Ülkemiz, ABD kuşatmasını yarmanın bedellerini ekonomi alanında ödediği fırtınalı bir dönemden geçiyor. 1980 darbesinin uygulamaya başladığı ekonomik program ekonomimizi Amerikan parasına bağlamıştı. 2014’te Silivri duvarlarının yıkılmasıyla Türkiye’nin Atlantik sisteminden ayrılma iradesini göstermesi ve dolar saltanatının dünya çapında çökmeye başlaması Amerikan parasına bağlı olan ekonomimizi de zayıflatmış oldu. Neoliberal politikaların sonucu olarak kaçınılmaz olan zayıflama Türkiye’yi sonunda güneşli günler olan bir fırtınaya sokmuş oldu.
Fırtınalı Denizlerin Kaptanı
Fırtınalı denizlerden ancak tecrübeli ve yol-iz bilen kaptanlar sayesinde çıkılır.
Fırtınasız denizlerde kaptan bulmak kolaydır. Fırtınasız denizde herkes kaptan olmak ister. Herkes hünerlerini test etmek ister. Ancak büyük fırtına koptuğu zaman herkes kaçışmaya başlar. Kimse kaptan güvertesine çıkıp sorumluluk almak istemez. İşte o zaman görev fırtınalı denizlerin tecrübeli, birikimli, yetenekli kaptanını çağırır.
Fırtınasız denizde kaptan çoktur ama Büyük Tufan’ın Nuh’u bir tanedir.
O büyük fırtına 2014 Silivri duvarlarının yıkılmasıyla başlamıştır ve gittikçe şiddetlenmektedir. İçinde bulunduğumuz ekonomik daralma, emperyalist kuşatma ve Biden’ın hükümet planları Türkiye’nin daha büyük fırtınalara gebe olduğunu göstermektedir. Türk milleti o büyük fırtınayı görmekte ve Nuh’unu aramaktadır.
İşçisinden çiftçisine, sanayicisinden esnafına, gencinden yaşlısına herkes sistem içerisinde bulunan partilerin kendisini temsil edemediğini söylemektedir. Sistem dışı seçeneklere doğru kuvvetli bir yöneliş olduğu görülmektedir.
Fırtınaya Gemi Hazırlayan Parti
Vatan Partisi işte o fırtınalı denizlerin partisidir. 50 yıldır büyük fırtınaya, yani devrime hazırlanmaktadır.
Sistem içi partiler yıllarca Türkiye’yi yönettiler ancak fırtınaya dair tek bir hazırlık dahi yapmadılar. Ceplerini parayla doldurdular. Fırtına geldiğinde o paraların da ıslanıp ve suyun altında kalacağını göremediler.
Vatan Partisi ise 50 yıl boyunca, Hz. Nuh misali, büyük tufan geldiğinde tüm canlı yaşamını kurtaracak bir gemi inşa etmek için sabırla çalıştı. Vatan Partisi’nin çelik iradeye sahip profesyonel kadroları, Türkiye’yi yönetme birikimi ve bin ateşten geçmiş programı Türkiye’yi kurtaracak olan geminin çivileridir.
Türkiye’nin önünde yalnızca Vatan Partisi’nin çözeceği sorunlar vardır. Türkiye gemisi yalnızca Vatan Partisi’nin kaptanlığında bu fırtınadan çıkarak güneşli günlere ulaşabilir. Vatan Partisi de yalnızca çelik iradeye sahip kadrolarla Türkiye gemisine kaptanlık yapabilir.
Fırtınalı Dönem, Çelik İrade, Çelik Kadro
Çelik irade nedir?
Çelik irade, bağımsızlık ve devrim mücadelesine sarsılmaz bir inanç ve güvenle bağlı olmaktır.
Çelik irade, hiçbir zaman Türkiye’yi yönetemeyecekmiş gibi sabırlı, yarın Türkiye’yi yönetecekmiş gibi hazır olmaktır.
Çelik irade, Soner Polat iyimserliğidir, Hasan Yalçın inceliğidir, Durmuş Uyanık derinliğidir, Bora Gözen fedakarlığıdır, Muhyettin Öksün gözü karalığıdır, Doğu Perinçek kararlılığıdır.
Fırtınaları göğüslemek demek, Nuh olmak demek işte bu çelik iradeye sahip olmak demektir. Türkiye’nin 40 yılları Türk milletinin öncülerinin çelik iradesine bağlıdır. Türkiye bu fırtınalı günlerden aydınlıklara çıkacaksa Türk milletinin engin birikimi ve Vatan Partisi kadrolarının çelik iradesiyle çıkacaktır.
Teorik Ağırlık, İdeolojik Derinlik, Siyasi Aktarımda İncelik
Türk milletinin öncülerinin önünde duran soru şudur: Biz gerçekten de o büyük özlemlerin savaşçıları mıyız? Kendimizi büyük tufana uygun olarak yetiştiriyor muyuz? Türkiye’nin önündeki zorlukları omuzlamaya hazır mıyız?
Omuzlarımız 2 bin lira maaşla çocuklarını okutmaya çalışan emekçinin omuzları mı?
Ellerimiz kıraç topraklardan üzüm bağları yaratan çiftçinin elleri mi?
Türkiye’nin önündeki zorlukları omuzlamak ancak bu omuzlara, bu ellere sahip olan çelik iradeyi yaratmakla mümkündür. Çelik gibi sağlam olmak demek teorik olarak ağırlıklı, ideolojik olarak derinlikli ve siyasi aktarımda incelikli olmak demektir.
Çeliğe Su Veriyoruz
Çelik yüksek ateşte eritilerek dövülür ve biçim alır. Sonrasında soğuk suya sokularak sertleştirilir. İçinde bulunduğumuz pratik süreçler bizi eğitmektedir. İrademiz, bu yoğun pratik süreçlerde şekil almaktadır. Pratik süreç içerisinde yürüteceğimiz teorik çalışmayla da çeliğe su vereceğiz yani irademizi sertleştireceğiz.
Çeliğe su vermek demek verdiğimiz mücadeleyi felsefi düzlemde de kavramak demektir. Çeliğe su vermek demek tek nefeslik koşuya değil uzun bir yürüyüşe çıkmak demektir.
Türkiye’nin 40 yılını garanti altına alma iddiasında olan Öncü Gençlik kadrolarının önünde fırtınalara kaptanlık etme iradesini oluşturacak ağırlığa, derinliğe ve inceliğe ulaşma, yani çeliğe su verme görevi görevi bulunmaktadır.
Partimiz öncüleri örgütleme döneminden milleti örgütleme yani hükümet olma dönemine geçmiştir. Tüm kesimlerden, tüm partilerin tabanlarından ve tüm sınıflardan büyümektedir. Öncü Gençlik de gençlik içerisindeki tek hakim kuvvettir ve rakipsizdir. Gençlik içerisinde de tüm kesimlerden büyüme dönemine girmiş bulunuyoruz.
Tüm kesimlerden büyüme görevini çelik irademizi daha da sağlamlaştırarak yerine getirecek ve büyük tufana kaptanlık edecek Nuh’ları yaratacağız.
Sezer Özseven
Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Sekreteri
