Ana Sayfa Haberler Moskova’dan Ankara’ya yeni ufuklar

Moskova’dan Ankara’ya yeni ufuklar

594

Latin Amerika’nın çağdaş ve devrimci kalemi Eduardo Galeano, ufuk çizgisinin ne işe yaradığıyla ilgili bir soruya şöyle yanıt veriyordu: ‘Evet, sen gidersin, o da gider ve hiçbir şekilde ona yetişemezsin. Peki ufuk çizgisi ne işe yarar? Hep ilerlemene.’     

20-26 Kasım arasında düzenlenen Türk-Rus Genç İşbirliği Forumu için Rusya Bilim ve Yükseköğretim Bakanlığı’nın davetiyle Moskova’daydık. Forum için seçilen isim anlamlı: “Yeni Ufuklar”. 2017’den bu yana ülkelerimizin her alanda hızla gelişen ilişkilerini özetliyor.  2017 öncesinde ABD/NATO’nun FETÖ eliyle yarattığı uçak krizi, Büyükelçi Karlov suikastı gibi sabotajları tecrübe ettik. Amerikan emperyalizminin yönelttiği ortak tehdidin görülmesi ve köklü tarihsel-kültürel ilişkilere dayanan siyasi güven sayesinde zorlukları atlattık. Bu süreçte Vatan Partisi’nin Türk ve Rus hükûmetlerini bir araya getirmesi ve FETÖ’cü komploları ifşa etmesi kritik bir rol oynadı. Bu çerçevede Türk ve Rus gençliği arasında işbirliğini kurmayı ve kültürel etkileşimle iki ülke gençliğinin birbirini daha iyi tanımasını sağlamayı amaçlayan bir etkinliğe Türkiye’den tek gençlik örgütü olarak Öncü Gençlik’in katılması anlamlıdır.

‘GENÇLİĞİN DESTEĞİ OLMADAN OLMAZ’

Forumun ilk gününde Rusya Federasyonu Bilim ve Yükseköğretim Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Rusya Ulusal Gençlik ve Çocuk Dernekleri Konseyi (NYCR) ve Aleksandr Gorçakov Kamu Diplomasisi Fonu’ndan yetkililerle açılış oturumunda bir araya geliyoruz. Türk-Rus ilişkilerine ve forumun amacına yönelik özlü konuşmalar yapan yetkililer, daha çok bizim sorularımızı yanıtlamaya zaman ayırıyor.

4 yıldır Moskova’da yaşayan buz hokeyi sporcusu bir Türk arkadaşımız, Rusya Bilim ve Yükseköğretim Bakanlığı Gençlik Politikaları ve Eğitim Faaliyetleri Direktör Vekili Aleksandr Vedekhin’e iki ülke arasında sporda işbirliği projelerinin olup olmadığını sorduğunda “Henüz sonuca ulaşmış bir proje fikri olmadığını ancak ortak proje fikirlerinin masada olduğunu” öğreniyoruz. Öte yandan Bay Vedekhin, “Sporu iki ülke arasında önemli ve ihtiyaç duyulan bir işbirliği alanı olarak gördüklerini.” söylüyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı 4. Avrupa Bölgesi Direktör Yardımcısı Dimitriy Zikov’un, iki ülkenin köklü imparatorluk geçmişine ve gençliğin devlet politikalarındaki etkin rolüne atıf yapması dikkatimizi çekiyor. “Türkiye ve Rusya’nın ekonomik ve siyasi işbirliğinin geliştiğini” söyleyen yetkili, “Bu işbirliğinin gençliğin desteği olmadan başarılı olamayacağını” belirtiyor. Rus devletinin gençliğe verdiği özel önemi barındıran şu ifade çok hoşumuza gidiyor: “Rus hükûmetinin görevi gençlik politikalarına yatırım yapmak, gençliğin görevi de iki ülke ilişkilerini geliştirmektir.”

Bir Rus dostumuz, Rusya Devlet Başkanı Putin’in geçtiğimiz Enerji Haftasında Türkiye ile işbirliğine ilişkin açıklamalarını Bay Zikov’un nasıl değerlendirdiği soruyor. Zikov, “Mersin’de inşası süren Akkuyu Nükleer Santrali’ndeki kapsamlı işbirliğini” örnek vererek, “enerjideki işbirliğinin sadece Rusya’nın değil, Türkiye’nin de çıkarlarına hizmet ettiğini.” belirtiyor.

Puşkov Teori dergisi ve TGB’ye büyük ilgi gösterdi.

‘OLMAMIZ GEREKEN YERİN ÇOK GERİSİNDEYİZ’

Dikkatimizi çeken bir husus da yetkililerin işbirliği konusundaki olgun ve kararlı fikirleri. Rusya Eski Devlet Başkanı ve mevcutta Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev’in kurduğu Aleksandr Gorçakov Kamu Diplomasisi Fonu yetkilisi Viktorya Karsleyeva, “İki ülke ilişkilerinin devlet ve gençlik düzeyinde olması gereken yerde olmadığından” hayıflanıyor. Karsleyeva “Yapay zekada, mühendislikte ve akademik çalışmalarda Türkiye ve Rusya’nın önünde büyük işbirliği fırsatlarının” olduğunu ve “bunların gerçekleşmesi için kurumsal olarak daha çok çabalamaları gerektiğini” kaydediyor. Rusya Ulusal Gençlik Konseyi (NYCR) Başkanı Petuşkov da, “Gençlik arasındaki işbirliğini yeşertmek için yolun başında olduklarını ancak pandeminin sönümlenmesi sayesinde bu gibi forumları daha çok düzenleyeceklerinin” bilgisini veriyor.

Buna benzer olarak forum boyunca çeşitli kurum yetkilileri tarafından dile getirilen dolaysız ifadeler ve ileri pragmatik anlayış, Rus devletinin gençlik politikalarından ve bunların uygulanış yönteminden devlet olarak faydalanmaya ihtiyacımız olduğunu düşündürüyor. Düşündükçe umut, kızgınlık ve mutluluğu bir arada yaşıyorum.

BİNLERCE FERSAH İÇİN İLK ADIMI ATMAK

Geldik forumun en zor ve stratejik sorusuna: KKTC ve Donbas’ta Türk-Rus işbirliği… Öncü Gençlik olarak Türkiye’nin önündeki hayati mecburiyetleri ve akılcı jeopolitikanın gereklerini bildiğimiz için yetkilileri etkileyen (belki biraz terleten) can alıcı soruyu soruyoruz: “Türkiye ve Rusya’nın gerek iki ülkede gerekse de koşullar olgunlaştığında KKTC ve Donbas’ta ortak bir bilim kurumu kurmak gibi stratejik girişimlerde bulunmasını ön görüyor musunuz?”

Soruyu sorarken heyecanlanmadık değil tabi. Çünkü bilim ve eğitimde müşterek bir çabanın olup olmadığını öğrenmek, iki kritik bölgelere ilişkin Rus yetkililerin yaklaşımını canlı canlı duymak istiyoruz.

İyi haber! Cevap, tahminimizi doğruluyor. Soruyu önce Bayan Karsleyeva yanıtlıyor. Sayın Karsleyeva, “Ortaklık düzeyinde değil, ikili ilişkiler düzeyinde bir çabanın sürdüğünü ancak önerilerimiz varsa Rusya Ulusal Gençlik Konseyi’ne (NYCR) bunu sunabileceğimizi” söylüyor.

Ardından NYCR Başkanı Grigoriy Petuşkov, sorumuzun çok önemli olduğunu söyleyip teşekkür ederek “Böyle çalışmalar için önce Türkiye’deki ilgili kamu kurumlarının adım atması gerektiğini” belirtiyor. Mesaj net: “Türkiye bir adım atarsa, biz Rusya olarak ilgili kurumlarımızla hazırız”. Oturumun ardından bir Rus arkadaşımız, ilgiyle yanımıza gelerek kendini tanıtıyor. Donetsk Halk Cumhuriyeti’nden olduğunu öğrenince şaşırıyor ve mutlu oluyoruz.

“Yeni Ufuklar” ismini düşünürken Galeano’nun cümleleri aklıma geliyor. Latin Amerika’nın çağdaş ve devrimci kalemi Eduardo Galeano, ufuk çizgisinin ne işe yaradığıyla ilgili bir soruya şöyle yanıt veriyordu: “Evet, sen gidersin, o da gider ve hiçbir şekilde ona yetişemezsin. Peki ufuk çizgisi ne işe yarar? Hep ilerlemene.”

Bilim ve Yükseköğretim Bakanlık Direktörü Bay Vedekhin ile Rusya Ulusal Gençlik Konseyi Başkanı Petuşkov’la.

EV SAHİPLERİNE TÜRK EL SANATI HEDİYESİ

Bilim ve Yükseköğretim Bakanlığı Gençlik Politikaları Direktörü Vedekhin ile NYCR Başkanı Petuşkov’u otelden çıkmadan yakalıyoruz ve İstanbul’dan getirdiğimiz el işi Türk seramiklerini armağan ediyoruz. Biraz bekletmemize ve acelelerine rağmen sabırlı ve kibar davranıyorlar. Bu esnada Vatan Partisi’nden ve Öncü Gençlik’ten bahsederken ilgiyle dinliyorlar. Ev sahipleriyle irtibat kartlarımızı değiş tokuş ederken, hızlı sohbetimizde işbirliğine yönelik fikirlerimizle ilgilendiklerini ve daha çok bilgi edinmeyi istediklerini belirtiyorlar. Bu bizim için, forumun temelindeki işbirliği felsefesinin ciddiyetine ilişkin bir diğer gösterge oluyor.

‘TEZİMDE VATAN PARTİSİ’Nİ YAZDIM’

Dönüşte takım çalışmasına başlamak üzereyiz. MGIMO’da uluslararası ilişkiler yüksek lisansı yapan, Türkçesi güzel bir Rus dostumuz, Vatan Partili olduğumuzu öğrenince bize tezinde Vatan Partisi’ni incelediğini söylüyor. Merak ediyor ve tezinin neyle ilgili olduğunu soruyoruz. Türkiye’deki siyasi partileri incelediğini ve Vatan Partisi’ne de yer verdiğini belirtiyor. Kendisine Vatan Partisi’nin dış politikasını daha yakından takip etmesi için TEORİ Dergisi’nin güncel sayılarını veriyoruz. Aradan birkaç gün geçtikten sonra sınıf arkadaşlarıyla dergiyi beğendiklerini ve Rusya’ya TEORİ Dergisi göndermemizi istedi.

‘TÜRK-RUS İŞBİRLİĞİ BÖLGENİN SEMBOLÜ’

Rusya Federasyonu Ortak Refah, Akraba Topluluklar ve Uluslararası İnsani İşbirliği Bakan Yardımcısı (Rossotrudniçestvo) Dimitriy Polikanov ile tanıdık bir yüz olan Rus Evi Ankara Başkanı ve aynı zamanda Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Aleksandr Sotniçenko foruma video mesaj gönderdi. Polinakov, “Rusya ve Türkiye’nin kendine özgü çıkarları olabileceğini ancak bunun ortak bir yol geliştirmeye engel olmadığını” söyleyerek “Bilim, teknoloji, diplomaside sahip olunan birçok fikrin iki ülkenin devlet kurumları üzerinden hayata geçirilebileceğini” belirtiyor. Böylece Türkiye’deki Amerikancılar tarafından Rusya karşıtlığı yaratmak için dile getirilen “çıkarlarımız çatışıyor” söyleminin de gerçek bir karşılığının olmadığını en yetkili kişilerden birinden daha duymuş oluyoruz.

Polinakov ayrıca, Rus ve Türk gençliğinin ortak projelerle yeni fırsatları ve hedefleri ortaya koymak için düzenlenen bu gibi forumlara çok önem verdiklerini vurguluyor. Sayın Sotniçenko ise “Türk-Rus işbirliğinin bölgesel işbirliklerinin sembolü olduğunu” ifade ediyor. Sotniçenko, “Bölgesel ve küresel sorunlarda iki ülkenin etkileşimini artırarak birbirlerinin farklılıklarından öğrenmesi gerektiğine” dikkat çekiyor.

Rusya Federasyonu Gençlik Bakanlığı (Rosmolodezh) Uluslararası Projeler Başkanı Anastasya Ilyişuna da bizimle bir araya geliyor. Uluslararası öğrenci değişim programları ve her yıl düzenlenen Küresel Avrasya (Eurasia Global), St. Petersburg ve Doğu Ekonomi Forumları gibi büyük çaplı etkinliklere Avrasya ülkelerinden gençlik heyetlerini dahil ederek, çok sayıda ülkeden yüzlerce gence çeşitli projelerde işbirliği fırsatı sağladıklarını aktarıyor. Rusya Gençlik Bakanlığı’nın, gençlik arasında işbirlikleri kurmak için cömert ve girişimci vizyonundan etkileniyoruz.

‘ŞİÖ VE BRICS ÜLKELERİ EKONOMİNİN MERKEZİ’

Forumun başka bir günkü oturumunda ise Rusya Gençlik Birliği (PCM) Başkanı Aleksandr Mitrofonov’u dinliyoruz. PCM, tıpkı Türkiye Gençlik Birliği (TGB) gibi Rusya çapında ve uluslararası alanda faaliyet yürüten kapsayıcı ve etkili bir gençlik örgütü. Rusya’daki 16 bölgede, 706 yükseköğretim kurumuyla işbirliği içinde 15 milyon gence ulaşan çeşitli projeler yürütüyor. Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ülkelerinin gençliğiyle işbirliği içinde olduklarından bahsediyor. Bunu duyunca merak ediyor ve soruyoruz: “İşbirliğinin türü ve kapsamı nedir? Bir ŞİÖ gözlemci üyesi ve BRICS adayı olarak Türkiye’deki gençlik örgütleriyle de işbirliği projeleri var mı?”

Mitrofonov işbirliklerinin söz konusu ülkelerdeki gençlerin “Ekonomik ve toplumsal zorlukları aşması için genç girişimcilik, tarım ve gıda güvenliği alanlarında teşvik edici projelerden oluştuğu” cevabını veriyor. “ŞİÖ ve BRICS ülkelerinin dünya ekonomisinin geliştiği merkezler olduğunu ekleyerek, Türkiye’yle gelecekte olası ortaklıkların kurulacağını” söylüyor. Sunumundan sonra Mitrofonov’u fuaye alanında yakalıyoruz. Vatan Partisi Öncü Gençlik olarak iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için burada olduğumuzu söylüyoruz. Örgütsel amaçlarımızdan ve faaliyetlerimizden bahsederken dikkat kesiliyor. Çeşitli yayınlarımızı ona veriyor ve işbirliği teklifinde bulunuyoruz. Biz konuşurken yüzünden hem şaşkınlık hem de memnuniyet okunuyor. Çevremizdekiler de aradaki hararetli diyaloğa kulak kesilerek bizi dinliyor. Program yoğun, zaman dar. Bir yandan forumun sorumlu eğitmenlerinden biri içeri geçmemiz için tatlı tatlı sıkıştırıyor ancak Mitrofonov’la sohbete dönüşen diyaloğumuz ayrılmamıza izin vermiyor. NATO’nun Türkiye’yi tehdit ettiğinden, faili meçhul cinayetlerden, Asya’dan kurulan yeni insancıl dünyadan, Kuşak-Yol Girişimi’nden Türk-Rus ilişkilerinin tarihi bir dönemde olduğuna bağlıyoruz ve son sözü şu oluyor: “Dediklerinizin tamamına katılıyorum ve bu yayınları bana verdiğiniz için çok teşekkür ederim.” Elbette ona da beğendiği bir el işi seramik armağan ediyor ve daha sonra irtibat kurmak üzere tanıştığımıza memnun şekilde ayrılıyoruz.