

Türk gençliği içerisinde yükselen milli dalganın bir adresinin olduğu da aşikardır. Herkesin gizlemeye çalıştığı, görmezden gelmeye çalıştığı ancak onu gizlemeye çalışanların üzerine her gece karabasan gibi binen, uykularından uyandıran bir adres: Vatan Partisi. Bu köpürmüş gelişin kaynağı ve yöneldiği nokta. Vatan Partisi’nin ortaya koyduğu siyasetler ile gençlik içerisindeki milli dalga buluşmakta ve gençliğin geniş kesimleri Vatan Partisi’ne yönelmektedir.  

Vatan Partisi’nin 50 yıldır ortaya koyduğu “Tam Bağımsız Türkiye”, “Üreten ve Birleşen Türkiye” siyasetleri, “Milli Hükümet Programı” bu zamana kadar emperyalizm güçleri tarafında sürekli “marjinalleştirilmeye” çalışılmıştı. Üretmek “kamburlaşmak” demekti. “Zaten tam bağımsız değil miydik” ki? “Birleşmek” etnik kırımın öbür adıydı. Milli Hükümet mi? “Ergenekon’da hapse atılmış bir parti nasıl iktidar olabilir”di…

Ancak bugün geldiğimiz noktada tüm bu siyasetlerin Türkiye için bir zorunluluk olduğunu ve aklı başında olan herkesin bu siyasetlerle Türkiye’yi yöneteceğini görüyoruz. Vatan Partisi’nin emperyalist merkezlerde en büyük tehdit olarak tarif edildiğini ve Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde Vatan Partisi’nin büyük rolü olduğunu söylediklerini görüyoruz.

Vatan Partisi’nin üstlendiği bu rol gençlik içerisinde yükselen yeni dalganın da doğal kaynağı ve hedefi durumundadır. Türkiye’nin dört bir yanında Vatan Partisi’ne AK Parti’den, MHP’den, CHP’den, İYİ Parti’den ve hatta HDP’den geniş katılımlar olmaktadır. Vatan Partisi ismi gençlik içerisinde gün be gün yaygınlaşarak dolaşmaktadır. Son dönemde on binlerce gencin Mavi Vatan gönüllüsü olması ise Vatan Partisi siyasetlerinin yeni yükselen milli dalgayı kucaklayacağı ve o dalga içerisinde hakim olacağını göstermektedir.

Akarsu tüm gümbürtüsüyle, coşkusuyla akmaya devam etmektedir ve ona kilit vurabilecek, set çekebilecek madde henüz keşfedilememiştir.

oncugenclik.org.tr